
Veri ücretleri, AB ticaret politikası ve ABD ile yaşanan gerilim bağlamında dijital egemenlik – Görsel: Xpert.Digital
Trump'ın tehdidi etkisini gösteriyor: AB neden şimdi ABD'li teknoloji devlerine boyun eğiyor?
### Netflix, Google ve diğerleri artık ödeme yapmak zorunda değil: Veri ücretinin sona ermesi sizin için ne anlama geliyor? ### Sadece bir ücret değil: Avrupa dijital geleceğini ABD'ye nasıl satıyor? ### AB ve ABD: Avrupa'nın internetini sonsuza dek değiştirebilecek gizli anlaşma ### Aniden masadan kalktı: AB veri ücretinin şaşırtıcı bir şekilde sona ermesi ve bunun arkasında kimin olduğu ###
Veri ücretleri sadece başlangıç: AB şimdi de en önemli dijital yasalarını yürürlükten kaldıracak mı?
Avrupa ve ABD arasındaki dijital güç dengesini yeniden tanımlayan tarihi bir kararla, Avrupa Birliği uzun zamandır peşinde olduğu prestijli bir projeyi rafa kaldırdı: veri ücreti. Google, Meta ve Netflix gibi teknoloji devlerinin Avrupa ağ altyapısının maliyetlerine katkıda bulunması fikri, AB Komisyonu ile Trump yönetimi arasında varılan ticaret anlaşmasının ardından kesin olarak gündemden düştü.
Ancak bu taviz gönüllü bir geri çekilme değil; Washington'dan gelen yoğun siyasi ve ekonomik baskının bir sonucudur. Avrupa mallarına yönelik yüksek gümrük vergileri tehdidiyle karşı karşıya kalan AB, dijital egemenliği konusunda hararetli bir tartışmayı tetikleyerek geri adım attı. Bu karar temel soruları gündeme getiriyor: Avrupa, kendi dijital kurallarını uygulama konusunda gerçekten ne kadar güçlü? Dijital Hizmetler Yasası (DSA) ve Dijital Pazarlar Yasası (DMA) gibi halihazırda kabul edilmiş önemli adımlar da şimdi baskı altına girecek mi? Bu anlaşma, ücretler hakkındaki bir tartışmanın sonundan çok daha fazlası; Avrupa'daki dijital ekonominin kurallarını yıllarca şekillendirebilir ve ticaret politikası ile dijital düzenlemenin ne kadar iç içe geçtiğini gösteriyor.
İçin uygun:
- AB ve ABD: Veri hırsızlığına son mu? Yeni AB yasası yapay zeka eğitimini sonsuza dek nasıl değiştirmeyi hedefliyor?
Veri kullanım ücretlerinin kaldırılması Avrupa için ne anlama geliyor?
Transatlantik ticaretteki son gelişmeler, Avrupa'nın dijital geleceği hakkında temel soruları gündeme getiriyor. Avrupa Birliği, yıllardır tartışılan veri kullanım ücreti uygulamasından neden vazgeçmeye karar verdi ve bu karar Avrupa dijital politikası üzerinde ne gibi bir etki yaratacak?
Cevap, ekonomik baskı, siyasi uzlaşmalar ve stratejik değerlendirmelerin karmaşık bir ağında yatıyor. Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ile ABD Başkanı Donald Trump arasında 27 Temmuz 2025'te imzalanan ticaret anlaşmasının bir parçası olarak, AB, ağ kullanım ücretlerini uygulamaya koymamayı veya sürdürmemeyi taahhüt etti. Bu karar, Google, Amazon, Meta, Netflix ve Microsoft gibi büyük teknoloji şirketlerinin Avrupa internet altyapısının maliyetlerine katkıda bulunmasını sağlamaya yönelik yıllarca süren bir projenin kesin sonunu işaret ediyor.
İçin uygun:
- "Ücretsiz" internetin sonu mu? İtalya'nın vergi planı ABD'li teknoloji şirketlerini şok etti – AB çapında veri vergilendirmesi mi geliyor?
Veri bedeli tartışmasının arka planı
Veri kullanım ücretlerinin ardındaki asıl fikir neydi? Ağ kullanım ücretleri hakkındaki tartışma, Avrupa telekomünikasyon şirketlerinin yeni bir gelir kaynağı yaratma talebinden doğdu. Deutsche Telekom, Orange, Telefónica ve diğerleri gibi ağ operatörleri, büyük içerik sağlayıcıların, veri yoğun hizmetlerinin neden olduğu dijital altyapı üzerindeki aşırı yük nedeniyle ücretlendirilmesi gerektiğini savundu.
Telekomünikasyon sektörü taleplerini çeşitli gerekçelerle haklı çıkarmaya çalıştı: bazen yetersiz yatırım getirisi, bazen yatırım fonlarının yetersizliği veya büyük veri hacimleri nedeniyle aşırı yüklenecek dijital altyapının bakımı gibi nedenler öne sürdüler. Bu talepler, eski France Telecom CEO'su ve AB İç Pazar Komiseri Thierry Breton'da etkili bir destekçi buldu.
Veri toplama girişimi neden başarısız oldu?
Planlanan veri kullanım ücretine çeşitli çevrelerden direnç gösterildi. Haziran 2023 gibi erken bir tarihte, AB üye devletlerinin çoğunluğu sözde ağ ücretlerinin getirilmesini reddetti. Lüksemburg'da Komiser Breton ile yapılan bir toplantıda, 27 AB ülkesinden 18'inin bakanları önerilen vergiyi eleştirdi veya kapsamlı çalışmalar yapılmasını istedi.
Başlıca eleştiriler, birkaç önemli argümanı içeriyordu: ağ vergisine ilişkin herhangi bir etki değerlendirmesi yapılmamıştı, ağ genişlemesi için kanıtlanabilir bir yatırım açığı yoktu ve içerik sağlayıcıların ek maliyetleri daha yüksek fiyatlar şeklinde tüketicilere yansıtma riski vardı. Ayrıca, bakanlar AB ağ tarafsızlığı kurallarının ihlal edileceği, inovasyonun engelleneceği ve ürün kalitesinde düşüş yaşanacağı konusunda uyardılar.
Almanya, Avusturya, Belçika, Çek Cumhuriyeti, Danimarka, Finlandiya, İrlanda, Litvanya, Malta ve Hollanda, planların eleştirmeni olarak açıkça konumlandılar. Federal Ağ Ajansı Bakanı Volker Wissing, planlanan veri ücretini kesin bir dille reddetti. Tüketici savunucuları da sonuçları konusunda uyarıda bulundu: Alman Tüketici Kuruluşları Federasyonu, veri ücretinin rekabetin bozulmasına yol açacağından ve nihayetinde tüketiciler tarafından ödeneceğinden endişe duydu.
İçin uygun:
ABD'den gelen siyasi baskının rolü ne oldu?
Ancak, veri toplama girişiminin nihai başarısızlığında belirleyici faktör, Trump yönetimi altındaki ABD'den gelen yoğun siyasi ve ekonomik baskıydı. ABD hükümeti, Avrupa'nın dijital girişimlerini Amerikan teknoloji şirketlerine yönelik doğrudan bir saldırı olarak gördü. ABD Ticaret Bakanı Howard Lutnick, AB'nin Amerikan teknoloji şirketlerine yönelik bir "saldırısı"ndan açıkça bahsetti ve daha fazla misilleme önlemi tehdidinde bulundu.
Tehdit açık ve netti: ya AB ABD teknoloji şirketlerini rahat bırakacak ya da ABD Avrupa'ya cezalandırıcı gümrük vergileri uygulayacaktı. Trump'ın AB mallarına genel olarak yüzde 15 gümrük vergisi ve belirli sektörlere daha yüksek vergiler uygulama tehdidiyle bu strateji başarılı oldu.
Bu karar Avrupa dijital politikasını nasıl etkileyecek?
Veri kullanım ücretlerinden vazgeçme kararı, Avrupa'nın dijital politikası için geniş kapsamlı sonuçlar doğuracaktır. Bu karar, Avrupa'nın Amerikan teknoloji şirketleri karşısındaki konumunun temelden zayıfladığını gösteriyor ve kıtanın dijital egemenliği hakkında soruları gündeme getiriyor.
Özellikle dikkat çekici olan nokta, Trump ile yapılan anlaşmadan kısa bir süre önce AB Komisyonu'nun, planlanan Dijital Ağlar Yasası aracılığıyla arka kapıdan adil pay kuralını uygulamaya koymaya yönelik bir başka girişimde bulunmuş olmasıdır. Bu strateji, ticaret anlaşmasıyla engellenmiştir.
AB'nin dijital yasaları DSA ve DMA'ya dokunulmayacak mı?
Müzakerelerdeki kilit sorulardan biri, AB'nin halihazırda kabul ettiği dijital yasaları – Dijital Hizmetler Yasası ve Dijital Pazarlar Yasası – pazarlık kozu olarak kullanıp kullanmayacağıydı. Çerçeve anlaşmasına göre, bu yasalar resmi olarak dokunulmadan kalıyor. Anlaşma, AB dijital mevzuatı konusunda herhangi bir taviz öngörmüyor.
Ancak, gayri resmi görüşmeler ve olası uzlaşmalara dair haberler artıyor. Medya haberlerine göre ABD, DSA konusunda daha sonra taviz verme seçeneğini açık tutmak istiyor. Trump yönetimi, AB'den otomobil ihracatına yönelik vaat edilen gümrük vergisi indirimlerini, ortak bir bildiri imzalanana kadar erteledi.
Daha da çarpıcı olanı ise, ABD teknoloji şirketlerine Dijital Pazarlar Yasası'nın uygulanmasında söz hakkı verebilecek ortak bir komite kurulması planlandığı yönündeki haberler. ABD'li uzmanlardan ve teknoloji endüstrisi temsilcilerinden oluşan bu panel, mevcut kuralları gevşetme veya bunların uygulanmasını endüstri dostu hale getirme fırsatı sunabilir.
AB/DE Veri Güvenliği | Tüm iş ihtiyaçları için bağımsız ve çapraz veri kaynaklı bir yapay zeka platformunun entegrasyonu
Avrupa şirketleri için stratejik bir alternatif olarak bağımsız yapay zeka platformları - Görsel: Xpert.Digital
Ki-Gamechanger: Maliyetleri azaltan, kararlarını artıran ve verimliliği artıran en esnek AI platformu-tailor yapımı çözümler
Bağımsız AI Platformu: Tüm ilgili şirket veri kaynaklarını entegre eder
- Hızlı AI Entegrasyonu: Şirketler için aylar yerine saatler veya günler içinde özel yapım AI çözümleri
- Esnek Altyapı: Bulut tabanlı veya kendi veri merkezinizde barındırma (Almanya, Avrupa, ücretsiz konum seçimi)
- En Yüksek Veri Güvenliği: Hukuk firmalarında kullanmak güvenli kanıttır
- Çok çeşitli şirket veri kaynaklarında kullanın
- Kendi veya çeşitli AI modellerinizin seçimi (DE, AB, ABD, CN)
Bununla ilgili daha fazla bilgiyi burada bulabilirsiniz:
Dijital politika kıskaçta – Dijital egemenlik bir yol ayrımında: Avrupa'nın riskli stratejisi
Bu durum mevcut AB yasalarının uygulanması açısından ne anlama geliyor?
AB dijital yasalarının pratik uygulaması zaten yoğun bir inceleme altında. Dijital Hizmetler Yasası yürürlüğe girdiğinden beri, Avrupa Komisyonu çok sayıda soruşturma başlattı: X'e karşı bir, TikTok'a karşı üç, AliExpress'e karşı bir, Meta'nın platformları Facebook ve Instagram'a karşı iki ve Temu'ya karşı bir soruşturma.
Dijital Hizmetler Yasası'nın (DSA) ihlali, küresel yıllık gelirin yüzde altısına kadar para cezasıyla sonuçlanabilir. Dijital Pazarlama Yasası (DMA) ise küresel yıllık gelirin yüzde onuna kadar para cezası öngörmektedir. Bu yüksek cezalar, başlangıçta büyük şirketleri bile uyum sağlamaya teşvik etmek amacıyla tasarlanmıştır.
Ancak asıl soru, Washington'dan gelen siyasi baskı göz önüne alındığında, AB Komisyonu'nun bu yaptırımları tutarlı bir şekilde uygulamaya hazır olup olmadığıdır. AB Komiseri Henna Virkkunen, Avrupa Parlamentosu'nda Komisyonun kararlılığını vurgulasa da, perde arkasındaki müzakereler daha karmaşık görünüyor.
İçin uygun:
- Gerçekte, Muhteşem 7'nin ABD'nin AB ile olan ticaretinde 112 milyar avroluk (2023) bir fazlaya yol açacağı tahmin ediliyor
Bu durum Alman dijital politikası üzerinde nasıl bir etki yaratacak?
Bu gelişme Almanya için özellikle zorluklar yaratıyor. Şansölye Friedrich Merz liderliğindeki Alman hükümeti, ilaç ve otomotiv endüstrileri gibi önemli Alman ihracatçılarını yüksek ABD gümrük vergilerinden korumak için AB Komisyonu'nu Trump ile hızlı anlaşmalara varmaya çağırıyor.
Aynı zamanda Almanya, CDU'lu Kültürden Sorumlu Devlet Bakanı Weimer tarafından önerilen "platform dayanışma vergisi" sorunuyla karşı karşıya. Bu vergi, medya içeriği kullanan platformların reklam gelirlerine özel bir vergi getirmeyi öngörüyor. ABD'nin baskısı ışığında bu projenin siyasi olarak hâlâ uygulanabilir olup olmadığı henüz belli değil.
Alman ekonomisi bu gelişmelere nasıl tepki veriyor?
Dijital sektördeki transatlantik gerilimlerin sonuçları Alman ekonomisini doğrudan etkiliyor. Bir yandan Alman ihracatçıları daha yüksek ABD gümrük vergilerinden kaçınarak fayda sağlarken, diğer yandan Avrupa, baskın teknoloji platformlarını düzenlemek için önemli araçlarını kaybediyor.
Dijital egemenlik konusundaki tartışma bu bağlamda yeni bir aciliyet kazanıyor. Almanya ve Avrupa, dijital alanda ekonomik çıkarlar ile stratejik özerklik arasında bir denge bulma zorluğuyla karşı karşıya.
Avrupa dijital ekonomisi için uzun vadeli sonuçları nelerdir?
Veri kullanım ücretlerinden vazgeçmek, Avrupa dijital ekonomisi için geniş kapsamlı sonuçlar doğurabilir. Eleştirmenler, ABD taleplerine çok fazla hoşgörü gösterilmesinin, henüz emekleme aşamasındaki önemli ölçüde daha küçük Avrupa dijital endüstrisini boğabileceğinden endişe ediyor. Avrupa Parlamentosu Üyesi Alexandra Geese şu uyarıda bulundu: "Ursula von der Leyen, Amerikan teknoloji devleri için Veri Piyasası Anlaşması'ndaki rekabet kurallarını gevşetirse, Avrupa dijital endüstrisine savaş ilan etmiş olur."
Yıllarca teknoloji devlerinin ağ genişletmesine katkıda bulunması için mücadele eden Avrupa telekomünikasyon şirketleri, şimdi alternatif finansman modelleri geliştirmek zorunda kalıyor. Bu durum, ironik bir şekilde, veri ücretlerine karşı öne sürülen başlıca argümanlardan biri olan tüketiciler için daha yüksek maliyetlere yol açabilir.
AB için geriye hangi alternatifler kaldı?
AB, veri kullanım vergisinden vazgeçmiş olsa da, dijital ekonomiyi düzenlemek için çeşitli seçeneklere sahip. Dijital vergi tartışması yeniden ivme kazanabilir. Teknoloji şirketlerinin adil vergilendirilmesini sağlamak için bu konunun yeniden ele alınması yönünde partiler üstü çağrılar artıyor.
Bir diğer araç ise, transatlantik veri transferlerinin yasal temelini oluşturan yeterlilik kararının yürürlükten kaldırılması olacaktır. Trump yönetimi, hayati önem taşıyan bir denetim organını felç etmeye devam ederse, Komisyonun sallantılı standart sözleşme maddelerine geri dönmekten başka seçeneği kalmayacaktır.
İçin uygun:
- Beş maddelik plan: Almanya yapay zeka alanında dünya lideri olmayı nasıl hedefliyor? – Yapay zeka girişimleri için Data Gigafactory ve kamu sözleşmeleri
Dijital düzenlemeler ve ticaret politikası arasındaki ilişki nasıl gelişiyor?
Güncel olaylar, dijital düzenlemeler ve ticaret politikalarının ne kadar iç içe geçtiğini göstermektedir. Trump yönetimindeki ABD, dijital politika hedeflerine ulaşmak için ticaret araçlarını kullanma isteğini başarıyla ortaya koymuştur.
Bu durum AB'yi temel bir ikilemle karşı karşıya bırakıyor: Dijital hedeflerinden ticaret barışı uğruna vazgeçmeli mi, yoksa düzenleyici hedeflerine ulaşmak için ekonomik maliyetleri kabul etmeye hazır mı? Veri ücretlerine karşı alınan karar, AB'nin şu anda ilk yolu seçtiğini gösteriyor.
Bu durum transatlantik ilişkilerin geleceği için ne anlama geliyor?
Veri kullanım ücreti anlaşması, Trump döneminde transatlantik ilişkilerdeki daha büyük bir bulmacanın yalnızca bir parçası. ABD'nin "Önce Amerika" politikası ile AB'nin değerlere dayalı düzenleyici yaklaşımı arasındaki temel gerilimler devam ediyor.
Uzmanlar, iki ortak arasında dijital politika konusunda bir yabancılaşma yaşanabileceği ve bunun önemli ekonomik ve güvenlik riskleri doğurabileceği konusunda uyarıyor. AB, ABD ile olan hayati ortaklığını tehlikeye atmadan dijital egemenliğini nasıl güçlendirebileceğini değerlendirmelidir.
Bu süreçten hangi dersler çıkarılabilir?
Veri kullanım ücretlerinden vazgeçme kararı, Avrupa'nın dijital alanı şekillendirme gücünün sınırlarını ortaya koyuyor. AB tek pazarının büyüklüğüne ve Brüksel'in düzenleyici hedeflerine rağmen, Avrupa ABD'nin ekonomik baskısına karşı savunmasız kalmaya devam ediyor.
Aynı zamanda bu süreç, dijital platformlarla başa çıkmak için daha tutarlı bir Avrupa stratejisine duyulan ihtiyacı da vurgulamaktadır. Üye devletler arasında veri kullanım ücretleri konusunda yaşanan iç anlaşmazlıklar, AB'nin müzakere pozisyonunu önemli ölçüde zayıflatmıştır.
Avrupa Birliği, dijital egemenlik ile transatlantik ortaklık arasında yeni bir yol bulma zorluğuyla karşı karşıya. Veri ücretlerinden vazgeçme kararı kısa vadede ticaret gerilimlerini önlemiş olsa da, Avrupa'nın uzun vadeli dijital stratejisi hakkında temel soruları gündeme getiriyor. Giderek dijitalleşen bir dünyada, dijital ekonomiyi bağımsız olarak düzenleme yeteneği, siyasi ve ekonomik egemenlik için çok önemli bir faktör haline gelecektir.
Sizin için oradayız - tavsiye - planlama - uygulama - proje yönetimi
☑️ Strateji, danışmanlık, planlama ve uygulama konularında KOBİ desteği
AI stratejisinin yaratılması veya yeniden düzenlenmesi
☑️ Öncü İş Geliştirme
Kişisel danışmanınız olarak hizmet etmekten mutluluk duyarım.
Aşağıdaki iletişim formunu doldurarak benimle iletişime geçebilir veya +49 89 89 674 804 (Münih) .
Ortak projemizi sabırsızlıkla bekliyorum.
Xpert.Digital - Konrad Wolfenstein
Xpert.Digital, dijitalleşme, makine mühendisliği, lojistik/intralojistik ve fotovoltaik konularına odaklanan bir endüstri merkezidir.
360° iş geliştirme çözümümüzle, tanınmış firmalara yeni işlerden satış sonrasına kadar destek veriyoruz.
Pazar istihbaratı, pazarlama, pazarlama otomasyonu, içerik geliştirme, halkla ilişkiler, posta kampanyaları, kişiselleştirilmiş sosyal medya ve öncü yetiştirme dijital araçlarımızın bir parçasıdır.
Daha fazla bilgiyi şu adreste bulabilirsiniz: www.xpert.digital - www.xpert.solar - www.xpert.plus

