Web sitesi simgesi Xpert.Dijital

Avrupa'nın silah programı konusunda kurumsal anlaşmazlık: 150 milyar avroluk silah programı SAFE (Avrupa için Güvenlik Eylem Planı)

Avrupa'nın silah programı konusunda kurumsal anlaşmazlık: 150 milyar avroluk silah programı SAFE (Avrupa için Güvenlik Eylem Planı)

Avrupa'nın silah programı üzerindeki kurumsal anlaşmazlık: 150 milyar avroluk silah programı SAFE (Avrupa için Güvenlik Eylem Planı) – Görsel: Xpert.Digital

AB Parlamentosu, 150 milyar avroluk SAFE silah programına karşı dava açtı

Tarihi hukuki anlaşmazlık: AB Parlamentosu SAFE silah programının durdurulmasını talep etti

Avrupa Birliği, yakın tarihin en önemli kurumsal hukuk ihtilaflarından birine karıştı: Avrupa Parlamentosu, 150 milyar avroluk SAFE (Avrupa için Güvenlik Eylemi) savunma programının iptali için Avrupa Adalet Divanı'na dava açtı. Bu ihtilaf, AB içindeki demokratik meşruiyet ve kurumsal denge hakkında temel soruları gündeme getiriyor.

Bununla ilgili daha fazla bilgiyi burada bulabilirsiniz:

Tartışmalı silah fonu

SAFE programı, Mayıs 2025 sonunda 27 AB üye devleti tarafından kabul edildi ve Birliğin tarihindeki en büyük savunma finansman aracı olma özelliğini taşıyor. Program, AB tahvilleri aracılığıyla finanse edilecek ve üye devletlere silah alımları için düşük faizli krediler sağlayacak. Fonlar, hava savunma sistemleri, topçu sistemleri, mühimmat ve insansız hava aracı savunma sistemleri için kullanılabilecek.

Bu program, 2030 yılına kadar savunma yatırımları için toplam 800 milyar avroyu harekete geçirmeyi amaçlayan daha geniş kapsamlı "Avrupa'yı Yeniden Silahlandır" girişiminin bir parçasıdır. Başlangıçtan itibaren Ukrayna'nın da yararlanıcı olması amaçlanmıştır; yani program hem Avrupa savunma sanayisine fayda sağlamak hem de Ukrayna'yı desteklemek üzere tasarlanmıştır.

İçin uygun:

Anayasal tartışma

Çatışmanın özü, programın yasal dayanağında yatmaktadır. Ursula von der Leyen başkanlığındaki Avrupa Komisyonu, Parlamento'nun katılımı olmadan kriz durumlarında önlemler alınmasına izin veren acil durum maddesi olan AB Antlaşması'nın 122. maddesine dayanmıştır. Bu hüküm başlangıçta ciddi tedarik krizleri veya ekonomik acil durumlar için tasarlanmıştır.

Avrupa Parlamentosu Hukuk İşleri Komitesi bu başvuruyu oybirliğiyle reddetti. Avrupa Adalet Divanı önünde Parlamento'nun hukuki işlemlerinden sorumlu baş temsilci olan SPD milletvekili René Repasi şu eleştiriyi yöneltti: "Avrupa Komisyonu, Parlamento'yu içeren başka bir hukuki zemine neden başvurmadığını ikna edici bir şekilde açıklayamadı.".

Parlamentonun sistematik olarak bypass edilmesi mi?

Eleştiriler bu özel vakayla sınırlı değil. Repasi sistemik bir örüntü görüyor: “Bu münferit bir olay değil. Cumhurbaşkanı von der Leyen'in ikinci döneminde, parlamento giderek demokratik bir ortak olarak değil, bir engel olarak ele alındı.” Kararlar giderek daha sık küçük çevrelerde alınıyor ve demokratik süreçler sadece formalitelere indirgeniyor.

Güçlü Demokrasi ve Hukukun Üstünlüğü'nden sorumlu Sosyalist Demokrat Parti Başkan Yardımcısı Ana Catarina Mendes, bunu AB kurumları arasındaki güveni tehlikeye atan "tehlikeli bir eğilim" olarak nitelendirdi. Repasi ise bunu "AB yürütme organı içinde gücü pekiştirmeye yönelik açık bir strateji" olarak görüyor.

Avrupa Parlamentosu, 2023 gibi erken bir tarihte, Covid-19 pandemisinden bu yana acil durum maddesinin giderek daha fazla uygulanması nedeniyle, AB Antlaşması'nın 122. maddesinin tamamen kaldırılmasını önermişti. Bu madde, kurtarma fonunun yasal dayanağı ve enerji krizine yanıt verme aracı olarak hizmet ediyordu.

Von der Leyen'in savunması

Komisyon Başkanı suçlamaları reddederek, maddenin uygulanmasının haklı olduğunu ve "acil ve varoluşsal bir zorluğa karşı istisnai ve geçici bir yanıt" teşkil ettiğini belirtti. "Olağanüstü zamanların" "olağanüstü önlemler" gerektirdiğini savundu.

Von der Leyen, SAFE programının "acil ve varoluşsal bir zorluğa olağanüstü ve geçici bir yanıt" olarak tasarlandığını vurguladı. Amacı, "kontrolleri dışında kalan en ciddi tehditlerle" karşı karşıya kalan üye devletlere mali yardım sağlamaktı.

Güvenlik politikası gerekçesi

Savunma fonu, Avrupa'daki mevcut güvenlik durumu ışığında başlatıldı. İstihbarat teşkilatları, Rusya'nın en geç 2030 yılına kadar askeri olarak yeni bir savaş başlatabilecek durumda olacağını varsayıyor. BND başkanı Bruno Kahl, Rus silahlı kuvvetlerinin "en geç bu on yılın sonuna kadar NATO'ya bir saldırı düzenleyebilecek" durumda olabileceği konusunda uyardı.

Bu değerlendirmeler, ittifakın savunma harcamalarını GSYİH'nin %3,5'ine ve güvenlik ile ilgili alanlar için %1,5'e, yani toplamda %5'e çıkarmaya karar verdiği Lahey'deki tarihi NATO zirvesinin de temelini oluşturdu. Almanya ve diğer 15 AB üye ülkesi, savunma harcamalarını artırmak için borç kurallarından muafiyet sağlayan yeni AB maddesinden yararlanmayı planlıyor.

Olası sonuçlar

Avrupa Adalet Divanı'nın Parlamento'nun şikayetini haklı bulması durumunda, SAFE programı hukuken geçersiz hale gelecektir. Bu durumda, üye devletler programı mahkemenin kararına uygun olarak yeniden başlatmak zorunda kalacaklardır - muhtemelen Avrupa Parlamentosu'nun daha fazla katılımıyla.

Bu dava, AB'nin kurumsal dengesi açısından geniş kapsamlı sonuçlar doğurabilir. Normalde von der Leyen'in yakın bir müttefiki olan Parlamento Başkanı Roberta Metsola, çatışmanın önemini vurgulayarak, daha en başından yasal işlem başlatacağını duyurmuştu.

Çeşitli açılardan eleştiriler

Eleştiriler sadece Sosyal Demokratlarla sınırlı değil. Sağ kanattan da sert suçlamalar geliyor: Fransız Ulusal Cephesi'nden Marine Le Pen, von der Leyen'i "kendisine ait olmayan yetkileri üstlenmekle" suçladı. RN lideri Jordan Bardella ise şunları ekledi: "Ursula von der Leyen'in savunmayı kendisine emanet edecek ne yetkisi ne de vekaleti var.".

Liberal FDP milletvekili Moritz Körner, hukuki riskler konusunda uyardı: “Daha sonraki hukuki itirazlardan kaçınmak için tüm adımlar hukuken sağlam ve şeffaf olmalıdır. Sağlam olmayan hukuki temellere dayanan bir savunma politikası Putin'e bir hediye olurdu.”.

Avrupa Adalet Divanı'nın 150 milyar avroluk SAFE programı hakkındaki kararı, AB'nin güç yapısını kalıcı olarak değiştirebilir

Demokrasi mi, güvenlik mi? Komisyon mu, Parlamento mu: Avrupa'nın en büyük silah programı üzerindeki güç mücadelesi

SAFE programı üzerindeki anlaşmazlık, AB kurumları içindeki daha derin bir krizi yansıtıyor. Savunma harcamalarının artırılmasının güvenlik politikası açısından gerekliliği büyük ölçüde tartışmasız olsa da, kriz zamanlarında bile demokratik prosedürlerin korunması gerekip gerekmediği sorusu ortaya çıkıyor. Avrupa Adalet Divanı'nın kararı, yalnızca 150 milyar avroluk programın geleceğini belirlemekle kalmayacak, aynı zamanda Komisyon ile Parlamento arasındaki ilişkiyi de şekillendirebilir.

İçin uygun:

 

 

Tavsiye - Planlama - Uygulama

Markus Becker

Kişisel danışmanınız olarak hizmet etmekten mutluluk duyarım.

İş Geliştirme Başkanı

Başkan KME Connect Savunma Çalışma Grubu

LinkedIn

 

 

 

Güvenlik ve Savunma Hub - Tavsiye ve Bilgi

Güvenlik ve Savunma Hub - Resim: Xpert.digital

Güvenlik ve Savunma Merkezi, şirketleri ve kuruluşları Avrupa güvenlik ve savunma politikasındaki rollerini güçlendirmelerini etkin bir şekilde desteklemek için iyi kurulmuş tavsiyeler ve güncel bilgiler sunmaktadır. KOBİ Connect Çalışma Grubu ile yakın bağlantıda, özellikle savunma alanındaki yenilikçi güçlerini ve rekabet güçlerini daha da genişletmek isteyen küçük ve orta ölçekli şirketleri (KOBİ'leri) teşvik eder. Merkezi bir temas noktası olarak, göbek KOBİ ve Avrupa savunma stratejisi arasında belirleyici bir köprü oluşturur.

İçin uygun:

Mobil versiyondan çık