Beklenenden daha mı kötü? Alman ekonomisine yönelik eleştirilerin ardındaki gerçek
### Almanya'nın unutulmuş süper gücü: Eleştirmenlerimiz bu gücü tamamen göz ardı ediyor ### Yıkılan cephe: ABD ve Çin gerçek sorunlarını dünyadan nasıl gizliyor? ### Almanya'nın zekice karşı hamlesi: ABD korumacılığına ve yapay zekâ hakimiyetine karşı gücümüzü nasıl kullanıyoruz? ###
Yapay Zekadan Çok Daha Fazlası: Avrupa'nın Makine Mühendisliği Dijital Dünyanın Gizli Temeli Neden Bu Kadar Önemli?
Almanya uluslararası eleştirilerle karşı karşıya: Zayıflayan ekonomik büyüme, çökmekte olan altyapı ve yavaş ilerleyen enerji dönüşümü, ülkenin gerileme içinde olduğu izlenimini veriyor. Ancak bu sorunlar gerçek ve ele alınması gerekirken, kamuoyu algısı sadece buzdağının görünen kısmını yansıtıyor. Dışarıdan gelen bu eleştirel bakış açısı, genellikle ABD ve Çin gibi küresel rakipler tarafından kasıtlı olarak körüklenen daha büyük bir jeopolitik anlatının parçasıdır; bu iki süper güç, zor durumdaki Çin emlak sektöründen agresif korumacı ABD ticaret politikasına kadar kendi büyük ve çoğu zaman gizli sorunlarıyla boğuşmaktadır.
Ancak bu tartışmada sıklıkla göz ardı edilen şey, Avrupa'nın ve özellikle Almanya'nın temel güçlü yönleridir; bunlar sıklıkla "eski moda" olarak nitelendirilmektedir. Dünya, ABD'nin yapay zeka alanındaki hakimiyet çabalarını nefes nefese izlerken, Avrupa'nın fiziksel altyapısı -her şeyden önce eşsiz mekanik mühendisliği- dijitalleşmenin düşünülemez olduğu gerçek omurgayı oluşturmaktadır. Bu analiz, küresel süper güçlerin gizli zayıflıklarını ortaya çıkarıyor, Avrupa'nın stratejik avantajlarını aydınlatıyor ve Almanya'nın kanıtlanmış mühendislik uzmanlığı ile geleceğin dijital egemenliği arasında bir köprü olarak benzersiz konumunu güvenle kullanarak gerçek dünya sorunlarını nasıl çözebileceğine dair net bir yol haritası çiziyor.
Uluslararası ilgi odağında Almanya: Karmaşık bir dünyada zorluklar ve güçlü yönler
Almanya neden uluslararası alanda eleştiriliyor?
Gerçekten de, Almanya ve ekonomik durumuyla ilgili eleştiriler birçok uluslararası medya kuruluşunda sıkça yer almaktadır. Ancak bu eleştiriler haklı mı, yoksa çarpıtılmış bir tablo mu sunuyor? Mevcut rakamlar Alman ekonomisi hakkında karmaşık bir tablo çiziyor. Gayri safi yurtiçi hasılanın 2025 yılında sadece %0,2 oranında büyümesi beklenirken, diğer büyük ekonomiler önemli ölçüde daha güçlü büyüme oranları yaşıyor. Deutsche Bahn, kundaklama saldırıları, aşırı hava koşulları ve teknik arızalar gibi dış faktörlerin de etkisiyle, zamanında sefer yapma sorunlarıyla boğuşuyor. Enerji dönüşümü ilerleme gösterirken, elektrik üretiminin %50'sinden fazlası yenilenebilir kaynaklardan sağlanıyor olsa da, hala büyük zorluklarla karşı karşıya.
Bu sorunlar gerçek ve kesinlikle eleştiriyi hak ediyor. Bununla birlikte, uluslararası tasvirin resmin tamamını yansıtıp yansıtmadığı veya bazı aktörlerin Almanya'yı gerçekte olduğundan daha zayıf göstermekte çıkarı olup olmadığı sorusu hala geçerliliğini koruyor.
Çin ve ABD kendi sorunlarını mı gizliyor?
Çin kendini bir başarı öyküsü olarak sunmayı sever, ancak resmi rakamların ardında önemli yapısal sorunlar yatmaktadır. Bağımsız uzmanlar, Çin'in 2024 için öngördüğü yüzde beşlik ekonomik büyüme oranından şüphe duyarak, gerçek büyümenin yalnızca yüzde 2,4 ila 2,8 arasında olacağını tahmin ediyor. Çin Halk Cumhuriyeti, zayıflayan tüketici talebi, zor durumda olan gayrimenkul sektörü ve yüksek yerel yönetim borçlarıyla mücadele ediyor. Düşen üretici fiyatları, durgun tüketici fiyatları ve yüzde 16'lık genç işsizliği, ciddi ekonomik zorluklara işaret ediyor. Ekonomik kurumlar, 2025 için ortalama büyümenin yalnızca yüzde 4,4 ve 2026 için ise sadece yüzde 4,1 olacağını öngörüyor.
ABD, ortalama %17,6'lık gümrük vergisi oranıyla (1934'ten beri en yüksek seviye) agresif bir ticaret politikası izliyor. Bu korumacı tutum, Amerikan ekonomisinin de baskı altında olduğunu ve dış pazarların yerli sanayi için bir tehdit olarak algılandığını gösteriyor. Avrupa ve diğer ortaklarla yaşanan ticaret çatışması, ABD'nin küresel hakimiyetini ekonomik baskı yoluyla sürdürmesi gerektiğini ortaya koyuyor.
İçin uygun:
ABD'nin Avrupa'ya yönelik ticaret politikası ne kadar agresif?
Başkan Trump dönemindeki ABD ticaret politikası, Avrupa'ya karşı özellikle agresif olmuştur. Başlangıçta Ağustos 2025'ten itibaren tüm AB mallarına uygulanması öngörülen %30'luk gümrük vergisi gerçekleşmedi. Bunun yerine, Temmuz 2025'te ABD ve AB arasında, AB'nin ABD'ye yaptığı ihracatın çoğuna %15'lik bir gümrük vergisi öngören bir ticaret anlaşması imzalandı. Bu oran önceki %10'dan daha yüksek olsa da, başlangıçta öngörülen %30'dan önemli ölçüde daha düşüktür.
Haziran 2025'ten beri yürürlükte olan çelik ve alüminyum üzerindeki yüzde 50'lik gümrük vergileri yürürlükte kalmaya devam ediyor. Bu vergiler daha önce yüzde 25'ten artırılmıştı. Ancak ABD ve AB, geçmiş ihracat hacimleri için bu vergileri azaltacak bir kota sistemi üzerinde çalışıyor.
Ticaret dengeleri: Gerçeklik ve temsil arasındaki fark
AB'nin 2024 yılında ABD ile olan mal ticaret fazlası, iddia edilen "yaklaşık 200 milyar avro" değil, aslında 198,2 milyar avroydu. Ancak, genel ticaret açığı (mal ve hizmetler) dikkate alındığında daha incelikli bir tablo ortaya çıkıyor: ABD'nin AB ile olan ticaret açığı 2024 yılında sadece 58 milyar dolar oldu; çünkü ABD'nin AB ile 88,6 milyar dolarlık (diğer kaynaklar 112 milyar avroya kadar tahmin ediyor) önemli bir hizmet fazlası vardı.
İçin uygun:
- Gerçekte, Muhteşem 7'nin ABD'nin AB ile olan ticaretinde 112 milyar avroluk (2023) bir fazlaya yol açacağı tahmin ediliyor
- Eşit olmayan ticaret dengesi usa-AB? Dijital ABD hizmetleri, transatlantik ticaretin eksik değerlenmesi gereklidir!
Alman çelik endüstrisi: Sınırlı doğrudan etki
Almanya'nın "toplam ham çelik üretiminin yaklaşık yüzde 20'sini ABD'ye ihraç ettiği" iddiası büyük bir abartıdır. Aslında, ABD, Alman demir ve çelik ihracatının sadece yüzde 6'sından biraz fazlasını oluşturuyordu ve altıncı en büyük ihracat pazarıydı. 2024 yılında Almanya, ABD'ye 1,9 milyar avro değerinde çelik ve ilgili ürünler ihraç etti; bu da Almanya'nın toplam 20,7 milyar avroluk çelik ihracatının nispeten küçük bir payını temsil ediyordu.
Ticari ilişkilerin karmaşıklığı
Ekonomik ilişkilerin birbirine bağlılığı çok daha karmaşıktır. AB'nin ABD ile olan ticaret fazlasının yaklaşık yüzde 30'u, ABD çokuluslu şirketlerinin Avrupa'daki iştirakleri arasındaki ticareti içerir. Bu, gümrük vergilerinin Avrupa'da üretim yapan ABD şirketlerini de etkilediği anlamına gelir.
Güncel gelişmeler ve gerilimler
Ticaret anlaşmasına rağmen gerilimler devam ediyor. Ağustos 2025'te Trump, Amerikan teknoloji şirketlerini hedef alan yasalar çıkaran ülkelere karşı "önemli ek gümrük vergileri" uygulama tehdidinde bulundu. AB ise düzenleme yapma konusundaki egemen hakkını savundu ve bu tür önlemlerin ticaret anlaşmasını baltalayabileceği konusunda uyardı.
Ekonomik etki ve eleştiriler
Yüzde 15'lik gümrük vergisi anlaşması, önde gelen Avrupalı politikacılar tarafından eleştirildi. Almanya Başbakanı Friedrich Merz, anlaşmanın "önemli hasara" yol açtığını söylerken, Fransa Başbakanı François Bayrou ise AB için "kara bir gün" olduğunu belirtti. Ancak AB Ticaret Komiseri Maroš Šefčovič, anlaşmayı "çok zor koşullar altında yapılan en iyi anlaşma" olarak nitelendirdi.
Trump dönemindeki ABD ticaret politikası korumacı bir nitelik taşıdı. AB mallarının çoğuna uygulanan %15'lik gümrük vergileriyle yapılan ticaret anlaşması, önceki duruma kıyasla bir bozulmayı temsil etse de, başlangıçta tehdit edilen daha sert önlemlerden kaçınılmasını sağladı. Bununla birlikte, çelik ve alüminyuma uygulanan %50'lik gümrük vergileri, etkilenen sektörler için önemli bir yük olmaya devam ediyor.
ABD, yapay zeka alanındaki üstünlüğünü Avrupa'ya karşı nasıl kullanmaya çalışıyor?
ABD'nin yapay zeka stratejisi, küresel teknoloji hakimiyetini genişletmeyi açıkça hedefliyor. 2023 yılında 67,2 milyar dolarlık yapay zeka yatırımıyla (Çin'dekinden 8,7 kat daha fazla), ABD küresel yapay zeka ekosistemine hakim durumda. Çin ve AB'de özel yapay zeka yatırımları azalırken, ABD'de %22,1 oranında arttı.
Bu hakimiyet, Avrupa'yı bağımlılık pozisyonuna itmek için stratejik olarak kullanılıyor. Avrupa'daki borsada işlem gören şirketlerin yaklaşık dörtte üçü, iş operasyonları için Amerikan teknoloji firmalarına bağımlı. Bu bağımlılık, özellikle ABD sağlayıcılarının Avrupa pazarının %70'inden fazlasını kontrol ettiği bulut hizmetlerinde belirgin. İzlanda, Norveç, İrlanda, Finlandiya ve İsveç gibi ülkeler, %90'dan fazla oranda ABD teknoloji şirketlerine bağımlı durumda.
İçin uygun:
ABD, Avrupa'nın Amerikan bulut, yapay zeka ve bilişim çözümlerini benimsememesi durumunda bir kıyamet senaryosu oluşturmak için bu bağımlılıktan faydalanıyor. Bu, Avrupa'nın özerkliğini baltalamak ve kendi pazar konumunu güçlendirmek için kasıtlı bir pazarlama stratejisidir.
İçin uygun:
Avrupa'nın fiziksel altyapısında ne gibi gizli güçlü yönleri var?
Dikkatler dijital teknolojilere odaklanırken, Avrupa'nın sıklıkla göz ardı edilen fiziksel altyapı alanında temel güçlü yönleri bulunmaktadır. Avrupa makine mühendisliği sektörü 2024 yılında 867 milyar avro ciro elde etmiş ve yaklaşık üç milyon kişiye istihdam sağlamıştır. Yalnızca Almanya, 200 milyar avro değerinde makine ihraç etmiş ve AB makine ihracatının üçte birini oluşturmaktadır.
Bu fiziksel altyapı, dijitalleşmenin gerçek omurgasını oluşturur. İşlevsel mekanik mühendisliği, hassas üretim tesisleri ve sağlam üretim altyapısı olmadan, yapay zeka ve dijitalleşme tam potansiyeline ulaşamaz. Dijital dönüşüm temel olarak veri merkezleri, üretim tesisleri ve ulaşım altyapısı gibi fiziksel yapılara dayanmaktadır.
Avrupa ve özellikle Almanya, bu sektörde muazzam bir istikrar oluşturmuştur. AB'nin makine mühendisliği endüstrisi 165 milyar avroluk bir dış ticaret fazlası vermektedir. Gerçek üretimdeki bu güç, dış bağımlılıklarla zayıflatılmak yerine dijitalleşme yoluyla daha da artırılabilir.
🎯🎯🎯 Xpert.Digital'in kapsamlı bir hizmet paketinde sunduğu beş katlı uzmanlığın avantajlarından yararlanın | İş Geliştirme, Ar-Ge, XR, Halkla İlişkiler ve Dijital Görünürlük Optimizasyonu
Xpert.Digital'in kapsamlı bir hizmet paketinde sunduğu beş katlı uzmanlığından yararlanın | Ar-Ge, XR, PR ve Dijital Görünürlük Optimizasyonu - Görsel: Xpert.Digital
Xpert.Digital, çeşitli endüstriler hakkında derinlemesine bilgiye sahiptir. Bu, spesifik pazar segmentinizin gereksinimlerine ve zorluklarına tam olarak uyarlanmış, kişiye özel stratejiler geliştirmemize olanak tanır. Pazar trendlerini sürekli analiz ederek ve sektördeki gelişmeleri takip ederek öngörüyle hareket edebilir ve yenilikçi çözümler sunabiliriz. Deneyim ve bilginin birleşimi sayesinde katma değer üretiyor ve müşterilerimize belirleyici bir rekabet avantajı sağlıyoruz.
Bununla ilgili daha fazla bilgiyi burada bulabilirsiniz:
Avrupa ve ABD: Gizli altyapı stratejisi
ABD neden verimli altyapı konusunda zayıf?
ABD dijital alanda hakimiyet kurarken, fiziksel üretim altyapısında önemli zayıflıklar sergiliyor. Amerikan makine mühendisliği, küresel makine satışlarının yalnızca %13'ünü oluştururken, bu oran AB için %27'dir. ABD, on yıllardır üretim kapasitesini yurt dışına kaydırarak bunun yerine hizmetlere ve dijital teknolojilere odaklanmıştır.
Bu strateji şimdi ters tepiyor, zira ABD kritik altyapı ve üretim tesisleri konusunda diğer ülkelere bağımlı hale geldiğini fark ediyor. Agresif ticaret politikası da kendi kapasitesini geliştirmek yerine, bu üretim açıklarını zorla kapatma girişimi olarak değerlendirilebilir.
İçin uygun:
- ABD'yi daha iyi anlayın: Ekonomik Yapıların Karşılaştırma Analizinde Devlet Devletleri ve AB ülkelerinin bir mozaiği
Avrupa dijital egemenliğini nasıl geliştirebilir?
Avrupa, dijital egemenliğin geleceği için hayati önem taşıdığını kabul etmiştir. GAIA-X gibi girişimlerle AB, 300'den fazla şirketi kapsayan bir Avrupa veri altyapısı üzerinde çalışmaktadır. AB'nin "Dijital Çağa Uygun Bir Avrupa" stratejisi, Avrupa veri stratejisini ve yapay zekâya yönelik önlemleri içermektedir.
Dijital egemenlik, izolasyon anlamına gelmez; aksine, dijital altyapıları, verileri ve teknolojileri özerk bir şekilde şekillendirme ve kontrol etme yeteneğidir. Avrupa, bulut altyapısı, iletişim ve iş birliği gibi birçok alanda mevcut alternatiflerden yararlanabilir. Buradaki kilit nokta, veri koruma ve demokrasi gibi Avrupa değerlerini teknolojik yenilikle birleştirmektir.
Avrupa'nın stratejik avantajları nelerdir?
Avrupa, sıklıkla hafife alınan birçok stratejik avantaja sahiptir. 450 milyon tüketicisiyle Avrupa tek pazarı, dijital hizmetler için muazzam bir potansiyel sunmaktadır. GDPR'nin katı veri koruma standartları, dijital ekonomide güvenin giderek daha önemli hale gelmesiyle birlikte rekabet avantajı haline gelebilir.
Avrupa'nın fiziksel üretim altyapısı sadece istikrarlı değil, aynı zamanda oldukça gelişmiş durumda. Yapı Bilgi Modellemesi (BIM) ve dijital ikizler, Avrupa mühendislik uzmanlığının dijitalleşmeyle nasıl birleştirilebileceğini gösteriyor. Sürdürülebilir altyapı geliştirme ve enerji dönüşümü, Avrupa'yı yeşil teknolojilerde öncü yapabilir.
İçin uygun:
- Almanya ve AB'de yüksek bir şarkı - ABD ve Çin'e karşı hayatta kalabilmeleri için neden kendilerine ihtiyaçları var.
Fiziksel altyapının dijitalleşmedeki rolü nedir?
Dijitalleşme soyut bir olgu değil, çok gerçek, fiziksel temellere dayanmaktadır. Veri merkezleri hassas iklim kontrolüne ve istikrarlı bir güç kaynağına ihtiyaç duyar. Yapay zeka eğitimi özel donanım ve çipler gerektirir. Otonom araçlar hassas sensörlere ve mekanik bileşenlere ihtiyaç duyar.
Avrupa ve Almanya bu temel teknolojilerde güçlü bir konuma sahiptir. Alman makine mühendisliği endüstrisi, çip üretimi, veri merkezleri ve otomasyon için gerekli ekipmanları üretmektedir. Bu fiziksel uzmanlık, yazılımdan daha zor taklit edilebilir ve uzun vadeli rekabet avantajları sunar.
Avrupa sakin kalıp sorunlar üzerinde mi çalışmalı?
Uluslararası eleştirilere ve zorluklara verilecek yanıt panik veya aceleci tepkiler olmamalı, aksine kişinin kendi güçlü ve zayıf yönlerinin soğukkanlı bir analizini içermelidir. Avrupa ve Almanya'nın ele alınması gereken sorunları kesinlikle vardır. Deutsche Bahn'ın altyapı sorunları, yavaş ekonomik toparlanma ve enerji geçişinin zorlukları gerçektir ve kararlı eylem gerektirmektedir.
Aynı zamanda, Avrupa'nın temel güçlü yönleri de göz ardı edilmemelidir. Güçlü üretim tabanı, makine mühendisliğindeki lider konumu ve altyapısının devam eden dijitalleşmesi, gelecek için sağlam bir temel oluşturmaktadır. Avrupa, yabancı anlatılardan korkmak yerine, kendi standartlarını güvenle belirlemeli ve güçlü yönlerini geliştirmelidir.
Almanya hangi somut adımları atabilir?
Almanya ve Avrupa birkaç stratejik adım atmalıdır. İlk olarak, özellikle demiryolu ve dijital altyapı sektörlerinde altyapı modernizasyonunu hızlandırmalıdırlar. Yeni Alman hükümetinin altyapı ve savunmaya yönelik planlı yatırımları bu konuda önemli bir ivme sağlayabilir.
İkinci olarak, dijital egemenliğin tutarlı bir şekilde daha da geliştirilmesi gerekmektedir. Alman yönetim bulutu ve Avrupa bulut girişimleri desteklenmelidir. Şirketler bağımlılık analizleri yapmalı ve mantıklı olduğu durumlarda kademeli olarak Avrupa alternatiflerine geçmelidir.
Üçüncüsü, dijitalleşme yoluyla fiziksel üretim tabanının güçlendirilmesi. Yapı Bilgi Modellemesi (BIM), dijital ikizler ve akıllı otomasyon, Avrupa üretiminin verimliliğini daha da artırabilir. Kanıtlanmış mühendislik uzmanlığı ve dijital yeniliğin birleşimi, genişletilmesi gereken benzersiz bir satış noktasıdır.
Avrupa, ABD'nin korumacılık politikalarına nasıl tepki vermelidir?
Temmuz 2025'te varılan AB-ABD gümrük tarifesi anlaşması, Avrupa'nın Amerikan korumacılığına pragmatik bir şekilde yanıt verebileceğini göstermektedir. Eleştirmenler misilleme tarifelerinden vazgeçme kararını bir zayıflık olarak görebilirken, bu karar Avrupalı tüketicileri artan fiyatlardan korumaktadır. Daha da önemlisi, yıkıcı ticaret savaşlarına karışmak yerine Avrupa'nın kendi rekabet gücünü güçlendirmeye yönelik uzun vadeli stratejidir.
Avrupa, pazarlarını açık tutmalı, ancak aynı zamanda kritik alanlarda stratejik özerklik geliştirmelidir. Bu, otarşi anlamına gelmez, aksine kriz zamanlarında hareket edebilme ve kendi standartlarını belirleyebilme yeteneği demektir.
Dijital ekonomide güvenin rolü nedir?
Avrupa'nın sıklıkla göz ardı edilen bir avantajı, Amerikan ve Çinli teknoloji devlerine duyulan güvensizliğin giderek artmasıdır. Veri gizliliği skandalları, gözetim korkuları ve jeopolitik gerilimler, birçok şirket ve hükümeti daha güvenilir alternatifler aramaya yöneltmektedir.
Avrupa, şeffaf, demokratik ve gizlilik dostu teknolojiler aracılığıyla bu güveni kazanabilir. Avrupa değerlerine dayalı, dijital ürün ve hizmetler için "AB'de Üretilmiştir" markası, gerçek bir rekabet avantajına dönüşebilir.
Bu durum gelecek için ne anlama geliyor?
Almanya ve Avrupa'ya yönelik uluslararası eleştiriler kısmen haklı olsa da, kısmen de kendi çıkarlarına yönelik güdülerden kaynaklanmaktadır. Çin ve ABD'nin de kendi önemli sorunları var ve bunları gizlemeye çalışırken Avrupa'yı olduğundan daha zayıf göstermeye çalışıyorlar.
Avrupa, dijitalleşmenin temelini oluşturan fiziksel altyapı ve üretim alanlarında temel güçlü yönlere sahiptir. Bu güçlü yönler, akıllı dijitalleşme stratejileri ve dijital egemenliğin geliştirilmesi yoluyla daha da güçlendirilebilir.
Asıl zorluk, yabancı anlatılardan korkmadan gerçek sorunlarla mücadele etmekte yatıyor. Avrupa, altyapısını modernize etmek, dijital özerkliğini güçlendirmek ve fiziksel üretimdeki kanıtlanmış güçlü yönlerini dijital inovasyonla birleştirmek için sakin ama kararlı bir şekilde çalışmalıdır.
Başarı, Avrupa'nın ABD'ye veya Çin'e benzemesiyle değil, kendi yolunu bulup, giderek dijitalleşen bir dünyada değerlerini ve çıkarlarını savunabilmesiyle ölçülecektir. Bunun temelleri mevcut; mesele bunları akıllıca kullanmaktır.
Sizin için oradayız - tavsiye - planlama - uygulama - proje yönetimi
☑️ Strateji, danışmanlık, planlama ve uygulama konularında KOBİ desteği
☑️ Dijital stratejinin ve dijitalleşmenin oluşturulması veya yeniden düzenlenmesi
☑️ Uluslararası satış süreçlerinin genişletilmesi ve optimizasyonu
☑️ Küresel ve Dijital B2B ticaret platformları
☑️ Öncü İş Geliştirme
Kişisel danışmanınız olarak hizmet etmekten mutluluk duyarım.
Aşağıdaki iletişim formunu doldurarak benimle iletişime geçebilir veya +49 89 89 674 804 (Münih) .
Ortak projemizi sabırsızlıkla bekliyorum.
Xpert.Digital - Konrad Wolfenstein
Xpert.Digital, dijitalleşme, makine mühendisliği, lojistik/intralojistik ve fotovoltaik konularına odaklanan bir endüstri merkezidir.
360° iş geliştirme çözümümüzle, tanınmış firmalara yeni işlerden satış sonrasına kadar destek veriyoruz.
Pazar istihbaratı, pazarlama, pazarlama otomasyonu, içerik geliştirme, halkla ilişkiler, posta kampanyaları, kişiselleştirilmiş sosyal medya ve öncü yetiştirme dijital araçlarımızın bir parçasıdır.
Daha fazla bilgiyi şu adreste bulabilirsiniz: www.xpert.digital - www.xpert.solar - www.xpert.plus


