Web sitesi simgesi Xpert.Dijital

Avrupa'da güvenli bulut ve dijital egemenlik: Microsoft'un Avrupa'daki yatırımları veri güvenliği açısından güvence altında mı?

Avrupa'da veri güvenliği ve dijital egemenlik: Microsoft'un Avrupa'daki yatırımları veri güvenliği açısından güvence altında mı?

Avrupa'da veri güvenliği ve dijital egemenlik: Microsoft'un Avrupa'daki yatırımları veri güvenliği açısından güvence altında mı? – Görsel: Xpert.Digital

Sunucu konumunun veri güvenliği için hiçbir garanti sunmamasının nedenleri

Microsoft kısa süre önce Avrupa'ya önemli yatırımlar yapacağını duyurdu; bu yatırımlar arasında İsviçre'deki kaynak kodunun güvenliğinin sağlanması ve bulut altyapısının genişletilmesi de yer alıyor. Bu adımlar, siyasi belirsizliklere ve Avrupalı ​​müşteriler arasında artan endişelere bir yanıt olarak yorumlanıyor. Bu çabalara rağmen, ABD yasaları ile Avrupa veri koruma düzenlemeleri arasında temel bir çatışma devam ediyor ve Avrupa'daki bir sunucu konumunun gerçekten yeterli koruma sağlayıp sağlayamayacağı sorusu gündeme geliyor. Bu rapor, Microsoft'un Avrupa için verdiği güvenceleri analiz ediyor, ABD Bulut Yasası (CLOUD Act) ile GDPR arasındaki yasal çatışmayı açıklıyor ve verilerin fiziksel konumunun tek başına veri güvenliği ve egemenliğini garanti etmediğini inceliyor.

İçin uygun:

Güncelleme 21 Temmuz 2025:

Microsoft'un Avrupa için yeni dijital güvenceleri

Trump yönetimi döneminde yaşanan ticaret savaşları ve ani siyasi kararlar ışığında, birçok Avrupalı ​​müşteri ABD'den gelen dijital ürünlere olan güvenini kaybetti. Microsoft ise Avrupa'ya yönelik somut taahhütler ve yatırımlarla karşılık veriyor.

Kapsamlı altyapı yatırımları

Microsoft, önümüzdeki iki yıl içinde Avrupa'daki veri merkezi kapasitesini yaklaşık yüzde 40 oranında artırarak toplam 16 Avrupa ülkesine yaymayı planladığını duyurdu. Şirket, bu genişleme için yıllık olarak on milyarlarca dolar yatırım yapmayı planlıyor. Bu önlemler, yalnızca bulut hizmetlerine ve yapay zeka altyapısına yönelik artan talebi karşılamakla kalmayıp, aynı zamanda Avrupalı ​​müşterilerin güvenini de güçlendirmeyi amaçlıyor.

Microsoft'un Genel Hukuk Müşaviri ve Başkanı Brad Smith, blog yazısında şirketin Avrupa ile olan yakın ekonomik bağlarını vurgulayarak Microsoft'un bölgeden çekilmeyeceğinin güvencesini veriyor. Avrupa veri merkezleri bağımsız olarak faaliyet gösterecek ve Avrupa yasalarına saygı duyarak ve bunları uygulayarak AB vatandaşları tarafından yönetilecektir.

İsviçre kaynak kod yedekleme ve iş sürekliliği

Özellikle dikkat çekici bir güvence, Microsoft'un kaynak kodunun İsviçre'de yedeklenmesidir. Şirket, kaynak kodunun yedeklerini İsviçre'deki güvenli veri depolama tesislerinde oluşturmakta ve Avrupalı ​​ortaklarına yasal olarak bağlayıcı erişim hakları vermektedir. Bu önlem, Microsoft'un Avrupa'daki hizmetlerini durdurmak zorunda kalması gibi "olası olmayan bir durum" için bir acil durum planı görevi görmektedir.

Microsoft ayrıca Avrupa'daki ortaklarını belirlemeyi ve iş sürekliliğini garanti altına almak için acil durum planları uygulamayı planlıyor. Bu, Fransa ve Almanya'daki Bleu ve Delos veri merkezleriyle yapılan ortaklıklar aracılığıyla halihazırda uygulanmaktadır.

AB veri sınırı: Microsoft'un gizlilik endişelerine cevabı

Microsoft'un Avrupa'daki stratejisinin önemli bir bileşeni, Microsoft Cloud için "AB Veri Sınırı" olarak adlandırılan uygulamanın hayata geçirilmesidir.

AB içinde kapsamlı veri yerleşimi

Ocak 2024'ten itibaren, ticari ve kamu sektöründeki Avrupalı ​​müşteriler, Microsoft'un temel bulut hizmetlerine (Microsoft 365, Dynamics 365, Power Platform ve Azure hizmetleri dahil) ait tüm verilerini ve kullanıcı kimlik bilgilerini AB ve EFTA bölgesi içinde depolayabiliyor ve işleyebiliyor. Şubat 2025'te, AB veri sınırının üçüncü ve son aşaması tamamlanarak, sınır, teknik destek etkileşimlerinden elde edilen Microsoft Profesyonel Hizmetler verilerini de kapsayacak şekilde genişletildi.

Microsoft bu teklifiyle diğer birçok bulut sağlayıcısından bir adım öteye gidiyor: Şirket, yalnızca müşteri verilerinin yerel olarak depolanmasını ve işlenmesini değil, aynı zamanda otomatik olarak oluşturulan sistem günlüklerinden gelen veriler de dahil olmak üzere tüm kişisel verilerin depolanmasını ve işlenmesini de mümkün kılıyor.

Ek güvenlik seçenekleri

Microsoft, Avrupalı ​​müşterilerine verilerini güvence altına almak ve şifrelemek için çeşitli seçenekler sunmaktadır. Bunlar arasında, üçüncü tarafların (Microsoft'un kendisi de dahil olmak üzere) müşteri verilerine erişmesini engelleyen Azure'daki Gizli Bilgi İşlem özelliği ve Microsoft'un verilerine erişmeden önce müşterilerin istekleri inceleyip onaylamasına olanak tanıyan Azure, Dynamics 365 ve Microsoft 365 için "Kilit Kutusu" özellikleri yer almaktadır.

Diğer güvenlik seçenekleri arasında, müşterilerin kendi kontrol ettikleri şifreleme teknolojisiyle verilerini güvence altına almalarına olanak tanıyan Azure Key Vault ve Microsoft Purview Customer Key yer almaktadır.

Temel çatışma: CLOUD Yasası ve GDPR

Tüm çabalara ve güvencelere rağmen, temel bir hukuki ihtilaf devam etmekte olup, Avrupa şirketlerinin verilerinin ABD'li sağlayıcılar nezdinde gerçekten güvende olup olmadığı sorusunu gündeme getirmektedir.

CLOUD Yasası'nın uluslararası uygulama kapsamı

2018'de yürürlüğe giren CLOUD Yasası (Verilerin Yurtdışında Yasal Kullanımını Açıklığa Kavuşturma Yasası), ABD kolluk kuvvetlerinin, verilerin fiziksel olarak nerede saklandığına bakılmaksızın, ABD merkezli şirketleri verilere erişim izni vermeye zorlamasına olanak tanır. Bu, AB'de saklanan ancak ABD şirketleri veya iştirakleri tarafından yönetilen veriler için de geçerlidir.

Yasa, Amerikan internet şirketlerini ve BT hizmet sağlayıcılarını, veriler ABD'de saklanmasa bile, depolanan verilere ABD yetkililerinin erişmesine izin vermeye zorunlu kılıyor. Etkilenen şirketlerin, veri sahibinin ABD vatandaşı olmaması ve şirketin verileri ifşa ederek diğer ülkelerin yasalarını ihlal edecek olması durumunda itiraz etme hakkı bulunsa da, bu hak yalnızca ABD ile CLOUD Yasası anlaşması olan ülkeler için geçerlidir ve şu anda bu anlaşma yalnızca İngiltere için geçerlidir.

GDPR'ye yönelik itirazlar

Avrupa Genel Veri Koruma Yönetmeliği (GDPR), Bulut Yasası ile doğrudan çelişmektedir. GDPR'nin 48. maddesi, şirketlerin AB içinde depolanan verileri karşılıklı hukuki yardım anlaşması olmaksızın aktarmasını yasaklamaktadır. Bu hükmün ihlali, 20 milyon Euro'ya kadar para cezası veya şirketin küresel yıllık cirosunun yüzde dördü ile cezalandırılabilir.

ABD'nin Bulut Yasası (CLOUD Act) ile AB Genel Veri Koruma Yönetmeliği (GDPR) arasındaki bu uyumsuzluk, bulut hizmetlerini kullanan şirketleri imkansız bir ikilemle karşı karşıya bırakıyor. Şirketler, ya Bulut Yasasını ya da GDPR'ı ihlal etme seçeneğiyle karşı karşıya kalıyor ve her iki durumda da ciddi cezalarla karşılaşabiliyorlar.

İçin uygun:

Sunucu konumunun veri güvenliği için hiçbir garanti sunmamasının nedenleri

Yaygın inanışın aksine, verilerin Almanya veya AB içindeki sunucularda saklanması, yabancı erişime karşı yeterli koruma sağlamaz.

Konum seçimi yoluyla veri güvenliğine ilişkin yanlış algı

Almanya'daki sunucularda bulunan verilerin yabancı erişime karşı otomatik olarak korunduğu inancı "tehlikeli bir yanılgı" olarak kabul ediliyor. Kişisel veriler Avrupa Birliği'ndeki veri merkezlerinde saklansa bile, bir ABD bulut sağlayıcısı, cezai soruşturmaların bir parçası olarak bu verileri ABD yetkililerine açıklamakla yasal olarak yükümlü olabilir.

Özellikle bulut sağlayıcısının merkezi veya faaliyetleri ABD'de bulunuyorsa, veri işleme ABD altyapısı üzerinden gerçekleşiyorsa veya bir ABD şirketinin verilere doğrudan veya dolaylı erişimi varsa, belirli bir risk söz konusudur. Bu gibi durumlarda, ABD yetkililerinin Avrupa'daki veri sahiplerinin bilgisi veya rızası olmadan bile kişisel verilere erişim sağlaması olasılığı vardır.

Fikri mülkiyet ve ticari sırlara yönelik tehdit

Sorun, kişisel verilerin korunmasının çok ötesine uzanıyor. CLOUD Yasası, fikri mülkiyet, Ar-Ge prototipleri, müşteri verileri ve özel iletişimler de dahil olmak üzere her türlü hassas verinin güvenliğini ve gizliliğini tehlikeye atan gerçek riskler içeriyor.

Veriler AB veri merkezlerinde saklansa bile, CLOUD Yasası ABD şirketlerini bu verileri ABD yetkililerine teslim etmeye zorlayabilir. Bu durum, GDPR'nin ve AB'nin veri egemenliğinin sağladığı korumaları baltalamakla kalmaz, aynı zamanda prototipler veya stratejik planlar gibi kritik iş bilgilerini yetkisiz erişim riskine de maruz bırakır.

ABD yetkililerinin erişim olanakları nedeniyle, şirketler fiilen verileri ve dolayısıyla fikri mülkiyetleri üzerindeki kontrolü kaybediyor; bu durum özellikle ticari ve iş sırları için kritik önem taşıyor.

Daha fazla veri egemenliği için çözümler

Bahsedilen sorunlar ışığında, şirketlerin veri egemenliklerini korumak için ne gibi önlemler alabileceği sorusu ortaya çıkmaktadır.

Alternatif bulut sağlayıcıları ve teknik önlemler

CLOUD Yasası'na dayalı erişime karşı etkili koruma, ancak tüm sağlayıcılar ve alt hizmet sağlayıcılar ABD yasaları dışında faaliyet gösterirse, yalnızca Avrupa altyapısı kullanılırsa ve yalnızca kullanıcı tarafında anahtar kontrolüyle uçtan uca şifreleme uygulanırsa garanti edilir.

Bu nedenle uzmanlar, bulut depolama veya yedekleme sağlayıcısı seçerken aşağıdaki önlemleri almanızı önermektedir:

  • AB merkezli ve CLOUD Yasası'na tabi olmayan bir sağlayıcı seçmek
  • Veri egemenliğinin güvencesi; hem verilerin hem de şifreleme anahtarlarının tamamen AB içinde kalması
  • GDPR ve veri koruma konularında uzmanlaşmış hukuk ve uyumluluk danışmanları

Alternatif yaklaşımlar: Strateji olarak açık kaynak

İsviçre ilginç bir alternatif yaklaşım benimsiyor: Nisan 2023'te, devlet işlerinin yerine getirilmesinde elektronik araçların kullanımına ilişkin Federal Yasa (EMBAG) kabul edildi; bu yasa, devlet yazılımlarının açık kaynaklı olması ve kaynak kodunun açıklanması gerektiğini öngörüyor.

Bu yasayı savunan Bern Uygulamalı Bilimler Üniversitesi'nden Profesör Dr. Matthias Stürmer, yasayı "devlet, bilişim sektörü ve toplum için büyük bir fırsat" olarak nitelendiriyor. Yaklaşım, kamu sektörü için tedarikçi bağımlılığını azaltmayı, şirketlerin dijital iş çözümlerini genişletmelerini sağlamayı ve potansiyel olarak vergi mükellefleri için daha düşük BT maliyetleri ve daha iyi hizmetler sunmayı amaçlıyor.

Gerçek dijital egemenliğe giden yol

Microsoft'un Avrupa'daki yatırımları ve AB veri sınırının uygulanması, Avrupalı ​​şirketler ve kamu kurumları için daha büyük veri egemenliğine doğru atılan önemli adımlardır. Bununla birlikte, ABD'nin Bulut Yasası (CLOUD Act) ile Avrupa Genel Veri Koruma Yönetmeliği (GDPR) arasındaki temel yasal çatışmayı tam olarak çözmemektedir.

Verilerin Avrupa sunucularında saklanması, bulut sağlayıcısının ABD yasalarına tabi olması durumunda, ABD yetkililerinin potansiyel erişimine karşı yeterli koruma sağlamaz. Bu durum sadece veri korumasını sorgulamakla kalmaz, aynı zamanda Avrupa şirketlerinin fikri mülkiyetini ve ticari sırlarını da tehdit eder.

Dolayısıyla gerçek dijital egemenlik, hem yasal hem de teknik yönleri dikkate alan daha kapsamlı yaklaşımlar gerektirir. Bunlar arasında, ABD yasalarının kapsamı dışında tamamen faaliyet gösteren bulut hizmetlerinin kullanımı, kullanıcı tarafında anahtar kontrolü ile tutarlı uçtan uca şifreleme ve açık kaynak çözümlerine potansiyel olarak daha fazla yatırım yer almaktadır.

Sonuç olarak, Avrupa'nın yalnızca teknik olarak değil, aynı zamanda yasal olarak da bağımsız bir bulut altyapısına ihtiyacı var. O zamana kadar, şirketler ve kamu kurumları hangi verileri, nerede ve nasıl sakladıklarını ve hangi sağlayıcılara güvenebileceklerini dikkatlice değerlendirmelidir.

İçin uygun:

 

Küresel pazarlama ve iş geliştirme ortağınız

☑️İş dilimiz İngilizce veya Almancadır

☑️ YENİ: Ulusal dilinizde yazışmalar!

 

Konrad Wolfenstein

Size ve ekibime kişisel danışman olarak hizmet etmekten mutluluk duyarım.

iletişim formunu doldurarak benimle iletişime geçebilir +49 89 89 674 804 (Münih) numaralı telefondan beni arayabilirsiniz . E-posta adresim: wolfenstein xpert.digital

Ortak projemizi sabırsızlıkla bekliyorum.

 

 

☑️ Strateji, danışmanlık, planlama ve uygulama konularında KOBİ desteği

☑️ Dijital stratejinin ve dijitalleşmenin oluşturulması veya yeniden düzenlenmesi

☑️ Uluslararası satış süreçlerinin genişletilmesi ve optimizasyonu

☑️ Küresel ve Dijital B2B ticaret platformları

☑️ Öncü İş Geliştirme / Pazarlama / Halkla İlişkiler / Fuarlar

Mobil versiyondan çık