
Robot devrimi tehlikede mi? VDMA'ya göre, Almanya'nın otomasyon sektörü düşüş eğilimiyle tehdit altında. – Resim: Xpert.Digital
VDMA tahminleri: Robotik teknolojisinin geleceği tehlikede mi?
Alman robotik ve otomasyon sektörünün karşı karşıya olduğu zorluklar: İnovasyon ve değişim için bir uyarı çağrısı
Bir zamanlar mühendislik yeteneğinin ve teknolojik mükemmelliğin sembolü olan Alman robotik ve otomasyon endüstrisi, büyük bir değişim döneminden geçiyor. Sektör birliği VDMA'nın son tahminleri kasvetli bir tablo çiziyor: Bir önceki yıl %6'lık bir düşüşle 15,2 milyar avroya gerileyen gelirin, 2025 yılında %9 oranında azalarak 13,8 milyar avroya düşmesi bekleniyor. Bu rakamlar sadece istatistiklerden ibaret değil; sektörde ve düzenleyici çerçevesinde köklü bir değişim ve stratejik yeniden yapılanmaya duyulan ihtiyacın altını çizen bir uyarı niteliğinde.
Düşüş trendinin nedenleri: Sadece döngüsel dalgalanmalardan daha fazlası
Alman robotik ve otomasyon sektörünün karşı karşıya olduğu mevcut zorluklar, yalnızca geçici ekonomik dalgalanmalara bağlanamaz. Aksine, kapsamlı bir yeniden düşünmeyi gerektiren yapısal sorunların bir kombinasyonundan kaynaklanmaktadır. Temel faktörlerden biri, otomotiv sektörüne aşırı bağımlılıktır. Sektör için geleneksel olarak en önemli müşteri grubu olan bu sektör, 2024 yılında iç siparişlerde %16'lık önemli bir düşüş yaşadı. Bu gelişme, Alman robotik sektörünün bireysel sektörlerin iniş çıkışlarına ne kadar duyarlı olduğunu göstermekte ve satış pazarlarının çeşitlendirilmesinin acil ihtiyacının altını çizmektedir.
Bir diğer engel ise Almanya'daki yüksek maliyetler ve düzenleyici engellerden kaynaklanan rekabet dezavantajıdır. Nispeten yüksek işçilik maliyetleri, karmaşık onay süreçleri ve bürokratik gereklilikler, şirketlerin küresel rekabette ayak uydurmasını zorlaştırmaktadır. Dahası, yurtdışındaki zayıf talep durumu daha da kötüleştirmiştir. Euro bölgesinden gelen siparişler %44 artarken, diğer tüm bölgelere yapılan ihracat %13 azalmış ve bu da yabancı siparişlerde toplamda %2'lik bir düşüşe yol açmıştır. Bu rakamlar, Alman robotik sektörünün sadece iç sorunlarla boğuşmakla kalmayıp, uluslararası rekabette de zemin kaybettiğini göstermektedir.
İçin uygun:
Sipariş durumuna bir bakış: Gerçekler ortada.
2024 yılındaki sipariş durumu, Alman robotik ve otomasyon sektörünün karşı karşıya olduğu zorlukların ayrıntılı bir resmini sunuyor. Yurtiçi siparişler %16 azalırken, yurtdışı siparişler %2 düştü. Sadece Euro Bölgesi'ne yapılan ihracat %44'lük bir artışla olumlu bir gelişme gösterdi. Bu durum, Alman robotik sektörünün bireysel satış pazarlarına olan bağımlılığını yeniden gözden geçirmesi ve yeni stratejik ortaklıklar kurması gerektiğinin altını çiziyor. Öte yandan, Euro Bölgesi dışındaki ihracat %13'lük önemli bir düşüş yaşadı. Bu da, güveni ve talebi yeniden kazanmak için bu pazarlarda yeni stratejiler ve satış konseptleri geliştirmenin gerekliliğini vurguluyor.
VDMA'nın talepleri: Bir eylem çağrısı
Alman Mühendislik Federasyonu (VDMA) Başkanı Dr. Dietmar Ley, hem şirketlere hem de politika yapıcılara yükümlülükler getiren reformlar için acil çağrıda bulundu. Şirketlerin inovasyon döngülerini hızlandırmaları, daha çevik olmaları ve maliyet yapılarını optimize etmeleri gerektiğini vurguladı. Bu talep, Alman robotik şirketlerinin inovasyon kapasitesini ve rekabet gücünü güçlendirmeyi ve değişen pazar taleplerine daha hızlı yanıt vermelerini sağlamayı amaçlıyor.
Aynı zamanda Ley, politika yapıcılara düzenleyici engelleri azaltmaları ve daha rekabetçi bir çerçeve oluşturmaları çağrısında bulundu. Politika yapıcıların bürokrasiyi azaltarak, araştırma ve geliştirmeyi teşvik ederek ve şirketlerin yapısal değişimi yönetmelerine destek vererek geleceğe yönelik doğru yolu belirlemeleri çok önemlidir. Mevcut zorluklara rağmen, dernek, endüstrinin dijitalleşmesi ve enerji dönüşümü gibi uzun vadeli büyüme eğilimlerinin hâlâ geçerli olduğunu vurguladı. Bu nedenle sektör, küresel pazarda lider rolünü yeniden kazanma konusunda oldukça yeteneklidir. En önemlisi, doğru kararların şimdi alınması ve gerekli değişikliklerin başlatılmasıdır.
Stratejik endüstri girişimleri: Başarının anahtarı iş birliği ve yenilikçilik
Alman robotik ve otomasyon sektörünün rekabet gücünü yeniden kazanmak için kapsamlı stratejik girişimlere ihtiyaç duyulmaktadır. Önemli bir yaklaşım, kilit teknolojiler için konsorsiyumların oluşturulmasıdır. Bu sektörler arası işbirlikleri, yakıt hücresi üretimi gibi yenilikçi uygulamaların ölçeklendirilmesini sağlayacak ve yeni teknolojilerin geliştirilmesini hızlandıracaktır. Bu yaklaşım, Alman şirketlerinin kaynaklarını bir araya getirmelerine ve küresel rekabette daha güçlü bir konum elde etmelerine olanak tanıyacaktır.
Bir diğer önemli bileşen ise bir veri ekosisteminin (“Manufacturing-X”) oluşturulmasıdır. Bu platform, yapay zekanın üretime entegrasyonunu basitleştirecek ve akıllı ve ağ bağlantılı üretim süreçlerinin geliştirilmesini sağlayacaktır. Veri alışverişi ve kapsamlı bilgilere erişim, şirketlerin süreçlerini daha verimli hale getirmelerini ve yenilikçi ürünler geliştirmelerini sağlayacaktır. Bu, Alman robotik endüstrisinin rekabet gücünü güvence altına almak için büyük bir adım olacaktır.
Aynı derecede önemli olan bir diğer husus da satış pazarlarının çeşitlendirilmesidir. Otomotiv sektörüne aşırı bağımlılığın tehlikeli olduğu kanıtlanmıştır. Bu nedenle, laboratuvar otomasyonu, lojistik ve yenilenebilir enerjiler gibi yeni büyüme alanları geliştirilmelidir. Bu çeşitlendirme, Alman robotik sektörünün dayanıklılığını artırmasını ve bireysel sektörlere olan bağımlılığını azaltmasını sağlayacaktır. Ayrıca, yeni uygulama alanlarının geliştirilmesi sektörün büyümesini destekleyecek ve yeni iş imkanları yaratacaktır.
Eğitim ve araştırma için finansman: geleceğe yapılan bir yatırım
Geleceğe hazır bir robotik ve otomasyon endüstrisi, yüksek nitelikli uzmanlara ihtiyaç duyar. Uzmanlara olan artan talebi karşılamak için, 2028 yılına kadar robotik ve otomasyon alanındaki üniversite kontenjanlarının iki katına çıkarılması şarttır. Bu önlem, önümüzdeki yıllarda endüstriyi destekleyecek yeterli sayıda genç yeteneğin yetiştirilmesini sağlayacaktır.
Ayrıca, okullarda zorunlu bir teknoloji dersinin getirilmesi çok önemlidir. Bu ders, genç yaşta teknik mesleklere ilgi uyandıracak ve robotik ve otomasyon alanında gelecekteki bir kariyerin temelini atacaktır. Erken yaşta nitelik kazanmak, yarının yeniliklerini şekillendirecek yetenekli profesyonelleri çekmek için çok önemlidir.
Aynı zamanda, robot güvenliği, insan-robot iş birliği ve yapay zekâ (YZ) alanlarında en ileri düzeyde araştırmaların genişletilmesi gerekmektedir. Bu konuları araştırarak, Alman robotik sektörü öncü bir rol üstlenebilir ve endüstri ve diğer sektörlerde robotların güvenli ve verimli kullanımı için yeni standartlar belirleyebilir. Araştırma ve geliştirmenin teşvik edilmesi, teknolojik ilerlemenin ve yenilikçi ürün ve süreçlerin yaratılmasının temelidir.
Siyasi ve ekonomik çerçeve: Başarıya giden yolu belirlemek
Politika yapıcılar, Alman robotik sektörü için rekabetçi bir ortam yaratmada çok önemli bir rol oynamaktadır. Önemli bir adım, düzenleyici engellerin azaltılmasıdır. Bu önlem, işletme maliyetlerini düşürecek ve şirketlerin Almanya'da üretim yapmasını ve yatırım yapmasını kolaylaştıracaktır. Bu nedenle, şirketlerin girişini kolaylaştırmak ve gerekli esnekliği sağlamak için bürokratik gereksinimler gözden geçirilmeli ve basitleştirilmelidir.
Ayrıca, otomasyon oranını artırmak için kullanıcılara yönelik yatırım teşvikleri şarttır. Şirketler, vergi teşvikleri veya sübvansiyonlar yoluyla yeni teknolojilere ve otomasyon çözümlerine yatırım yapmaya teşvik edilmelidir. Daha yüksek bir otomasyon oranı, rekabet gücünü artırmak ve verimliliği yükseltmek için çok önemlidir.
Ayrıca, özellikle yeni kurulan şirketler ve küçük ve orta ölçekli işletmeler (KOBİ'ler) için daha elverişli finansman koşulları yaratmak gereklidir. Bu şirketler için sermayeye erişim genellikle zordur ve iyileştirilmiş finansman, yenilikçi projeleri hayata geçirmelerini ve yeni teknolojilere yatırım yapmalarını sağlayacaktır.
Küresel rekabet gücü: Meydan okumayı kucaklamak
Alman robotik ve otomasyon sektörü küresel rekabetin zorluklarıyla yüzleşmek zorundadır. Asya ve Kuzey Amerika'dan gelen devlet destekli rekabet ciddi bir tehdit oluşturmaktadır. Bu nedenle, Alman şirketlerinin rekabet gücünü korumak için endüstriyel politika önlemlerine ihtiyaç duyulmaktadır.
Ayrıca, özellikle 2024 yılında talepte %13'lük bir düşüş yaşayan Avro bölgesi dışı pazarlar için ihracat teşvikinin güçlendirilmesi gerekiyor. Alman şirketleri, bu pazarlarda yeniden başarıya ulaşmak için yeni stratejiler ve satış konseptleri geliştirmelidir.
Kurumsal reformlar: Çevikliği ve inovasyonu güçlendirmek
Şirketlerin kendileri de Alman robotik sektörünün rekabet gücünü yeniden kazanmasına katkıda bulunmalıdır. Önemli bir önlem, çevik süreçler ve maliyet optimizasyonu yoluyla inovasyon döngülerini hızlandırmaktır. Şirketler, piyasa değişikliklerine daha hızlı tepki vermeli, yenilikçi ürünler geliştirmeli ve üretim süreçlerini daha verimli hale getirmelidir. Dinamik bir piyasada başarı için değişime istekli olmak çok önemlidir.
Bir diğer önemli adım ise hizmet robotlarının genişletilmesidir. Almanya bu alanda küresel teknolojik liderliği hedeflemelidir. Hizmet robotlarının geliştirilmesi, büyük potansiyele sahip bir büyüme pazarıdır. Bu durum, Alman şirketlerine rekabetten sıyrılma ve yeni pazarlara girme fırsatı sunmaktadır.
Alman robotik sektörünün geleceği: Tüm paydaşlara çağrı
Alman robotik ve otomasyon sektörü bir yol ayrımında. İçsel düzenlemeler ve siyasi destek, zorlukların üstesinden gelmek ve uzun vadeli büyüme trendlerinden yararlanmak için kilit önem taşıyor. Sanayinin dijitalleşmesi ve enerji dönüşümü, değerlendirilmesi gereken muazzam fırsatlar sunuyor. Alman robotik sektörünü yeniden başarı yoluna sokmak için gerekli adımları birlikte atmak artık tüm paydaşların sorumluluğunda. Alman robotik sektörünün geleceği, mevcut zorlukların üstesinden gelip başarılı bir gelecek için yol haritası çizebilmesine büyük ölçüde bağlı olacak. Ancak bu şekilde Alman robotik sektörü eski lider konumunu yeniden kazanabilir ve Alman ekonomisinin temel direklerinden biri olmaya devam edebilir.
İçin uygun:
