Web sitesi simgesi Xpert.Dijital

Akıllı Alışveriş: Galeria mağaza zinciri ve Bütema AG, Bonn şubelerindeki deneme kabinlerinde yapay zeka asistanı "Verena"yı test ediyor.

Galeria mağaza zinciri ve Bütema AG, Bonn şubelerindeki deneme kabinlerinde yapay zeka asistanı "Verena"yı test ediyor.

Galeria mağaza zinciri ve Bütema AG, Bonn şubelerindeki deneme kabinlerinde yapay zeka asistanı "Verena"yı test ediyor – Resim: Bütema AG

Galeria'nın pilot projesi: Soyunma odasında yapay zeka desteği

Akıllı Alışveriş: Galeria'daki dijital deneme kabini testten geçti

Galeria'da Yeni Bir Alışveriş Deneyimi: Köklü bir geçmişe sahip mağaza zinciri Galeria, müşterilerine modern bir alışveriş deneyimi sunmak için yeni bir çığır açıyor. Şirket, mevcut bir pilot projede, deneme kabinlerinde yapay zekâ tabanlı dijital hizmetlerin kullanımını test ediyor. Özellikle, Bonn'daki Galeria mağazasının seçilmiş deneme kabinlerinde, "Verena" adlı bir yapay zekâ, müşterilere kıyafet denemelerinde yardımcı oluyor. İlk bakışta fütüristik gibi görünen bu uygulama, hizmeti iyileştirmeyi ve günümüzde alışverişi daha kolay hale getirmeyi amaçlıyor. Peki Galeria neden bu deneyi başlatıyor, arkasındaki teknoloji nasıl çalışıyor ve bununla ilişkili fırsatlar ve riskler neler? Bu makale, projenin arka planını, akıllı deneme kabininin teknik detaylarını, müşteriler için avantajlarını, potansiyel zorlukları ve perakende sektöründeki benzer girişim örneklerini ayrıntılı olarak inceliyor ve geleceğe bir bakış sunuyor.

İçin uygun:

Arka plan: Galeria inovasyon yolunda

Galeria (eski adıyla Galeria Karstadt Kaufhof), ülke genelinde yaklaşık 80 mağazasıyla Almanya'nın en büyük departman mağazası zinciridir. Şirketin uzun bir geleneği var, ancak birçok geleneksel departman mağazası gibi, çevrimiçi alışveriş çağında ve değişen müşteri taleplerinde kendini yeniden icat etme zorluğuyla karşı karşıya. Son yıllarda Galeria mali baskı altına girdi ve hatta mağazalarını kapatmak ve iflas yeniden yapılandırmasına girmek zorunda kaldı. Bu zorlu dönemin ardından şirket, şimdi iyileşen rakamlar bildiriyor ve konseptini modernize etmek ve mevcut pazar ihtiyaçlarına uyarlamak için çalışıyor.

Bu yeniden yapılanmanın kilit bileşenlerinden biri, satış noktasındaki dijital yeniliklere yapılan yatırımdır. Galeria, mağazalarının çekiciliğini artırmayı ve yeni teknolojilerle geleneksel perakendeciliği canlandırmayı hedefliyor. Müşterilerin, yalnızca çevrimiçi alışveriş yapmak yerine bilinçli olarak mağazayı ziyaret etmeyi seçmeleri için nedenleri olmalıdır. Özellikle, çevrimiçi perakendecilerin sunamayacağı hizmetler aracılığıyla mağaza içi alışveriş deneyimi geliştirilmelidir. Deneme kabinlerinde yapay zeka kullanan pilot proje bu bağlamda değerlendirilmelidir. Galeria, iki yönlü bir etki bekliyor: Birincisi, müşteriler mağazalarda pratik bir katma değer deneyimleyecek ve geri dönme olasılıkları artacaktır. İkincisi, teknoloji, rutin soruları otomatik olarak yanıtlayarak çalışanların yükünü hafifletebilir. Kısacası, Galeria, mağaza içi verimliliği artırırken aynı zamanda hizmet kalitesini iyileştirmek için satış alanında yapay zekaya güveniyor. Bu pilot proje, Galeria'nın gelenek ve modernite arasındaki uçurumu kapatmayı hedeflediği daha geniş bir dijitalleşme stratejisinin bir parçasıdır.

Soyunma odasında yapay zeka destekli hizmetler: "Verena" nasıl çalışıyor?

Pilot projenin merkezinde, özellikle deneme kabinlerinde kullanılmak üzere tasarlanmış yapay zeka asistanı "Verena" yer alıyor. Verena, müşterilerin akıllı telefonlarında chatbot aracılığıyla erişebilecekleri dijital bir hizmettir. Teknik uygulama kullanıcılar için şaşırtıcı derecede basittir: Bonn'daki Galeria mağazasının deneme kabinlerine QR kodları yerleştirilmiştir. Müşteriler bu kodları akıllı telefon kameralarıyla tarayarak, Verena ile doğrudan iletişim kurmalarını sağlayan bir sohbet arayüzü açarlar. Ek bir uygulama yüklemeye gerek yoktur – her şey telefonun tarayıcı penceresinde rahatça çalışır.

Verena, gelişmiş yapay zeka teknolojisine dayanmaktadır. Arka planda, asistan, doğal dildeki kullanıcı girdilerini anlamak ve uygun yanıtlar üretmek için bir dil modeli (Galeria'ya göre bu, ChatGPT teknolojisini kullanıyor) kullanır. Temel özelliği: Verena'ya tıpkı bir satış asistanıyla sohbet eder gibi normal sorular sorabilir veya isteklerde bulunabilirsiniz. Örneğin: "Bu bluzun daha büyük bedeni var mı?" veya "Bu elbise mavi renkte de mevcut mu?" Verena, isteğin ardındaki niyeti tanır ve yardımcı olmak için depolanmış veritabanlarına ve hizmetlere erişir.

Verena hangi özel işlevleri sunuyor? Dijital asistan, diğer özelliklerinin yanı sıra şunları yapabilir:

Makale bilgilerini al

Verena, denenen ürünler hakkında detaylı bilgi veriyor. Bu bilgiler arasında fiyat, malzeme ve bakım bilgileri veya mevcut beden ve renkler yer alabilir. Müşterinin etiket aramasına veya satış personeline sormasına gerek yok; Verena ile kısa bir sohbet yeterli.

Müsaitlik durumunu kontrol edin

Bir müşteri bir ürünü farklı bir beden veya renkte denemek isterse, Verena o modelin mağazada stokta olup olmadığını anında kontrol edebilir. Yapay zeka, Galeria'nın envanter yönetim sistemine erişir. Örneğin, müşteri saniyeler içinde şu bilgiyi edinir: "Bu pantolon 40 ve 42 bedenlerde de mevcuttur. 42 beden stokta bulunmaktadır."

Uygun ürünleri tavsiye edin

Verena aynı zamanda stil konusunda bilgili bir alışveriş arkadaşı olarak da görev yapıyor. Yapay zeka, denenen ürünler için aksesuarlar veya kombinasyonlar önerebiliyor. Örneğin, biri bir elbise denediğinde Verena şöyle önerebilir: "Stoklarımızda bulunan bu siyah hırka, elbiseyle mükemmel uyum sağlar." veya "Uyumlu bir kemerle görünümü tamamlamak ister misiniz? Bir önerim var." Bu öneriler kısmen önceden tanımlanmış ürün çeşitliliği mantığına (örneğin, hangi ürünlerin birlikte giyileceği) ve potansiyel olarak diğer müşterilerin neler satın aldığına dair yapay zeka analizlerine dayanmaktadır. Asistan sadece yardımcı olmakla kalmayıp, tıpkı eksiksiz bir kıyafet oluşturan insan bir satış elemanı gibi ilham vermek üzere tasarlanmıştır.

Satış temsilcileri arıyor

Özellikle pratik bir özellik, satış personelinin entegrasyonudur. Bir müşteri, yapay zekanın tek başına sağlayamayacağı bir şeye ihtiyaç duyarsa (örneğin, deneme kabininde başka bir giysi), doğrudan Verena aracılığıyla yardım isteyebilir. Sohbet arayüzünde "Satış görevlisinden yardım isteyin" gibi bir seçenek veya uyarı bulunur. Bunu tıklamak (veya sohbete yazmak), satış ekibine o deneme kabininde yardıma ihtiyaç duyulduğuna dair anında bir sinyal gönderir.

Müşteriyi temsil eden Verena ile çalışanlar arasındaki iletişim, "Karl" adlı ayrı bir uygulama üzerinden gerçekleşiyor. Karl, Galeria'nın bu projeye ek olarak sunduğu çalışan uygulamasıdır. Karl'ı Verena'nın karşılığı olarak düşünebilirsiniz – Verena müşteriyle sohbet ederken, Karl mağazadaki satış personeliyle iletişimi sürdürüyor. Karl bir talep aldığında (örneğin, "3 numaralı soyunma odasındaki müşteri bu elbiseyi M beden olarak denemek istiyor"), sorumlu çalışanlar hemen bilgilendiriliyor. Mesaj, ürün numarası, istenen beden ve renk gibi ilgili bilgilerle birlikte çalışanların akıllı telefonlarında görünüyor. Karl uygulaması, satış personeline hızlı yanıt için pratik işlevler sunuyor: İstenen ürünün stok seviyesini ve fiyatını bir bakışta gösteriyor ve hatta ürünün farklı bir katta veya farklı bir depoda olup olmadığını bile belirtebiliyor. Bu, çalışanın kontrol etmek için depoya gitmesine gerek kalmamasını sağlıyor – Karl sayesinde önceden biliyorlar.

Bir ekip üyesi talebi üstlendiği anda, müşteriye uygulama üzerinden kısa bir güncelleme de verebilir; örneğin: "42 numarayı deneme kabinine getireceğim." Bu mesaj doğrudan Verena'nın sohbetinde görünür, böylece müşteri yardımın yolda olduğundan haberdar olur. İlginç bir şekilde, Karl her talebin yalnızca bir ekip üyesi tarafından ele alınmasını sağlar; biri yanıt verdiğinde, görev "devam ediyor" olarak işaretlenir ve diğer ekip üyeleri tarafından artık görünmez. Bu, iki çalışanın yanlışlıkla aynı talebi ele almasını veya karışıklığa neden olmasını önler.

Teknik olarak Verena, bir chatbot arayüzü, veri bağlantısı ve bir yapay zeka dil modelinin birleşimidir. Yapay zekaya gerekli ürün verileri ve kurallar "beslenmiştir". Örneğin, Verena ürün kataloglarını, beden aralıklarını, renk adlarını ve mevcut stok seviyelerini bilir. Bir müşteri soru sorduğunda, yapay zeka modeli sorguyu yorumlar ve doğru bir yanıt oluşturmak için veritabanından ilgili bilgileri çeker. ChatGPT teknolojisinin kullanımı, yanıtların katı ve önceden programlanmış bir şekilde değil, doğal bir dilde formüle edildiği anlamına gelir. Bu nedenle, "M beden: evet, mevcut" gibi basit bir bilgi yerine, Verena samimi bir yanıt verebilir: "İyi haberlerim var – bluz M bedeninde de stokta. Denemek ister misiniz? Memnuniyetle birinden size getirmesini isteyebilirim." Bu ton, aslında yardımcı bir satış elemanıyla sohbet ettiğiniz izlenimini yaratmayı amaçlamaktadır.

ChatGPT entegrasyonunun bir diğer avantajı da çok dilli yetenekleridir. Verena sadece Almanca ile sınırlı değil. Almanca bilmeyen müşteriler, tercih ettikleri dilde (İngilizce, Fransızca, hatta Rusça veya Türkçe) yazabilirler. Yapay zeka isteği anlar ve aynı dilde yanıt verir. Uluslararası müşteri kitlesine sahip bir şehir olan Bonn'daki Galeria şubesi için bu büyük bir avantaj: turistler veya yabancılar, dil engellerine rağmen yerel şubede rahatça alışveriş yapabilir ve tam hizmetten yararlanabilirler. Satış personeli tüm dilleri konuşmasa bile, Verena bu açığı kapatabilir. Arka planda, Karl isteği Almanca (veya standartlaştırılmış bir dilde) gösterir, böylece çalışanlar ne yapacaklarını bilirler – yapay zeka çeviriyi halleder.

Müşterilerin dikkatini yeni hizmete çekmek için Galeria, Bonn şubesine ek tabelalar yerleştirdi. Örneğin, kadın iç çamaşırı bölümünün giriş alanında bulunan dijital bilgi ekranında (LED poster), yeni hizmeti açıklayan sevimli bir çizgi film karakteri (stilize edilmiş "Verena") yer alıyor: "Merhaba, ben Verena. Deneme kabininde size yardımcı olabilirim – bir deneyin!" Kısa talimatlar içeren tabelalar ve ekranlar da doğrudan deneme kabinlerinde bulunuyor: "Sadece QR kodunu tarayın ve sorularınızı sorun!" Bu sayede mümkün olduğunca çok müşteri dijital asistan hakkında bilgi edinebilir ve ona kolayca erişebilir.

Özetle, teknik süreç şu şekilde işliyor: Müşteri bir kodu tarar -> Verena ile bir sohbet açılır -> yapay zeka isteği anlar ve yanıtlar veya bir çalışanı uyarır -> çalışan uygulaması Karl, insan yardımını koordine eder. Bu sistem, dijital dünyanın güçlü yönlerini (hız, bilgi, soyunma odasında 7/24 erişilebilirlik) geleneksel perakendeciliğin güçlü yönleriyle (bilgili satış personelinden kişisel hizmet) birleştiriyor. Bu, perakendede insanların ve makinelerin daha iyi bir genel deneyim yaratmak için nasıl el ele çalışabileceğinin bir örneğidir.

Müşteriler ve alışveriş deneyimi için faydalar

Yapay zekâ hizmetlerinin deneme kabinlerine entegre edilmesi, müşteriler için bir dizi avantaj sunarak alışverişi daha keyifli ve verimli hale getiriyor. Pilot projenin vaat ettiği başlıca avantajlar şunlardır:

konfor

Müşterilerin artık yarı çıplak bir şekilde soyunma kabininden dışarı bakmalarına veya farklı bir beden almak için deneme seansını yarıda kesmelerine gerek yok. Verena bunu hallediyor – tek bir tarama ve birkaç tıklama ile yardım yolda. Can sıkıcı gidip gelmeler veya soyunma kabininin önünde bekleme ortadan kalkıyor. Özellikle büyük mağazalarda, müsait bir satış görevlisine veya depoya yürümek uzun sürebilir; bu yapay zeka kısayolu zaman ve emekten tasarruf sağlıyor.

Anlık bilgi

Deneme sırasında sıkça sorulan sorular – “Bunun fiyatı neydi?”, “Kırmızısı var mı?”, “X ile uyumlu mu?” – anında yanıtlanabilir. Müşteriler, etiketi çözmek veya satış görevlisini beklemek zorunda kalmadan ürün bilgilerine hızlıca erişebilirler. Bu, şeffaflığı artırır: Müşteriler fiyatlar, malzemeler ve bakım talimatları hakkında anında bilgi sahibi olur ve daha bilinçli kararlar verebilirler.

Kabin içinde daha fazla seçenek

Ek beden veya renk talep etme seçeneği sunmak, deneme kabininden mükemmel ürünü alarak ayrılma olasılığını artırır. Çoğu zaman müşteriler, denedikleri beden uymadığı ve başka seçenek olmadığı için hiçbir şey satın almazlar. Verena, alternatif seçeneklerin hemen sunulmasını sağlar. Bu, müşteri memnuniyetini artırır (gerçekten uyan bir şey bulma olasılıkları daha yüksektir) ve sonuç olarak Galeria'nın satışlarını artırır.

Bireysel tavsiye ve ilham

Verena'nın insan moda anlayışına sahip olmamasına rağmen, yine de kişiselleştirilmiş önerilerde bulunabiliyor. Yapay zeka, kıyafeti tamamlayacak uygun ürünler öneriyor. Bu, müşterinin daha önce düşünmediği ürünleri keşfetmesine yol açabilir; tıpkı iyi bir satış elemanının "Bu arada, bu pantolonla mükemmel uyum sağlayacak bir kemerim var" demesi gibi. Bu ek öneriler, alışveriş deneyimini zenginleştirebilir ve müşterinin kapsamlı bir tavsiye aldığını hissetmesini sağlayabilir.

Gizlilik ve konfor

Bazı insanlar mağazalarda aktif olarak yardım istemekte tereddüt ederler; bunun nedenleri arasında utangaçlık, dil engelleri veya yakınlarda bir satış görevlisinin olmaması yer alabilir. Verena bu engeli ortadan kaldırıyor: müşteriler kendilerini gözlemlenmiş hissetmeden sorularını anonim olarak yazabiliyorlar. Bu, özellikle iç çamaşırı bölümü gibi hassas bölümlerde, örneğin birinin beden veya stok durumuyla ilgili mağazada yüksek sesle sormak istemediği bir sorusu olduğunda çok faydalı olabilir. Özel deneme kabinindeki dijital iletişim, müşterilere kontrol ve gizlilik sağlıyor.

Çok dilli hizmet

Daha önce de belirtildiği gibi, farklı dillerde iletişim kurabilme yeteneği büyük bir avantajdır. Turistler, uluslararası öğrenciler ve yabancı uyruklular, dil engellerinden kaynaklanan yanlış anlamalar olmadan hizmetten tam olarak yararlanabilirler. Bu, müşterilerin kendilerini değerli hissetmelerini sağlar ve Galeria'nın uluslararası düzeyde müşteri dostu bir mağaza olarak ün kazanmasına yardımcı olabilir.

Süreklilik ve hafıza fonksiyonu

Verena dijital bir hizmet olduğundan, gelecekte (müşterilerin onayıyla) müşteri hesaplarına bağlanabilir. Yapay zekanın, müşterinin hangi bedenleri veya markaları tercih ettiğini veya en son ne denediğini hatırlaması mümkün. Bu, Verena'nın gelecekteki ziyaretlerde daha hedefli yardım sağlamasına olanak tanır (örneğin, "Geçen sefer 38 numara iyi oturdu; bu sefer de 38 numara istemeli miyim?"). Müşteriler ayrıca sohbet geçmişlerini kaydederek daha sonra mağazada gördükleri ürünleri çevrimiçi olarak satın alabilirler. Bu özelliklerin tamamı pilot programda aktif olmasa da, gelecekteki potansiyel yönü göstermektedir.

Satış elemanının bakış açısından ve şirket genelinde, dolaylı olarak müşteriye fayda sağlayan avantajlar vardır. Satış personeli daha verimli çalışabilir: her deneme kabininin neye ihtiyacı olduğunu tam olarak bilirler ve potansiyel olarak tek bir ziyarette birden fazla talebi karşılayabilirler (örneğin, depoya giderken iki istenen bedeni birden almak gibi). Bu, her iki taraf için de bekleme süresini ve hayal kırıklığını azaltır. Dahası, çalışanlar danışma zamanlarını gerçekten kişiselleştirilmiş yardıma ihtiyaç duyanlara ayırabilirken, rutin sorular (fiyat, beden, renk mevcut mu?) yapay zeka tarafından ele alınır. İdeal olarak, bu daha iyi bir çalışma ortamı yaratır: daha az acele, sürekli olarak cevaplanan basit sorular yerine, önemli olan noktalara odaklanmış tavsiyeler. Memnun satış elemanları da daha arkadaş canlısı olur ve bu da tüm müşteriler için alışveriş deneyimini iyileştirir.

Son olarak, Galeria'nın sunduğu hizmet, geleneksel perakendeciliğin modern ve yenilikçi olabileceğini gösteriyor. Biraz eski moda görünebilecek bir mağaza zinciri için, teknolojik bir öncü imajı değerlidir. Müşteriler, özellikle genç müşteriler, Galeria'nın böyle bir dijital asistan sunduğunu görünce hoş bir sürpriz yaşayabilirler. Bu, yeni müşteri gruplarını çekebilir veya en azından sohbet başlatabilir ("Galeria'daki yapay zekalı deneme kabinini denediniz mi?"). Genel olarak, bu girişim, hizmet, hız ve teknolojiye meraklı müşteriler için belirli bir eğlence faktörü aracılığıyla mağaza içi alışverişi daha çekici hale getirmeye katkıda bulunuyor.

İçin uygun:

Teknolojinin zorlukları ve potansiyel riskleri

Konsept ne kadar umut verici görünse de, Galeria'nın bu pilot projede göz önünde bulundurması gereken zorluklar ve riskler de var. Yeni teknolojiler nadiren mükemmeldir; işte kritik olabilecek bazı hususlar:

Tüm müşteriler tarafından kabul

Bir mağazanın müşteri kitlesi çok çeşitlidir. Herkes kıyafet değiştirirken akıllı telefonunu çıkarıp yapay zekâ ile sohbet etmekten rahatsızlık duyabilir. Yaşlı müşteriler veya teknolojiye daha az aşina olanlar tereddüt edebilir veya ek değeri göremeyebilir. Klasik "perde kapanışı" yöntemini tercih edebilirler: "Affedersiniz, bir beden büyüğünü getirebilir misiniz?" Bu nedenle Galeria, Verena'nın ne kadar iyi kullanıldığını izlemelidir. Eğitim gerekli olabilir; örneğin, satış görevlileri aktif olarak şunları belirtmelidir: "Bir şeye ihtiyacınız olursa QR koduyla bizi arayabileceğinizi biliyor muydunuz?" Kullanım oranı, yatırımın karşılığını verip vermeyeceğini belirlemede çok önemli bir faktör olacaktır. Birçok QR kodu taranmazsa, konseptin yeniden değerlendirilmesi veya farklı şekilde tanıtılması gerekecektir.

Teknik güvenilirlik

En kritik anda teknolojinin arızalanmasından daha kötü bir şey yoktur. Deneme kabininde kararsız bir Wi-Fi bağlantısı, sunucu arızası veya yazılım hatası hizmeti kullanılamaz hale getirebilir. Verena'yı deneyen ve ardından dakikalarca yanıt bekleyen veya hata mesajlarıyla karşılaşan müşterilerin etkilenmekten çok hayal kırıklığına uğraması muhtemeldir. Bu nedenle Galeria, sağlam bir altyapı sağlamalıdır: deneme kabinlerinde yeterli mobil şebeke sinyali veya mağaza içi Wi-Fi, hızlı arka uç sistemleri ve hatasız bir yapay zeka platformu. Bu tür başlangıç ​​sorunları pilot aşamasında tespit edilebilir. Bununla birlikte, teknolojinin arızalanma riski her zaman vardır; bu durumda bir "B Planı" gereklidir (yani, müdahale edebilecek yeterli personele sahip olmak).

Veri kalitesi ve yapay zeka doğruluğu

Verena'nın zekası, elindeki verilerle sınırlıdır. Örneğin, sistemdeki stok bilgisi yanlışsa (klasik bir sorun: sistem "1 ürün mevcut" gösteriyor ancak ürün zaten satılmış ve henüz rezerve edilmemiş), yapay zeka aslında var olmayan bir ürünün mevcut olduğunu yanlış bir şekilde vaat edebilir. Bu tür tutarsızlıklar müşterileri hayal kırıklığına uğratır ve hizmete olan güveni azaltır. Yapay zekanın ayrıca doğru cevaplar vermesi gerekir; ChatGPT konuşma üretmede çok güçlü olsa da, hatalar yapabilir veya "halüsinasyon görebilir". Galeria ve Bütema (teknoloji ortağı), Verena'nın örneğin yanlış ürün bilgisi vermemesini veya anlamsız önerilerde bulunmamasını sağlamak için sistemi dikkatlice eğitmeli ve test etmelidir. Yapay zekanın cevapları kesin ve yardımcı olmalıdır; aksi takdirde kullanıcılar hayal kırıklığına uğrayacaktır. Özellikle başlangıçta sürekli kalite kontrolü şarttır. Yanlış cevapları önlemek için Verena'nın güvenilir bir şekilde cevaplayamadığı bazı soruları otomatik olarak bir insan çalışana yönlendirmek gerekebilir.

Veri koruma ve gizlilik

Dijital hizmetler devreye girer girmez, Almanya'da veri koruma acil bir sorun haline geliyor. Müşteriler, Verena ile etkileşimlerinin kötüye kullanılmayacağına güvenebilmelidir. Sohbet geçmişleri, saklansa bile, genellikle çok hassas veriler içermez (çünkü müşteriler genellikle yalnızca beden, fiyat vb. hakkında soru sorarlar), ancak alışveriş tercihleri ​​veya potansiyel olarak kişisel yorumlar yine de hassas olarak değerlendirilebilir. Galeria, hangi verilerin toplandığı ve nasıl kullanıldığı konusunda şeffaf bir şekilde iletişim kurmalıdır. İdeal olarak, sohbetler anonim olarak veya yalnızca geçici olarak saklanmalıdır, müşteri daha kapsamlı veri paylaşımına (örneğin, gelecekteki teklifler için bir müşteri hesabına bağlanma) onay vermedikçe. Yapay zeka platformu (ChatGPT) da soruları gündeme getiriyor: Müşteri girdileri ABD'deki sunuculara gönderiliyor mu? Süreçler GDPR'ye uygun mu? BT departmanlarının bu yönleri yakından incelemesi gerekecektir. Veri koruma hatası, tüm projeyi olumsuz bir ışık altında gösterebilir.

Siber güvenlik

Yeni dijital temas noktalarının ortaya çıktığı yerlerde, teorik olarak yeni saldırı vektörleri de ortaya çıkabilir. Örneğin, bir QR kodu kötü niyetli kişiler tarafından manipüle edilebilir (teorik olarak, ancak bir mağazanın içinde bulunduğu için pratikte zordur). Veya birisi yapay zekayı "hacklemeye" veya girdileriyle dengesini bozmaya çalışabilir. Galeria, Verena'nın yalnızca amaçlanan verilere erişebildiğinden ve istenmeyen hiçbir bilgiyi ifşa etmediğinden emin olmalıdır. Kullanıcıların yapay zekayı kasıtlı olarak asıl konudan uzaklaştırmaya çalışması düşünülebilir – ChatGPT, her olası soruya bir cevap üretmeye çalışmasıyla bilinir. Örneğin, bir müşteri Verena'ya hava durumu veya siyasi konular hakkında soru sormaya başlarsa, sistemin nasıl tepki vereceğini görmek ilginç olurdu. İdeal olarak, Verena alışveriş konusunda kibar ama kararlı kalmalı ve kötüye kullanımı önlemek için diğer konuları filtrelemelidir.

Çalışanların kabulü ve rol değişimi

Çalışanların Verena'nın tanıtımına nasıl tepki vereceklerini de dikkate almak çok önemli. Bir yandan, asistan onları rutin görevlerden kurtarırken, diğer yandan bazı satış personeli başarılı bir yapay zekanın işlerini tehlikeye atabileceğinden korkabilir. Galeria, Verena'nın insan danışmanlığının yerini alan bir araç değil, bir destek aracı olduğunu açıkça iletmelidir. İdeal olarak, çalışanlar Karl'ı (uygulama) iş günlerini yapılandırdığını fark ettikleri için kolayca benimseyeceklerdir. Bununla birlikte, kapsamlı eğitim şarttır: Personel yeni sistemi nasıl kullanacağını öğrenmeli ve ne zaman müdahale etmeleri gerektiğini ve ne zaman Verena'nın işleri bağımsız olarak halledebileceğini anlamalıdır. Ekip ayrıca, önemli sinyalleri kimsenin kaçırmamasını sağlamak için gelen sohbet sorularından kimin sorumlu olduğu konusunda da anlaşmalıdır. Bir risk, çalışanların Verena'yı görmezden gelmesi veya onu rahatsız edici ek bir görev olarak görmesidir; bu durumda hizmet etkisiz olacaktır. Bu, eğitim, motivasyon ve hatta hizmet süreci için yeni yönergeler gerektirir.

Maliyet-fayda sorusu

Sonuç olarak, her teknik pilot proje, çabanın karşılığını verip vermeyeceği sorusuyla karşı karşıyadır. Yapay zekâ asistanı geliştirmek ve entegre etmek ucuz değildir. Yapay zekâ hizmetleri lisansları, uygulama programlama, çalışan ekipmanı, bakım – bunların hepsi para gerektirir. Bu nedenle Galeria, Bonn'daki pilot projenin ölçülebilir faydalar sağlayıp sağlamadığını dikkatlice değerlendirecektir: İç çamaşırı bölümünde satışları artırıyor mu? Müşteriler daha fazla mı satın alıyor veya daha sık mı ziyaret ediyor? Olumlu geri bildirimler ve daha az terk edilmiş satın alma var mı? Sistem ancak bu KPI'lar ikna ediciyse diğer mağazalara yaygınlaştırılacaktır. Aksi takdirde, sadece güzel bir deney olarak kalabilir. Bu nedenle, tüm çabalara rağmen yatırım getirisinin yeterince yüksek olmaması riski vardır – örneğin, müşterilerin sadece küçük bir azınlığı hizmeti kullandığı veya yönlendirmeler yoluyla elde edilen ek satışların düşük kaldığı için. Bu nedenle proje, sadece teknik olarak heyecan verici değil, ekonomik olarak da uygulanabilir olmalıdır.

Tüm bu zorluklar, perakende sektörüne teknoloji getirmenin dikkatli planlama ve uygulama gerektirdiğini göstermektedir. Galeria, tam ölçekli bir uygulamaya geçmeden önce küçük ölçekte test etmek ve öğrenmek için sınırlı bir pilot proje (bir mağazada bir bölüm) ile mantıklı bir yaklaşım seçmiştir. Bu, olası ilk sorunları gidermelerine ve tüm zinciri etkilemeden süreçleri ayarlamalarına olanak tanır. Önümüzdeki haftalar ve aylar, müşterilerin ve çalışanların Verena'ya nasıl tepki vereceğini ve hangi ayarlamaların gerekli olabileceğini ortaya koyacaktır.

Diğer perakende şirketlerindeki benzer girişimlerle karşılaştırma

Galeria'nın dijital olarak soyunma odasını geliştirme fikri yenilikçi olsa da tamamen emsalsiz değil. Aslında, çeşitli perakendeciler alışveriş deneyimini iyileştirmek için yıllardır akıllı soyunma odası konseptleri ve yapay zeka hizmetleriyle denemeler yapıyor. Benzer girişimlere bir göz atmak, trendin nasıl ortaya çıktığını ve farklılıkların nerede olduğunu gösteriyor:

Adler Moda Mağazaları (Almanya, 2015)

Moda zinciri Adler, Almanya'da "akıllı deneme kabini"ni test eden ilk firmalardan biriydi. Erfurt'taki bir şubesinde Adler, deneme kabinlerini RFID teknolojisi ve dokunmatik ekranlarla donattı. Giysiler RFID çipleriyle etiketlendi ve bu sayede deneme kabini, müşterinin hangi ürünleri aldığını tanıyabiliyordu. Her giysi için ürün bilgileri ekranda gösteriliyordu: fiyat, mevcut bedenler, renkler ve hatta uyumlu ürün önerileri. Müşteriler ayrıca dokunmatik ekran üzerinden ek bedenler de talep edebiliyor ve bu bedenler personel tarafından kendilerine getiriliyordu. Bu konsept Galeria'nınkine benziyordu, ancak bir chatbot içermiyordu: Etkileşim öncelikle ekranda ürün seçmeyi içeriyordu, serbest sesli giriş değil. Olumlu geri bildirimlere rağmen, akıllı deneme kabini Adler'de pilot proje olarak kaldı; (o dönemde) yaygınlaşmadı - muhtemelen deneme kabini başına yüksek donanım maliyetleri ve birkaç yıl önce sınırlı kabul görmesi nedeniyle.

Galeria Kaufhof (Almanya, 2007)

İlginç bir şekilde, Galeria'nın mevcut projesi şirketin bu alandaki ilk girişimi değil. 2007 yılında – o zamanlar hala Kaufhof adıyla, Metro Grubu'nun Geleceğin Mağazası Girişimi kapsamında – Essen şubesinde erkek giyim bölümünde RFID'li deneme kabinlerini test eden bir pilot proje yürütülmüştü. Müşteriler RFID ve bir ekran aracılığıyla ürünler hakkında bilgiye erişebiliyor ve alternatif ürünlerin kendilerine getirilmesini sağlayabiliyorlardı. On yıldan fazla bir süre önce yapılan bu çok erken deney, günümüzde yeniden önem kazanan bir şeyi göstermişti. Ancak o zamanlar teknolojiler çok daha az gelişmişti (RFID moda endüstrisinde henüz emekleme aşamasındaydı, dokunmatik ekranlar pahalıydı ve bugün bildiğimiz yapay zeka mevcut değildi). Proje unutulmaya yüz tuttu, ancak elde edilen bilgiler muhtemelen mevcut gelişmeleri etkilemiştir.

Ralph Lauren & Oak Labs (ABD, 2015'ten itibaren)

Üst segmentte, Amerikan moda markası Ralph Lauren, birkaç yıl önce soyunma odalarındaki yüksek teknolojili aynalarıyla büyük yankı uyandırdı. Ralph Lauren, New York'taki amiral mağazasında, Oak Labs adlı girişim şirketi tarafından geliştirilen "Akıllı Aynalar"ı kurdu. Bu aynalar ilk bakışta normal, büyük soyunma odası aynalarına benziyor, ancak entegre dokunmatik ekran fonksiyonlarına ve RFID okuyucularına sahip. İşte çalışma prensibi: Müşterinin soyunma odasına getirdiği kıyafet, ayna tarafından otomatik olarak (RFID etiketleri aracılığıyla) tanınıyor. Ardından aynanın ekranında sezgisel bir menü beliriyor: Müşteri, soyunma odasındaki aydınlatmayı değiştirebiliyor (örneğin, gün ışığı veya akşam ışığını simüle etmek ve kıyafetin nasıl göründüğünü görmek için) ve tek dokunuşla farklı beden veya renk talep edebiliyor. Ayna ayrıca öneriler de gösteriyor ("Bu gömlek şu renklerde de mevcut ve bakın, bu pantolon da ona çok yakışır."). Dahiyane özellik ise müşterinin dili seçebilmesiydi; örneğin, uluslararası müşterilere yardımcı olmak için arayüz İspanyolca veya Çince'ye geçebiliyordu. Yardım talebi gelir gelmez satış personeli bilgilendirildi ve istenen ürünler deneme kabinine getirildi. Bu konsept, normal süreçle (aynanın önünde kıyafet deneme) sorunsuz bir şekilde entegre edildiği için müşteriler tarafından iyi karşılandı. Ancak maliyetler yüksek olduğundan, bu tür akıllı aynalar başlangıçta birkaç büyük mağazayla sınırlı kaldı.

Mango ve Vodafone (İspanya, 2020'den itibaren)

Moda perakendecisi Mango, Vodafone ile iş birliği yaparak birçok mağazasında dijital deneme kabinleri uygulamaya koydu. Bu, "Dijital Deneme Kabini" adı verilen akıllı bir aynanın kullanımını içeriyordu. İşlevselliği yukarıda bahsedilen sistemlere benzer: RFID çipleri giysileri tanımlar, ürün bilgileri ve kombinasyon ipuçları aynanın ekranında görüntülenir ve müşteriler parmak dokunuşuyla farklı bedenler veya ürünler talep edebilirler. Mango, akıllı perakende konseptini geliştirme stratejisinin bir parçası olarak bu teknolojiyi mağazalarında daha geniş çapta kullanıma sunmayı planladı. Önemli bir satış noktası, tüm verilerin ve görüntülerin yalnızca müşterinin akıllı telefonuna (bağlantı kurulursa) gösterilmesi ve böylece gizliliğin sağlanmasıydı; perakendeci deneme kabininin içinden canlı görüntü almıyordu. Bu proje, Avrupa genelindeki perakendecilerin bu trendi benimsediğini ve artırılmış gerçeklik ve bağlantılı deneme kabinleriyle denemeler yaptığını göstermektedir.

Amazon Stil Mağazası (ABD, 2022'den itibaren)

Çevrimiçi dev Amazon, moda atağıyla fiziksel mağazalarında da yenilikçi yaklaşımlar sergiledi. 2022'de Amazon, Los Angeles'ta dijital teknolojiyle yoğun bir şekilde desteklenen ilk "Amazon Style" mağazasını açtı. Burada alışveriş şu şekilde işliyor: Müşteriler, sergilenen her giysiden yalnızca bir tane görüyor. Bir şeyi beğenirlerse, Amazon uygulamasıyla ürünün QR kodunu tarıyorlar. Uygulama içinde, denemek istedikleri beden ve rengi seçebiliyorlar. Arka planda çalışan otomatik bir sistem, seçilen tüm ürünleri topluyor ve kişisel bir deneme kabini hazırlıyor. Uygulama, müşteriye hangi deneme kabininin hazır olduğunu, müsait olur olmaz bildiriyor. Müşteri deneme kabinine girdiğinde, seçilen tüm ürünler zaten orada oluyor. Ayrıca, deneme kabininde bir dokunmatik ekran bulunuyor: Amazon'un yapay zekası, müşterinin çevrimiçi alışveriş geçmişine ve şu anda seçili ürünlere dayanarak, beğenebileceği diğer ürünler için kişiselleştirilmiş önerilerde bulunmak için bunu kullanıyor. Müşteriler ayrıca ekran üzerinden ek ürünler sipariş edebiliyor ve bu ürünler, mağazayı tekrar aramak zorunda kalmadan hızlı bir şekilde deneme kabinine getiriliyor. Herhangi bir sohbet robotu kullanılmasa da, Amazon'un konsepti, tercihleri ​​tanımak ve deneme kabinini kişiselleştirilmiş öneriler için bir teşhir alanına dönüştürmek için yapay zekayı kullanıyor. Bu çok kanallı yaklaşım (uygulama ve mağazayı birbirine bağlama), önemli ölçüde ilgi gördü.

Macy's On-Call (ABD, 2016)

Biraz farklı bir örnek ise ABD'li mağaza zinciri Macy's'in girişimiydi. Macy's, bazı mağazalarında IBM Watson tabanlı bir mobil yapay zeka asistanı olan "On Call"ı test etti. Müşteriler, akıllı telefon tarayıcılarını kullanarak (veya SMS yoluyla bağlantı isteyerek) mağazadaki özel bir sayfaya erişebiliyor ve "Erkek ayakkabılarını nerede bulabilirim?" veya "Kırmızı kokteyl elbiseleriniz var mı?" gibi sorularını yazabiliyorlardı. Watson chatbot'u, mağaza içindeki yol tarifleri veya temel ürün bilgileriyle yanıt veriyordu. Bu hizmet öncelikle büyük mağazada yol bulmayı kolaylaştırmayı ve basit SSS'leri karşılamayı amaçlıyordu. Proje ilginç bir öncüydü, ancak sınırlamalarını da ortaya koydu: Birçok müşteri hala doğrudan bir çalışana sormayı tercih ediyordu ve o zamanki yapay zeka, günümüzün chatbot'ları kadar konuşkan değildi. Bu nedenle Macy's On Call sınırlı bir test olarak kaldı ve genel olarak kullanıma sunulmadı.

Bu örnekler iki şeyi göstermektedir: Birincisi, perakende sektöründe çevrimiçi kolaylık ile çevrimdışı deneyim arasındaki boşluğu kapatmaya yönelik geniş bir eğilim var. Akıllı aynalar, RFID veya sohbet robotları aracılığıyla olsun, birçok yaklaşım, müşterilere mağazada çevrimiçi alışverişten alıştıkları benzer bir bilgi ve kolaylık düzeyi sağlamayı amaçlamaktadır (örneğin, "Bu ürünü satın alan müşteriler ayrıca şunlarla da ilgilendi…" veya gerçek zamanlı stok durumu gösterimleri). İkincisi, çeşitli çözümler, her duruma uygun tek bir çözümün olmadığını göstermektedir. Her zincir, bütçeye, hedef kitleye ve mağaza konseptine bağlı olarak farklı şekillerde denemeler yapmaktadır. Galeria'nın akıllı telefon tabanlı sohbet robotu çözümü yaklaşımı nispeten yenidir, çünkü daha önce birçok kişi yerleşik ekranlara veya sabit kurulumlara güvenmiştir. Müşterinin akıllı telefonunu arayüz olarak kullanmanın (QR kodu aracılığıyla) avantajları ve dezavantajları vardır: Daha uygun maliyetlidir (pahalı ayna donanımına gerek yoktur) ve QR kodları pandemiden sonra birçok kişi için tanıdıktır; öte yandan, müşterinin kendi cihazını aktif olarak kullanmasını gerektirir. Galeria şimdi ikinci yöntemin, sunulan dokunmatik ekrana kıyasla daha başarılı olup olmadığını öğrenecek.

Gelecek beklentileri ve olası gelişmeler

Galeria'nın yapay zekâ destekli soyunma odası projesi henüz başlangıç ​​aşamasında olsa da, geleceğe yönelik bir bakış, bu tür çözümlerin uzun vadeli potansiyelini ortaya koyuyor. Bonn'daki pilot projenin başarılı olması durumunda, çeşitli ek gelişmeler düşünülebilir:

Diğer şubelere yaygınlaştırma

En mantıklı adım, Verena'yı (ve Karl uygulamasını) daha fazla Galeria mağazasına entegre etmek olacaktır. Uygulama muhtemelen aşamalı olarak, daha büyük şubelerden veya turist trafiğinin yoğun olduğu (özellikle çok dilli desteğin cazip olduğu) mağazalardan başlayarak hayata geçirilecektir. Zamanla, mağazalardaki tüm moda departmanları QR kodları ve hizmetle donatılabilir. Birkaç yıl içinde, her Galeria deneme kabininde dijital asistanın varlığını gösteren bir işaret görmek yaygın hale gelebilir. Verena, spor giyim, erkek giyim veya çocuk giyim gibi diğer ürün kategorilerine de genişletilebilir; deneme kabinlerinin kullanıldığı her yerde kullanılabilir. Diğer departmanlarda sorulan sorular biraz farklılık gösterebilir, ancak temel işlevsellik (beden bulunabilirliği, ürün bilgisi, yardım isteme) aynı kalır.

fonksiyonların genişletilmesi

Verena zamanla daha da zeki ve çok yönlü hale gelebilir. Örneğin, yapay zeka konuşmalardan en sık sorulan soruları öğrenebilir ve yanıtlarını daha da optimize edebilir. Verena ayrıca Galeria müşteri hesabına da bağlanabilir: Düzenli bir müşteri giriş yaptığında (örneğin, sadakat kartı numarası veya uygulama girişiyle), Verena önceki alışverişlere dayanarak kişiselleştirilmiş öneriler sunabilir ("Denemekte olduğunuz bluz, geçen yıl bizden aldığınız pantolonla çok yakışır."). Kullanımı teşvik etmek için sohbet üzerinden özel indirim kuponları veya sadakat puanları da sunulabilir.

Teknik açıdan bakıldığında, yapay zeka asistanı bir gün sadece metin tabanlı değil, aynı zamanda ses kontrollü olarak da çalışabilir. Birçok insan Siri, Alexa ve benzeri sistemler sayesinde sesli asistanlara alışkın durumda. Bir deneme kabininde (örneğin, mikrofon/hoparlör sistemi veya telefonun mikrofonu aracılığıyla) bir ses arayüzü kurulduğunu ve müşterinin "Verena, bu kot pantolonu 32 beden istiyorum" diyebileceğini hayal edebiliriz. Yapay zeka, sesli isteği metne dönüştürecek ve buna göre işleyecektir. Bu daha doğal olurdu, ancak veri gizliliği (deneme kabinlerindeki mikrofonlar hassastır) ve ortam gürültüsü konusunda da daha yüksek talepler getirir.

Görsel teknolojiler ve artırılmış gerçeklik

Bir diğer heyecan verici alan ise yapay zekanın görüntü işleme ile birleşimidir. Halihazırda, akıllı telefon kamerasını kullanarak önünüzdeki giysiyi tanımlayabilen veya sizi sanal olarak giydirebilen (AR filtreleri) uygulamalar mevcut. Gelecekte Verena, akıllı telefon kamerasından alınan görüntüyü kullanarak müşteri geri bildirimi sağlayabilir: Örneğin, kendinizi bir aynanın önünde filme alıp Verena'ya "Bu ceket nasıl duruyor?" diye sorabilirsiniz; yapay zeka daha sonra video analizine dayanarak "Omuzlar biraz dar görünüyor; belki bir beden büyük daha rahat olur." şeklinde yanıt verebilir. Bu, önemli miktarda araştırma gerektiren çok gelişmiş bir uygulama olurdu, ancak birkaç yıl içinde gerçekleşmesi imkansız değil. Benzer şekilde, AR, Verena'nın siz kıyafet değiştirmek zorunda kalmadan vücudunuzda alternatif renkleri veya ürünleri sanal olarak göstermesine olanak tanıyabilir: Kırmızı bir elbise giyiyorsunuz, "Mavi nasıl duruyor?" diye soruyorsunuz ve telefonunuzda veya akıllı bir aynada simüle edilmiş mavi bir versiyonunu görüyorsunuz. Bu tür sanal denemeler zaten çevrimiçi alışveriş için geliştiriliyor; mağazalarda ise geleneksel deneme kabini deneyimini tamamlayabilir (örneğin, her şeyi denemeden önce renkleri hızlıca seçmek için).

Deneme kabininin ötesinde: Verena uzun vadede deneme kabini dışında da yardımcı olabilir. Yapay zekanın tüm mağazada erişilebilir olduğunu hayal edin – örneğin, alışveriş yaparken açık tuttuğunuz Galeria uygulaması aracılığıyla. Müşteriler daha sonra satış alanında "Bu modeli Alexanderplatz mağazasında da var mı?" veya "Ev eşyaları bölümünü nerede bulabilirim?" gibi sorular sorabilirler – esasen tüm mağaza için dijital bir danışman. Konum teknolojisiyle (mağazada akıllı telefon takibi) birlikte Verena sizi mağazada yönlendirebilir: "20 metre düz ilerleyin, sonra sağa dönün – ayakkabı bölümü orada." Bu şekilde, yapay zeka alışveriş deneyimi için çok yönlü bir asistan haline gelir.

Dahası, Verena'nın sohbetlerinden elde edilen bilgiler, ürün yelpazesini ve hizmeti iyileştirmek için değerli veriler sağlayabilir. Örneğin, Galeria en sık talep edilen (ve belki de sık sık stokta bulunmayan – envanter yönetimi için bir sinyal) bedenleri öğrenebilir. Veya hangi ürünlerin sıklıkla birlikte sorulduğunu öğrenebilir – bu da ürün yelpazesi önerilerine ışık tutabilir. Müşterilerin "Bu ürün kaşıntı yapıyor" gibi geri bildirimleri de toplanabilir. Elbette, bu tür sohbet verilerinin anonim olarak analiz edilmesi gerekecektir, ancak müşteri eğilimlerini belirlemek için bir hazine niteliğindedir.

Galeria'nın pilot projesi, sektörün tamamı tarafından yakından izlenecek gibi görünüyor. Başarılı olursa, domino etkisi yaratabilir: diğer perakendeciler – özellikle moda evleri veya büyük tekstil zincirleri – benzer çözümleri daha hızlı benimseyebilirler. Yapay zeka teknolojisi giderek daha erişilebilir hale geliyor ve ChatGPT gibi hizmetler, daha küçük şirketlerin bile kendi veri bilimi ekiplerine ihtiyaç duymadan akıllı asistanlar geliştirmelerine olanak tanıyor. Yakın gelecekte, bugün var olan satış noktası sistemleri için standart yazılımlara benzer şekilde, bu tür mağaza içi asistanlar için sektör genelinde standartlar veya platformlar ortaya çıkabilir. Bu nedenle Galeria, Almanya'da öncü olma fırsatına sahip. Aynı zamanda, şirket esnek kalmalıdır, çünkü gelişmeler dinamiktir: bugün QR kodlu bir chatbot olan şey, beş yıl sonra tamamen farklı görünebilir. Odak noktasının müşteri için katma değer üzerinde kalması çok önemlidir. Teknoloji kendi başına uzun vadede başarılı olmayacaktır – ancak gerçek hizmet sunan teknoloji, perakende sektöründe kalıcı olumlu bir değişim sağlayabilir.

Galeria'nın Bonn'daki pilot projesi, klasik alışveriş kültürünü en son yapay zeka teknolojisiyle birleştiriyor. Geleneksel bir perakendecinin bile yenilikçi olabileceğini göstermeyi amaçlayan cesur bir hamle. Müşteriler, doğrudan deneme kabininde daha hızlı yardım ve daha fazla bilgiden faydalanırken, personel de rutin görevlerde destek alıyor. Elbette, müşteri kabulünden teknolojinin ince ayarına kadar aşılması gereken bazı engeller hala mevcut. Ancak Galeria, testten elde edilen deneyimi akıllıca kullanırsa, "Verena" günlük alışverişte yeni bir standart için başlangıç ​​noktası olabilir. Genellikle mağazada hizmetin perde çekildiği anda sona erdiği bir "kör nokta" olan deneme kabini, dijital diyalog için bir alana dönüştürülüyor. Müşterilerin bu teklifi benimseyip benimsemeyeceği henüz belli değil. Perakendenin geleceği kesinlikle bu tür projelerle şekilleniyor ve Galeria şu anda aktif olarak yer alıyor. Gelecekte, Galeria'da veya başka yerlerde, bu tür yardımcı yapay zeka asistanlarıyla daha sık karşılaşacağımıza ve alışverişin bunun sonucunda biraz daha keyifli ve akıllı hale geleceğine dair birçok işaret var.

İçin uygun:

 

Küresel pazarlama ve iş geliştirme ortağınız

☑️İş dilimiz İngilizce veya Almancadır

☑️ YENİ: Ulusal dilinizde yazışmalar!

 

Konrad Wolfenstein

Size ve ekibime kişisel danışman olarak hizmet etmekten mutluluk duyarım.

iletişim formunu doldurarak benimle iletişime geçebilir +49 89 89 674 804 (Münih) numaralı telefondan beni arayabilirsiniz . E-posta adresim: wolfenstein xpert.digital

Ortak projemizi sabırsızlıkla bekliyorum.

 

 

☑️ Strateji, danışmanlık, planlama ve uygulama konularında KOBİ desteği

☑️ Dijital stratejinin ve dijitalleşmenin oluşturulması veya yeniden düzenlenmesi

☑️ Uluslararası satış süreçlerinin genişletilmesi ve optimizasyonu

☑️ Küresel ve Dijital B2B ticaret platformları

☑️ Öncü İş Geliştirme / Pazarlama / Halkla İlişkiler / Fuarlar

Mobil versiyondan çık