ABD bağlamında veri bedeli, AB ticaret politikası ve dijital egemenlik
Xpert ön sürümü
Dil seçimi 📢
Yayınlanma tarihi: 22 Ağustos 2025 / Güncellenme tarihi: 22 Ağustos 2025 – Yazar: Konrad Wolfenstein

ABD'nin gerilim sahasında veri yükü, AB ticaret politikası ve dijital egemenlik – Görsel: Xpert.Digital
Trump'ın tehdidi işe yarıyor: AB neden şimdi ABD'li teknoloji devlerine teslim oluyor?
### Netflix, Google ve diğerleri sonuçta ödeme yapmak zorunda değil: Veri ücretinin sona ermesi sizin için ne anlama geliyor? ### Sadece bir ücretten daha fazlası: Avrupa dijital geleceğini ABD'ye nasıl satıyor? ### AB ve ABD: Avrupa'nın internetini sonsuza dek değiştirebilecek gizli anlaşma ### Aniden gündemden düştü: AB veri ücretinin şaşırtıcı sonu ve bunun arkasında gerçekte kim var? ###
Veri kaybı sadece bir başlangıç: AB şimdi de en önemli dijital yasalarını mı iptal ediyor?
Avrupa Birliği, Avrupa ve ABD arasındaki dijital güç dengesini yeniden tanımlayan önemli bir kararla, uzun süredir devam eden prestijli bir proje olan veri tahribatından vazgeçti. Google, Meta ve Netflix gibi teknoloji devlerinin Avrupa ağ altyapısının maliyetlerini paylaşması fikri, AB Komisyonu ile Trump yönetimi arasında imzalanan ticaret anlaşmasının ardından nihayet rafa kalktı.
Ancak bu feragat gönüllü bir geri çekilme değil, Washington'dan gelen yoğun siyasi ve ekonomik baskının bir sonucudur. Avrupa mallarına ağır cezalandırıcı gümrük vergileri tehdidiyle karşı karşıya kalan AB, dijital egemenliği konusunda hararetli bir tartışmayı ateşleyerek teslim oldu. Bu karar temel soruları gündeme getiriyor: Avrupa, kendi dijital kurallarını uygulama konusunda gerçekten ne kadar güçlü? Dijital Hizmetler Yasası (DSA) ve Dijital Piyasalar Yasası (DMA) gibi halihazırda kabul edilmiş dönüm noktaları da şimdi baskı altına mı girecek? Bu anlaşma, yalnızca bir ücret tartışmasının sonunu getirmekten çok daha fazlası – önümüzdeki yıllarda Avrupa'daki dijital ekonominin kurallarını şekillendirebilir ve ticaret politikası ile dijital düzenlemelerin ne kadar iç içe geçtiğini ortaya koyabilir.
İçin uygun:
- AB ve ABD: Veri hırsızlığına son mu? Yeni AB yasası yapay zeka eğitimini sonsuza dek değiştirecek mi?
Veri ücretinin kaldırılması Avrupa için ne anlama geliyor?
Transatlantik ticaret ilişkilerindeki son gelişmeler, Avrupa'nın dijital geleceği hakkında temel soruları gündeme getiriyor. Avrupa Birliği, yıllardır tartışılan veri kaybından neden vazgeçmeye karar verdi ve bu kararın Avrupa dijital politikası üzerinde nasıl bir etkisi var?
Cevap, karmaşık bir ekonomik baskı, siyasi uzlaşma ve stratejik değerlendirmeler ağında yatıyor. AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ile ABD Başkanı Donald Trump arasında 27 Temmuz 2025'te imzalanan ticaret anlaşması kapsamında AB, ağ kullanım ücretlerini uygulamamayı veya sürdürmemeyi taahhüt etti. Bu karar, Google, Amazon, Meta, Netflix ve Microsoft gibi büyük teknoloji şirketlerinin Avrupa internet altyapısı maliyetlerini paylaşması için yıllardır süren bir projenin nihai sonunu işaret ediyor.
İçin uygun:
- “Ücretsiz” internetin sonu? İtalya'nın vergi planı ABD teknoloji gruplarını şok etti – AB çapında veri vergilendirmesi geliyor mu?
Veri ücreti tartışmasının arka planı
Veri ücreti uygulamasının arkasındaki asıl fikir neydi? Ağ kullanım ücretleri tartışması, Avrupa telekomünikasyon şirketlerinin yeni bir gelir kaynağı talebinden doğdu. Deutsche Telekom, Orange, Telefonica ve diğerleri gibi ağ operatörleri, büyük içerik sağlayıcılarının veri yoğun hizmetlerinin dijital altyapıya yüklediği aşırı yükten dolayı ücretlendirilmesi gerektiğini savundu.
Telekomünikasyon sektörü, taleplerini çeşitli gerekçelerle savundu: bazen düşük yatırım getirisi, bazen yatırım fonu eksikliği veya büyük miktarda veriyle yüklenecek dijital altyapının bakımı. Etkili bir savunucu ise, France Telecom'un eski başkanı ve AB İç Pazar Komiseri Thierry Breton oldu.
Veri toplama projesi neden başarısız oldu?
Planlanan veri ücretine çeşitli kesimlerden itirazlar geldi. Haziran 2023 gibi erken bir tarihte, AB üye ülkelerinin çoğu, sözde şebeke ücretlerinin getirilmesini reddetti. 27 AB ülkesinden 18'inin bakanları, Lüksemburg'da Komisyon Üyesi Breton ile yaptıkları bir toplantıda, önerilen vergiyi eleştirdi veya kapsamlı çalışmalar yapılmasını talep etti.
Başlıca eleştiriler arasında birkaç ikna edici argüman yer alıyordu: Ağ vergisinin etki değerlendirmesi yapılmamıştı, ağ genişlemesinde kanıtlanabilir bir yatırım açığı yoktu ve içerik sağlayıcılarının ek maliyetleri daha yüksek fiyatlar şeklinde tüketicilere yansıtma riski vardı. Bakanlar ayrıca, AB ağ tarafsızlığı kurallarının ihlali, inovasyon önündeki engeller ve düşük ürün kalitesi konusunda uyarıda bulundular.
Almanya, Avusturya, Belçika, Çek Cumhuriyeti, Danimarka, Finlandiya, İrlanda, Litvanya, Malta ve Hollanda, planları açıkça eleştiren ülkeler olarak konumlandı. Federal Ağ Ajansı Bakanı Volker Wissing, planlanan veri kesintisini kesin bir dille reddetti. Tüketici hakları savunucuları da sonuçları konusunda uyardı: Alman Tüketici Örgütü (Verbraucherzentrale Bundesverband), veri kesintisinin rekabeti bozacağından ve nihayetinde tüketiciler tarafından ödeneceğinden endişe ediyordu.
İçin uygun:
ABD'nin siyasi baskısının rolü ne oldu?
Ancak veri kaybının nihai başarısızlığında belirleyici faktör, Trump yönetimi altındaki ABD'nin yoğun siyasi ve ekonomik baskısıydı. ABD hükümeti, Avrupa'nın dijital girişimlerini Amerikan teknoloji şirketlerine doğrudan bir saldırı olarak gördü. ABD Ticaret Bakanı Howard Lutnick, AB'nin Amerikan teknoloji şirketlerine yönelik bir "saldırısından" açıkça bahsetti ve daha fazla misilleme tehdidinde bulundu.
Tehdit apaçık ortadaydı: Ya AB, ABD teknoloji şirketlerini rahat bırakacak ya da ABD, Avrupa'ya cezalandırıcı gümrük vergileri uygulayacak. Bu strateji, Trump'ın AB mallarına %15 genel gümrük vergisi ve belirli sektörlere daha da yüksek vergiler uygulama tehdidinde bulunmasıyla başarılı oldu.
Bu karar Avrupa dijital politikasını nasıl etkiliyor?
Veri kaybından vazgeçme kararı, Avrupa'nın dijital politikası açısından geniş kapsamlı sonuçlar doğuruyor. Bu karar, Avrupa'nın Amerikan teknoloji şirketleri karşısındaki konumunun temelden zayıfladığına işaret ediyor ve kıtanın dijital egemenliği hakkında soru işaretleri yaratıyor.
Özellikle dikkat çekici olan, Trump ile anlaşmadan kısa bir süre önce, AB Komisyonu'nun planlanan Dijital Ağlar Yasası aracılığıyla arka kapıdan adil paylaşım kuralı getirme yönünde yeni bir girişimde bulunmasıydı. Bu strateji, şimdi ticaret anlaşmasıyla engellendi.
AB'nin dijital yasaları DSA ve DMA dokunulmadan mı kalacak?
Müzakerelerdeki kilit sorulardan biri, AB'nin halihazırda kabul ettiği Dijital Hizmetler – ve Dijital Piyasalar – pazarlık unsuru olarak kullanıp kullanmayacağıydı. Resmi olarak, bu yasalar çerçeve anlaşma kapsamında dokunulmadan kalıyor. Anlaşma, AB dijital mevzuatı konusunda herhangi bir taviz öngörmüyor.
Ancak gayrıresmi görüşmeler ve olası uzlaşmalara dair haberler artıyor. Medyada çıkan haberler, ABD'nin DSA konusunda gelecekte taviz verme olasılığını açık tutmak istediğini gösteriyor. Trump yönetimi, AB'den otomobil ihracatına yönelik söz verdiği tarife indirimlerini ortak bir bildiri imzalanana kadar erteledi.
ABD teknoloji şirketlerine Dijital Piyasalar Yasası'nın uygulanmasında söz hakkı tanıyabilecek ortak bir komitenin planlandığına dair haberler ise daha da çarpıcı. ABD'li uzmanlar ve teknoloji sektörü temsilcilerinden oluşan böyle bir kurul, mevcut kuralların gevşetilmesi veya uygulanmasının sektör dostu hale getirilmesi için fırsat sunabilir.
AB/DE Veri Güvenliği | Tüm iş ihtiyaçları için bağımsız ve çapraz veri kaynaklı bir yapay zeka platformunun entegrasyonu
Avrupa şirketleri için stratejik bir alternatif olarak bağımsız yapay zeka platformları – Görsel: Xpert.Digital
Ki-Gamechanger: En esnek AI platformu – maliyetleri azaltan, kararlarını artıran ve verimliliği artıran özel yapım çözümler
Bağımsız AI Platformu: Tüm ilgili şirket veri kaynaklarını entegre eder
- Hızlı AI Entegrasyonu: Şirketler için aylar yerine saatler veya günler içinde özel yapım AI çözümleri
- Esnek Altyapı: Bulut tabanlı veya kendi veri merkezinizde barındırma (Almanya, Avrupa, ücretsiz konum seçimi)
- En Yüksek Veri Güvenliği: Hukuk firmalarında kullanmak güvenli kanıttır
- Çok çeşitli şirket veri kaynaklarında kullanın
- Kendi veya çeşitli AI modellerinizin seçimi (DE, AB, ABD, CN)
Bununla ilgili daha fazla bilgiyi burada bulabilirsiniz:
Dijital politika bir çıkmazda – Dijital egemenlik bir dönüm noktasında: Avrupa'nın riskli stratejisi
Bu, mevcut AB yasalarının uygulanması açısından ne anlama geliyor?
AB dijital yasalarının pratikte uygulanması halihazırda yoğun bir inceleme altında. AB Komisyonu, Dijital Hizmetler Yasası yürürlüğe girdiğinden beri çok sayıda dava açtı: biri X'e, üçü TikTok'a, biri AliExpress'e, ikisi Meta'nın platformları Facebook ve Instagram'a ve biri de Temu'ya karşı.
DSA ihlalleri, küresel yıllık cironun yüzde altısına kadar para cezası gerektirir. DMA ise küresel yıllık cironun yüzde onuna kadar para cezası öngörmektedir. Bu yüksek cezalar, başlangıçta büyük şirketleri bile uymaya zorlamak için tasarlanmıştı.
Ancak asıl soru, AB Komisyonu'nun Washington'dan gelen siyasi baskılara rağmen bu cezaları istikrarlı bir şekilde uygulamaya devam edip etmeyeceğidir. AB Komiseri Henna Virkkunen, AB Parlamentosu'nda Komisyon'un kararlılığını vurgularken, perde arkasındaki müzakereler daha karmaşık görünüyor.
İçin uygun:
Bunun Alman dijital politikası üzerinde nasıl bir etkisi var?
Bu gelişme, Almanya için özel zorluklar ortaya çıkarıyor. Şansölye Friedrich Merz liderliğindeki Alman hükümeti, AB Komisyonu'nu, ilaç ve otomotiv endüstrileri gibi önemli Alman ihracatçılarını yüksek ABD tarifelerinden korumak için Trump ile hızla anlaşmaya varmaya çağırıyor.
Almanya aynı zamanda, Hristiyan Demokrat Birliği (CDU) Kültür Bakanı Werner Weimer tarafından önerilen "platform dayanışma vergisi" konusuyla da karşı karşıya. Bu vergi, medya içeriği kullanan platformlardan elde edilen reklam gelirlerine özel bir vergi uygulanmasını öngörüyor. Bu projenin ABD baskısı altında siyasi olarak hayata geçirilip geçirilemeyeceği ise henüz belli değil.
Alman ekonomisi bu gelişmelere nasıl tepki veriyor?
Dijital sektördeki Atlantik ötesi gerilimlerin etkileri Alman ekonomisini doğrudan etkiliyor. Bir yandan Alman ihracatçılar yüksek ABD tarifelerinden kurtularak avantaj elde ederken, diğer yandan Avrupa, baskın teknoloji platformlarını düzenlemek için önemli araçlarını kaybediyor.
Bu bağlamda, dijital egemenlik tartışması yeni bir ivme kazanıyor. Almanya ve Avrupa, dijital alanda ekonomik çıkarlar ile stratejik özerklik arasında bir denge bulma zorluğuyla karşı karşıya.
Avrupa dijital ekonomisi için uzun vadeli sonuçlar nelerdir?
Veri kaybından vazgeçmek, Avrupa dijital ekonomisi için çok geniş kapsamlı sonuçlar doğurabilir. Eleştirmenler, ABD taleplerine aşırı hoşgörü gösterilmesinin, önemli ölçüde daha küçük olan Avrupa dijital endüstrisini boğabileceğinden endişe ediyor. Avrupa Parlamentosu Üyesi Alexandra Geese, "Ursula von der Leyen, Amerikan teknoloji devleri için DMA'daki rekabet kurallarını gerçekten gevşetirse, Avrupa dijital endüstrisine savaş açmış olacak." uyarısında bulundu.
Yıllardır teknoloji devlerinden maliyet paylaşımı için mücadele eden Avrupalı telekomünikasyon şirketleri, artık ağ genişletme için alternatif finansman modelleri geliştirmek zorunda. Bu durum, nihayetinde tüketiciler için daha yüksek maliyetlere yol açabilir ki bu da ironik bir şekilde, veri maliyetine karşı çıkan temel argümanlardan biriydi.
AB'nin hangi alternatifleri var?
Veri vergisi uygulaması terk edilmiş olsa da, AB'nin dijital ekonomiyi düzenlemek için hâlâ çeşitli seçenekleri var. Dijital vergi tartışması yeniden ivme kazanabilir. Teknoloji şirketlerinin adil vergilendirilmesini sağlamak için bu konunun yeniden ele alınması yönünde partiler arası çağrılar artıyor.
Bir diğer araç ise, transatlantik veri transferlerinin yasal dayanağını oluşturan sözde yeterlilik kararının yürürlükten kaldırılması olacaktır. Trump yönetimi kritik bir denetim organını etkisizleştirmeye devam ederse, Komisyon'un sallantılı standart sözleşme maddelerine geri dönmekten başka seçeneği kalmayacaktır.
İçin uygun:
- Beş maddelik plan: Almanya yapay zeka alanında dünya lideri olmayı nasıl hedefliyor? – Yapay zeka girişimleri için Data Gigafactory ve kamu sözleşmeleri
Dijital düzenleme ile ticaret politikası arasındaki ilişki nasıl gelişiyor?
Güncel olaylar, dijital düzenleme ve ticaret politikasının ne kadar iç içe geçtiğini göstermektedir. Trump yönetimindeki ABD, dijital politika hedeflerine ulaşmak için ticaret araçlarını kullanma isteğini başarıyla göstermiştir.
Bu durum AB'yi temel bir ikilemle karşı karşıya bırakıyor: Ticaret barışı uğruna dijital hedeflerinden vazgeçmeli mi, yoksa düzenleyici hedeflerine ulaşmak için ekonomik maliyetlere katlanmaya mı razı olmalı? Veri bedeline karşı alınan karar, AB'nin şu anda ilkini seçtiğini gösteriyor.
Peki bu, transatlantik ilişkilerin geleceği açısından ne anlama geliyor?
Veri bedeli konusundaki anlaşma, Trump dönemindeki transatlantik ilişkilerdeki daha büyük bulmacanın sadece bir parçası. ABD'nin "Önce Amerika" politikası ile AB'nin değerlere dayalı düzenleyici yaklaşımı arasındaki temel gerilimler devam ediyor.
Uzmanlar, iki ortak arasında önemli ekonomik ve güvenlik riskleri doğuran bir dijital politika yabancılaşması konusunda uyarıyor. AB, ABD ile olan önemli ortaklığını tehlikeye atmadan dijital egemenliğini nasıl güçlendirebileceğini kendine sormalıdır.
Bu süreçten hangi dersler çıkarılabilir?
Veri ücretlendirmesinin terk edilmesi, Avrupa'nın dijital alandaki gücünün sınırlarını ortaya koyuyor. AB tek pazarının büyüklüğüne ve Brüksel'in düzenleyici hedeflerine rağmen, Avrupa, ABD'nin ekonomik baskılarına karşı savunmasız kalmaya devam ediyor.
Aynı zamanda, süreç dijital platformlarla başa çıkmak için daha tutarlı bir Avrupa stratejisine duyulan ihtiyacı vurgulamaktadır. Üye devletler arasında veri yükü konusunda yaşanan iç anlaşmazlıklar, AB'nin müzakere pozisyonunu önemli ölçüde zayıflatmıştır.
Avrupa Birliği, dijital egemenlik ve transatlantik ortaklık arasında yeni bir yol bulma zorluğuyla karşı karşıya. Veri bedelinin kaldırılması kısa vadede ticaret gerginliklerini önlemiş olsa da, Avrupa'nın uzun vadeli dijital stratejisi hakkında temel soruları gündeme getiriyor. Giderek dijitalleşen bir dünyada, dijital ekonomiyi bağımsız olarak düzenleme yeteneği, siyasi ve ekonomik egemenlik için kritik bir faktör haline geliyor.
Sizin için oradayız – tavsiye – planlama – uygulama – proje yönetimi
☑️ Strateji, danışmanlık, planlama ve uygulama konularında KOBİ desteği
AI stratejisinin yaratılması veya yeniden düzenlenmesi
☑️ Öncü İş Geliştirme
Kişisel danışmanınız olarak hizmet etmekten mutluluk duyarım.
Aşağıdaki iletişim formunu doldurarak benimle iletişime geçebilir veya +49 89 89 674 804 (Münih) .
Ortak projemizi sabırsızlıkla bekliyorum.
Xpert.digital – Konrad Wolfenstein
Xpert.Digital, dijitalleşme, makine mühendisliği, lojistik/intralojistik ve fotovoltaik konularına odaklanan bir endüstri merkezidir.
360° iş geliştirme çözümümüzle, tanınmış firmalara yeni işlerden satış sonrasına kadar destek veriyoruz.
Pazar istihbaratı, pazarlama, pazarlama otomasyonu, içerik geliştirme, halkla ilişkiler, posta kampanyaları, kişiselleştirilmiş sosyal medya ve öncü yetiştirme dijital araçlarımızın bir parçasıdır.
Daha fazlasını bulabilirsiniz: www.xpert.digital – www.xpert.solar – www.xpert.plus