Çevik Geliştirme – Scrum
Yayınlanma tarihi: 28 Kasım 2018 / Güncelleme tarihi: 8 Nisan 2019 - Yazar: Konrad Wolfenstein
Dijital dönüşüm kolay kolay halledilebilecek bir şey değil. Neyin, nasıl ve nerede “dönüştürülmesi” gerektiğini bile bilmiyorsanız, bu nasıl çalışacak? Başlamak için en iyi yer neresidir?
Çoğu kendi alanında aydınlatıcıdır. Ancak dijitalleşmeyle birlikte bu durum baş döndürücü bir hal alıyor. Yapay zeka, Nesnelerin İnterneti, Endüstri 4.0, akıllı fabrika, bağlantı, küresel dijital strateji ve diğer birçok moda sözcük gibi tüm terimler.
Dijital dönüşümü geleneksel süreçlerle başlatıp, mevcut ve uzun süredir başarılı olan iş modellerini kolayca uyarlayabilir misiniz? Kaosa sürüklenmemesi, kötüleşmemesi için fırsatlar, riskler nerede?
Dönüşüm ve değişim yönetiminin yanı sıra en önemli şey doğru proje ve ürün yönetimidir.
Dijital dönüşümün süreçleri iyileştirmesi amaçlanıyor. Burada iki yönetim modeli sunuyoruz: Kaizen ve Altı Sigma.
İndirmek:
Tasarım odaklı düşünme, sorunları çözmeyi ve yeni fikirler geliştirmeyi amaçlayan bir yaklaşımdır. Amaç, kullanıcının bakış açısından ikna edici çözümler bulmaktır. Tasarım odaklı düşünme, diğer inovasyon yöntemlerinden farklı olarak bir yöntem ya da süreç olarak değil, ekip, mekan ve süreç olmak üzere üç eşit temel prensipten oluşan bir yaklaşım olarak tanımlanabilmektedir ya da bazen tanımlanmaktadır.
Tasarım odaklı düşünme, farklı disiplinlerden insanların yaratıcılığı teşvik eden bir ortamda birlikte çalışması, birlikte bir problem geliştirmesi, insanların ihtiyaçlarını ve motivasyonlarını dikkate alması ve daha sonra defalarca test edilen kavramları geliştirmesi durumunda sorunların daha iyi çözülebileceği varsayımına dayanmaktadır. Süreç, anlama, gözlemleme, fikir yürütme, iyileştirme, uygulama ve öğrenmenin birleşimi olarak anlaşılan tasarımcıların çalışmalarına dayanmaktadır.
Her ölçekteki çok sayıda uluslararası şirket ve kuruluş, tasarım odaklı düşünmeyi bir proje, inovasyon, portföy ve/veya geliştirme yöntemi olarak kullanıyor. SAP SE özellikle tasarım odaklı düşünmeyi, geliştirme birimlerinin müşterilerle ve onların son kullanıcılarıyla nasıl çalıştığına yönelik bir yaklaşım olarak kullanıyor. Tasarım odaklı düşünmeyi kullanan diğer şirketler arasında Swisscom, Deutsche Bank, Volkswagen, Deutsche Bahn, Siemens, Airbnb, Pinterest, Francotyp-Postalia yer alıyor.
Düşünme Şapkaları – Altı Düşünme Şapkası bir yaratıcılık tekniğidir. Grup tartışmaları ve bireysel düşünme için bir araçtır. Altı farklı renkte “şapka” içerir. Bu yöntemle bağlantılı paralel düşünmenin, özellikle gruplarda düşünce süreçlerini daha verimli hale getirmesi amaçlanıyor.
Yöntemin çıkış noktası, beynin bilinçli olarak kontrol edilebilecek farklı şekillerde düşündüğü ve dolayısıyla belirli zamanlarda bir tartışmada kullanılabileceği varsayımıdır. Örneğin bir kişinin bir konu hakkındaki duygularını ifade etmesi ve ardından başka bir kişinin soruna analitik olarak yaklaşması durumunda iletişim zorluklarının ortaya çıktığı varsayılmaktadır.
Bireysel şapkalar temsil eder
- mavi: düzenleme, düşünmeyi denetleme: süreçlere genel bakış ('büyük resim': mavi gökyüzü)
- beyaz: analitik düşünme: gerçeklere, gereksinimlere ve bunların nasıl başarılabileceğine odaklanma (objektif olarak: boş sayfa)
- kırmızı: duygusal düşünme, hissetme: duygu ve düşüncelere yoğunlaşma (öznel: ateş ve sıcaklık)
- siyah: eleştirel düşünme: risk değerlendirmesi, sorunlar, şüphecilik, eleştiri ve korkuları iletmek (eleştirel: kara resim, şeytanın avukatı)
- sarı: iyimser düşünme: en iyi senaryo nedir (spekülatif: güneş ışığı)
- yeşil: yaratıcı, çağrışımsal düşünme: yeni fikirler, yaratıcılık (yapıcı: büyüme)
Bu metodoloji paralel düşünceye dayanmaktadır. Bu, bir görev üzerinde çalışırken, ilgili herkesin daima aynı renk şapkayı takması ve birlikte şapka değiştirmesi, dolayısıyla paralel düşünmesi anlamına gelir. Bu şekilde çatışmalar önlenir ve tüm pozisyonlar hala dikkate alınır.
Bu yöntem grup iletişimini geliştirmeye yardımcı olur.