Web sitesi simgesi Xpert.Dijital

Bundeswehr ile Google anlaşması: Almanya, Google Cloud için ne kadar egemenlikten vazgeçiyor?

Bundeswehr ile Google anlaşması: Almanya, Google Cloud için ne kadar egemenlikten vazgeçiyor?

Alman Silahlı Kuvvetleri Google ile anlaşma yaptı: Almanya Google Cloud için gerçekten ne kadar egemenliğinden vazgeçiyor? – Resim: Xpert.Digital

Alman Silahlı Kuvvetleri Bulut Bilişim Kararı: Dijital egemenlik sadece bir yanılsama mı?

Alman Silahlı Kuvvetleri neden Almanca alternatifler yerine Google'ı kullanıyor?

### Alman şirketleri yerine Google için milyarlarca dolar: Alman Silahlı Kuvvetleri neden ABD teknolojisine güveniyor? ### Casusluk riski olmasına rağmen: Alman Silahlı Kuvvetlerinin tartışmalı Google anlaşması açıklandı ### Tehlikeli bir yanılsama: Alman Silahlı Kuvvetlerinin Google bulutu gerçekten güvenli mi? ### İnternetten ayrı ama ABD'den değil mi? Yeni Alman Silahlı Kuvvetleri bulutunun ikilemi ### 10 yıllık teknolojik gecikme: Alman Silahlı Kuvvetlerinin bulut konusunda neden fazla seçeneği yok? ###

Alman Silahlı Kuvvetleri, Google ile milyarlarca avroluk bir bulut projesine imza attı ve bu durum hararetli tartışmalara yol açtı. Peki neden? Bu kararın lehinde ve aleyhinde hangi argümanlar var? Bu sorular sadece bilişim uzmanlarının değil, Almanya'nın dijital bağımsızlığının durumu hakkında merak eden politikacıların ve vatandaşların da aklını kurcalıyor.

Alman Silahlı Kuvvetleri'nin BT hizmet sağlayıcısı BWI, Mayıs 2025 sonunda Google Cloud Public Sector Germany GmbH ile bir çerçeve anlaşması imzaladı. 2027 yılının sonuna kadar, fiziksel olarak birbirinden ayrı iki "Google Dağıtılmış Bulut Hava Boşluklu" örneği kurulacak. Teknoloji, BWI'nin kendi veri merkezlerine kurulacak ve kamu internetinden ve diğer Google sistemlerinden tamamen izole edilecek. BWI CEO'su Frank Leidenberger, "Google platformunun çoklu bulut yaklaşımımızın bir parçası olduğunu" ve tek bir sağlayıcıya olan bağımlılığı azaltmayı amaçladığını vurguluyor.

İlk bakışta mantıklı geliyor. Alman Silahlı Kuvvetleri "bulut öncelikli strateji" izliyor ve karmaşık ihtiyaçları için modern, güvenli bir BT altyapısına ihtiyaç duyuyor. SAP tabanlı lojistik ve gelecekteki yapay zeka hizmetleri bu yeni bulut altyapısı ile hızlandırılacak. SAP İş Teknolojisi Platformu (BTP), tüm bulut çözümleriyle uyumlu olmayan özel sistem ortamları gerektiriyor. Google bu teknik gereksinimleri karşılayabilir.

İçin uygun:

Peki bu gerçekten dijital egemenlik mi?

İşte burada işler tartışmalı bir hal alıyor. Codesphere'in kurucusu Elias Schneider gibi Alman bulut sağlayıcıları, yanlış bir egemenlik duygusuna karşı uyarıda bulunuyor. Eleştirileri şu: Donanım Alman veri merkezlerinde bulunsa ve Google ağlarından ayrı olsa bile, temel yazılım ve teknoloji Amerikan elinde kalıyor.

Gerçek dijital egemenlik, sunucular üzerinde fiziksel kontrol sahibi olmaktan çok daha fazlasını ifade eder. Bağımsız olarak teknolojik kararlar alabilme ve üçüncü taraf üreticilere bağımlı olmama yeteneğiyle ilgilidir. Alman Silahlı Kuvvetleri kritik BT altyapısını Google'ın teknolojisi üzerine kurarsa, uzun vadeli bir bağımlılık yaratmış olur.

Eleştirmenlerin haklı noktaları olduğu kesin. 2018 tarihli ABD Bulut Yasası, ABD şirketlerini verilerin fiziksel olarak nerede saklandığına bakılmaksızın Amerikan yetkililerine veri teslim etmeye zorunlu kılıyor. Yabancı İstihbarat Gözetim Yasası (FISA) da ABD yetkililerine geniş erişim hakları tanıyor. Bu yasalar, Avrupa Genel Veri Koruma Yönetmeliği (GDPR) ile doğrudan çelişiyor.

Gerçekçi alternatifler var mı?

Bu çok önemli bir soru. Almanya ve Avrupa gerçekten de bulut sağlayıcıları ve BT şirketleri geliştirdi. IONOS, Scaleway, OVHcloud ve Exoscale gibi şirketler Avrupa bulut çözümleri sunuyor. SecureCloud, luckycloud ve vBoxx'un leitzcloud'u gibi Alman sağlayıcılar ise GDPR uyumluluğunu ve Alman veri egemenliğini açıkça vurguluyor.

Peki bu sağlayıcılar Alman Silahlı Kuvvetlerinin karmaşık gereksinimlerini karşılayabilir mi? Gerçek şu ki, durum düşündürücü. Federal Bilgi Güvenliği Dairesi (BSI) Başkanı Claudia Plattner, “ABD teknoloji şirketlerinin on yıllık bir avantajı var” diye itiraf ediyor. “Birçok alanda teknolojik bağımlılıklarımız var” ve “kısa vadede her şeyi yönetebileceğimize inanmak gerçekçi değil.”

Alman girişimcilik ekosistemi kesinlikle yenilikçi bir güç sergiliyor. Google'ın kararını eleştiren Elias Schneider tarafından kurulan Codesphere, 2024 yılında 16,5 milyon Euro'luk bir yatırım aldı. Karlsruhe merkezli şirket, Platform-as-a-Service çözümüyle büyük bulut sağlayıcılarıyla rekabet etmeyi hedefliyor. Ancak, başarılı Alman girişimleri bile Alman Silahlı Kuvvetlerinin tamamına altyapı sağlayabilecek seviyede olmaktan hala çok uzakta.

Rakamlar Almanya'nın bilişim harcamaları hakkında ne söylüyor?

Ölçek muazzam. BWI, 2029 yılına kadar yaklaşık 6 milyar avro değerinde sözleşme imzalamayı planlıyor. Sadece 2021 yılında 1,85 milyar avro değerinde sözleşme imzaladı. Bu meblağların büyük kısmı uluslararası, genellikle Amerikalı teknoloji şirketlerine gidiyor.

Karşılaştırma yapmak gerekirse: Alman Silahlı Kuvvetleri'nin 100 milyar avroluk özel fonunun tamamı, dijitalleşme ve iletişime 20 milyar avro ayırıyor. Bu fonların önemli bir kısmı, yerli bilişim endüstrisini güçlendirmek yerine Silikon Vadisi'ne akacak.

Alman BT hizmet sağlayıcılarının potansiyeli kesinlikle yüksek, ancak genellikle niş pazarlarla sınırlı kalıyorlar. SecureCloud veya luckycloud gibi Alman bulut sağlayıcıları öncelikle küçük ve orta ölçekli işletmeler için depolama çözümleri sunuyor. Genellikle modern bir silahlı kuvvetin karmaşık gereksinimlerini karşılayacak kapasite ve teknik uzmanlığa sahip değiller.

ABD'nin erişimine ilişkin endişe ne kadar haklı?

Hukuki endişeler yadsınamaz. CLOUD Yasası, ABD yetkililerinin, veriler ABD dışında saklansa bile, ABD şirketlerinden verilere erişmesine izin veriyor. FISA'nın 702. maddesi, ABD dışındaki elektronik iletişimlerin neredeyse sınırsız bir şekilde gözetlenmesine olanak tanıyor.

2025 yılında Microsoft, ABD yetkililerinin erişimini tamamen dışlayamayacağını kamuoyuna açıkladı. Bu durum, veri egemenliğiyle ilgili endişelerin geçerliliğini vurguluyor. Altta yatan teknoloji Amerikan yasalarına tabi ise, internet bağlantısı olmayan sistemler bile tamamen güvenli değildir.

Aynı zamanda, pratik gerçekler de göz önünde bulundurulmalıdır. Google, hava boşluklu çözümle "tüm verilerin Alman Silahlı Kuvvetlerinin tam kontrolü altında kaldığını" vurguluyor. Sistemler fiziksel olarak internetten ayrıdır ve yalnızca BWI personeli tarafından işletilmektedir. Yazılım güncellemeleri ağ bağlantıları üzerinden değil, fiziksel ortamlar aracılığıyla iletilmektedir.

İçin uygun:

Diğer ülkeler bu soruna nasıl bakıyor?

Almanya bu ikilemle karşı karşıya kalan tek ülke değil. Singapur da Google'ın hava boşluklu çözümü için bir anlaşma imzaladı. Birçok Avrupa ülkesi, teknolojik gereksinimler ve egemenlik iddiaları arasında benzer zorluklarla boğuşuyor.

Avrupa GAIA-X projesi başlangıçta bağımsız bir Avrupa bulut altyapısı oluşturmayı amaçlıyordu. Ancak Google ve Microsoft gibi Amerikan şirketleri de projeye dahil oldu. Tamamen Avrupa bulut egemenliği vizyonunun çok karmaşık ve maliyetli olduğu ortaya çıktı.

Cumhurbaşkanı Macron yönetiminde Fransa, daha aktif bir egemenlik politikası izliyor, ancak aynı zamanda Amerikan teknoloji şirketleriyle ortaklıklara da güveniyor. Teknolojik ilerleme ile siyasi bağımsızlık arasındaki denge, çözülememiş bir sorun olmaya devam ediyor.

İçin uygun:

 

AB/DE Veri Güvenliği | Tüm iş ihtiyaçları için bağımsız ve çapraz veri kaynaklı bir yapay zeka platformunun entegrasyonu

Avrupa şirketleri için stratejik bir alternatif olarak bağımsız yapay zeka platformları - Görsel: Xpert.Digital

Ki-Gamechanger: Maliyetleri azaltan, kararlarını artıran ve verimliliği artıran en esnek AI platformu-tailor yapımı çözümler

Bağımsız AI Platformu: Tüm ilgili şirket veri kaynaklarını entegre eder

  • Hızlı AI Entegrasyonu: Şirketler için aylar yerine saatler veya günler içinde özel yapım AI çözümleri
  • Esnek Altyapı: Bulut tabanlı veya kendi veri merkezinizde barındırma (Almanya, Avrupa, ücretsiz konum seçimi)
  • En Yüksek Veri Güvenliği: Hukuk firmalarında kullanmak güvenli kanıttır
  • Çok çeşitli şirket veri kaynaklarında kullanın
  • Kendi veya çeşitli AI modellerinizin seçimi (DE, AB, ABD, CN)

Bununla ilgili daha fazla bilgiyi burada bulabilirsiniz:

 

Bağımlılıktan özerkliğe: Gerçek dijital egemenliğe giden yollar

Çoklu bulut stratejisinin gerçek değeri nedir?

BWI, egemenlik sorununa çözüm olarak çoklu bulut stratejisini tanıtıyor. Tek bir sağlayıcıya güvenmek yerine, çeşitli bulut hizmetlerini birleştirmeyi planlıyorlar. Google, "Alman Silahlı Kuvvetleri'nin özel bulutu" (pCloudBw) için zaten ikinci sağlayıcı konumunda. Açık kaynak yazılımın da "dijital egemenliğe" katkıda bulunması amaçlanıyor.

Bu strateji mantıklı görünüyor, ancak sınırlamaları var. Eğer büyük bulut sağlayıcılarının hepsi Amerikan yasalarına tabi ise – Microsoft, Google, Amazon – o zaman çoklu bulut stratejisi bile temel bağımlılığı azaltmaz. Alman Silahlı Kuvvetleri sadece Amerikan sistemlerine olan bağımlılığını çeşitlendiriyor.

Gerçek anlamda çeşitlendirme için Avrupa veya Alman alternatiflerine ihtiyaç duyulacaktır. İşte burada teknolojik uçurum sorunu devreye giriyor. Alman ve Avrupalı ​​sağlayıcılar genellikle Amerikan hiper ölçekli sağlayıcılarının sunduğu aynı performansı, ölçeklenebilirliği ve entegrasyonu sunamıyorlar.

Teknoloji açığı gerçekte ne kadar büyük?

Rakamlar düşündürücü. ABD şirketleri yıllar içinde bulut altyapısına yüz milyarlarca dolar yatırım yaptı. Amazon Web Services 2024 yılında 90 milyar dolardan fazla gelir elde etti. Google Cloud yıllık %35 oranında büyüyor. Bu yatırım hacimleri Avrupalı ​​sağlayıcılar için ulaşılamaz durumda.

Bu fark sadece saf işlem gücüyle sınırlı değil. Amerikan bulut sağlayıcıları kapsamlı ekosistemler geliştirdi: yapay zeka, makine öğrenimi, veri analizi ve güvenlik araçları. Bu entegrasyon, Alman Silahlı Kuvvetleri'nin BT sistemleri gibi karmaşık uygulamalar için çok önemlidir.

Codesphere gibi Alman sağlayıcılar yenilikçi güçlerini kesinlikle sergiliyorlar, ancak devlet altyapısı için gereken ölçekten hala çok uzaktalar. Karlsruhe merkezli şirketin 60.000'den fazla kayıtlı kullanıcısı var; bu, Alman Silahlı Kuvvetlerinin ihtiyaç duyduğunun çok küçük bir kısmı.

Bu durum Alman bilişim sektörü için ne anlama geliyor?

Google'ın kararı, yerli BT sektörüne sorunlu bir sinyal gönderiyor. Alman şirketlerini güçlendirmek ve bağımsız bir teknoloji tabanı oluşturmak yerine, milyarlarca dolar Silikon Vadisi'ne akıyor. Bu fonlar daha sonra Avrupa alternatiflerinin geliştirilmesi için yetersiz kalıyor.

Aynı zamanda bu karar, piyasa gerçeklerini de ortaya koyuyor. Alman bilişim şirketleri, modern silahlı kuvvetlerin teknik gereksinimlerini karşılayıp karşılayamayacaklarını dürüstçe sorgulamalıdır. Alman sağlayıcılara geçiş, Bundeswehr'in operasyonel hazırlığını tehlikeye atmamalıdır.

Alman girişimcilik ekosistemi kesinlikle canlı. “Avrupa'nın En İyi 100 Yükselen Girişimi” listesinde 36 Alman girişim şirketi yer alıyor. 1KOMMA5°, Aily Labs ve Black Forest Labs gibi şirketler, çeşitli teknoloji sektörlerinde yenilikçi güçlerini sergiliyor. Ancak başarılı girişimlerden kritik altyapı sağlayıcılarına geçiş muazzam bir mesafe.

Hangi dersler çıkarılabilir?

Alman Silahlı Kuvvetlerinin kararı temel bir ikilemi yansıtıyor: Dijital egemenlik arzusu ile modern bilişim teknolojilerinin pratik gereksinimleri arasında önemli bir uçurum var. Sadece söylem yeterli değil; Avrupa teknolojilerine uzun vadeli yatırımlar gerekiyor.

Dijital egemenlik uzmanı Thorsten Thiel, aşırı basitleştirilmiş çözümlere karşı uyarıda bulunuyor. "Mutlak anlamda dijital egemenliğe asla ulaşamazsınız," diyor. Tamamen kendi kendine yeterlilik ne gerçekçi ne de arzu edilir. Daha önemlisi, tek taraflı bağımlılıklardan kaçınmak ve alternatifler oluşturmaktır.

Siyasetçiler, dijital egemenliğin pratikte ne anlama geldiğini dürüstçe iletmelidir. Bu, tam bağımsızlık anlamına gelmez, seçeneklere ve alternatiflere sahip olmak anlamına gelir. Bu da Avrupa teknolojilerine önemli yatırımlar yapılmasını gerektirir; sadece boş vaatler değil.

İçin uygun:

Google'ın kararına yönelik eleştiriler haklı mı?

Eleştiriler kesinlikle haklı. Google lehine verilen karar, Almanya'nın Amerikan teknoloji şirketlerine olan bağımlılığını sürdürüyor. Alman ve Avrupa alternatiflerinin ciddiye alınmadığı sinyalini veriyor. Bu, uzun vadeli teknolojik egemenlik açısından sorun teşkil ediyor.

Aynı zamanda, Alman Silahlı Kuvvetlerinin faaliyet gösterdiği kısıtlamaları da kabul etmek gerekir. Silahlı kuvvetler, sadece siyasi bir mesaj göndermek için eski veya yetersiz bilişim teknolojisiyle donatılamaz. Ülkenin güvenliği, işleyen teknolojiye bağlıdır.

BWI, çoklu bulut stratejisi ve hava boşluklu mimarisiyle, en azından riskleri en aza indirmeye çalışmıştır. Bu, eleştirel bir değerlendirme yapmadan Amerikan bulut hizmetlerine güvenen diğer birçok kamu kurumu ve şirketten daha fazlasıdır.

Gerçek dijital egemenlik için nelerin değişmesi gerekiyor?

Gerçek ilerleme, uzun vadeli ve çok katmanlı bir strateji gerektirir. Avrupa, kendi teknolojik gelişimine büyük yatırımlar yapmalıdır. Google'ın milyar dolarlık yatırımlarına eşdeğer bir Avrupa yatırımı henüz mevcut değil. GAIA-X gibi projeler, sonsuz planlama döngülerine takılıp kalmak yerine, derhal hayata geçirilmelidir.

Kamu alımlarında sistematik olarak Avrupa tedarikçileri tercih edilmelidir. Dijital Egemenlik Merkezi (ZenDiS) halihazırda kamu idarelerinin açık kaynaklı alternatiflere geçişini desteklemek için çalışıyor. Ancak bu çabalar şu ana kadar okyanusta bir damla olarak kalıyor.

Almanya'nın teknolojik konumunu dürüstçe değerlendirmesi gerekiyor. BSI Başkanı Claudia Plattner açıkça şunu söylüyor: On yıllık teknolojik açığı birkaç yılda kapatmak mümkün değil. Dijital egemenlik bir maraton, sprint değil.

Uzmanlar uzun vadeli riskleri nasıl değerlendiriyor?

Amerikan teknoloji şirketlerine bağımlılık çeşitli riskler taşır. Siyasi gerilimler yaptırımlara ve teknoloji ambargolarına yol açabilir. Uluslararası Ceza Mahkemesi başsavcısının e-posta hesaplarını bloke eden Microsoft örneği, dijital bağımlılıkların ne kadar hızlı bir şekilde siyasi baskı aracı haline gelebileceğini göstermektedir.

Ekonomik riskler de yadsınamaz. Amerikalı sağlayıcılar, fiili tekel konumunda oldukları için fiyatlarını artırabiliyorlar. Federal düzeydeki lisans maliyetleri, kullanıcı tabanında neredeyse hiç büyüme olmamasına rağmen, yıllık 700 milyon avrodan 1,2 milyar avronun üzerine çıktı.

Teknolojik bağımlılıklar stratejik zaaflar da yaratır. Kritik altyapılar potansiyel bir düşmanın teknolojilerine bağımlı olduğunda, saldırı fırsatları ortaya çıkar. Siber savaş, uluslararası çatışmalarda giderek daha önemli bir faktör haline gelmektedir.

İçin uygun:

Bu karmaşık tartışmanın sonucu nedir?

Alman Silahlı Kuvvetlerinin Google'ı kullanma kararı, daha büyük bir sorunun belirtisidir: Almanya ve Avrupa yıllardır kendi dijital yeteneklerini geliştirmekte başarısız oldular. Şimdi teknolojik gerilik ile Amerikan bağımlılığı arasında bir seçimle karşı karşıyalar.

Google'ın kararına yönelik eleştiriler haklı, ancak çok geç kalındı. Almanya on ya da on beş yıl önce kendi bulut teknolojilerine büyük yatırım yapmış olsaydı, bugün alternatifler mevcut olabilirdi. Bunun yerine, dijital pazar Amerikan şirketlerine bırakıldı.

Google'ın internet bağlantısından tamamen izole edilmiş çözümü bir uzlaşmadır; ne tamamen bağımsız ne de tamamen bağımlıdır. Bu durum, Almanya'nın şu anda sahip olduğu sınırlı seçenekleri vurgulamaktadır. Gerçek dijital egemenlik, ancak Avrupa gerekli yatırımları yapmaya ve teknolojik gelişme yolunda uzun bir yolculuğa çıkmaya hazır olduğunda elde edilecektir.

Alman Silahlı Kuvvetleri, riskleri en aza indirmeye çalışarak pragmatik bir karar aldı. Bunun yeterli olup olmayacağı ise henüz belli değil. Bir şey açık: Avrupa teknolojilerine büyük yatırımlar yapılmadığı takdirde, dijital egemenlik hakkındaki tüm siyasi söylemlere rağmen, Silikon Vadisi'ne olan bağımlılık artmaya devam edecek.

 

Güvenlik ve Savunma Hub - Tavsiye ve Bilgi

Güvenlik ve Savunma Hub - Resim: Xpert.digital

Güvenlik ve Savunma Merkezi, şirketleri ve kuruluşları Avrupa güvenlik ve savunma politikasındaki rollerini güçlendirmelerini etkin bir şekilde desteklemek için iyi kurulmuş tavsiyeler ve güncel bilgiler sunmaktadır. KOBİ Connect Çalışma Grubu ile yakın bağlantıda, özellikle savunma alanındaki yenilikçi güçlerini ve rekabet güçlerini daha da genişletmek isteyen küçük ve orta ölçekli şirketleri (KOBİ'leri) teşvik eder. Merkezi bir temas noktası olarak, göbek KOBİ ve Avrupa savunma stratejisi arasında belirleyici bir köprü oluşturur.

İçin uygun:

 

Sizin için oradayız - tavsiye - planlama - uygulama - proje yönetimi

☑️ Strateji, danışmanlık, planlama ve uygulama konularında KOBİ desteği

AI stratejisinin yaratılması veya yeniden düzenlenmesi

☑️ Öncü İş Geliştirme

 

Konrad Wolfenstein

Kişisel danışmanınız olarak hizmet etmekten mutluluk duyarım.

Aşağıdaki iletişim formunu doldurarak benimle iletişime geçebilir veya +49 89 89 674 804 (Münih) .

Ortak projemizi sabırsızlıkla bekliyorum.

 

 

Bana yaz

 
Xpert.Digital - Konrad Wolfenstein

Xpert.Digital, dijitalleşme, makine mühendisliği, lojistik/intralojistik ve fotovoltaik konularına odaklanan bir endüstri merkezidir.

360° iş geliştirme çözümümüzle, tanınmış firmalara yeni işlerden satış sonrasına kadar destek veriyoruz.

Pazar istihbaratı, pazarlama, pazarlama otomasyonu, içerik geliştirme, halkla ilişkiler, posta kampanyaları, kişiselleştirilmiş sosyal medya ve öncü yetiştirme dijital araçlarımızın bir parçasıdır.

Daha fazla bilgiyi şu adreste bulabilirsiniz: www.xpert.digital - www.xpert.solar - www.xpert.plus

İletişimi koparmamak

Mobil versiyondan çık