Dil seçimi 📢


Çin otomobil pazarındaki yükseliş: Avrupa otomotiv endüstrisi için çöküş ve fırsat

Yayınlanma tarihi: 18 Haziran 2025 / Güncelleme tarihi: 18 Haziran 2025 – Yazar: Konrad Wolfenstein

Çin otomobil pazarındaki yükseliş: Avrupa otomotiv endüstrisi için çöküş ve fırsat

Çin otomobil pazarındaki yükseliş: Avrupa otomotiv endüstrisi için çöküş ve fırsat – Görsel: Xpert.Digital

Çin'in otomobil pazarı serbest düşüşte: Varoluşsal fiyat savaşı tüm sektörü sarsıyor

BYD piyasada depreme yol açtı: Yüzde 34'lük fiyat indirimi Çin hükümetini müdahale etmeye zorladı

Çin otomotiv pazarı eşi benzeri görülmemiş bir kriz içinde. Yıllar önce yoğun rekabet olarak başlayan durum, şimdi tüm pazarı sarsan varoluşsal bir fiyat savaşına dönüştü. Bu çatışma, Mayıs 2025'te pazar lideri BYD'nin agresif bir fiyat indirim stratejisi başlatmasıyla doruk noktasına ulaştı ve tüm sektörü şok etti. Toplam 22 modelde fiyatlar %34'e varan oranlarda düşürüldü; bu, rakipleri de benzer önlemler almaya zorlayan ve zaten gergin olan pazarı daha da istikrarsızlaştıran bir zincirleme reaksiyonu tetikleyen eşi benzeri görülmemiş bir hamleydi.

Piyasada zaten en uygun fiyatlı elektrikli araçlardan biri olarak kabul edilen BYD'nin Seagull elektrikli şehir otomobili, şimdi sadece 55.800 yuan'a (yaklaşık 6.800 €) satılıyor; bu da yaklaşık %21'lik bir fiyat indirimi anlamına geliyor. Seal hibrit sedan için fiyat indirimi daha da çarpıcı oldu ve fiyatı %34 oranında azalarak 102.800 yuan'a düştü. Bu agresif fiyatlandırma stratejisi, borsada anında etki yarattı: BYD'nin kendi hisse senedi fiyatı %8'e varan oranda düşerken, Li Auto ve Geely gibi diğer üreticiler de önemli kayıplar yaşadı.

Durum o kadar ciddileşti ki, Çin hükümeti bile müdahale etmek zorunda kaldı. Sanayi ve Bilgi Teknolojileri Bakanlığı, BYD, Geely ve Xiaomi de dahil olmak üzere en büyük otomobil üreticilerinin yöneticileriyle bir toplantı düzenledi. Mesaj açıktı: maliyetin altında satış yok, uygunsuz fiyat indirimleri yok ve üreticilerin fazla yeni araçları finans şirketlerine veya ikinci el araç satıcılarına sattığı "sıfır kilometreli araçlar" uygulamasına son verilecek. Hükümet, yalnızca sektörün ekonomik istikrarı konusunda değil, aynı zamanda aşırı ucuz ürünlerle zarar görebilecek olan "Çin Malı" etiketinin yurtdışındaki itibarı konusunda da endişeli.

İçin uygun:

Çin otomobil pazarının yapısal sorunları

Mevcut fiyat savaşı izole bir olay değil, Çin otomotiv sektöründeki derin yapısal sorunların bir belirtisidir. 170'ten fazla aktif otomobil markasıyla pazar son derece parçalanmış durumda; bu üreticilerin yarısından fazlasının pazar payı %0,1'den az. Bu parçalanma uzun vadede sürdürülebilir değil ve konsolidasyon çoktan gerekliydi.

Çin otomotiv üretimindeki aşırı kapasite endişe verici seviyelere ulaştı. Toplam üretim kapasitesinin yıllık yaklaşık 50 milyon araç olduğu tahmin edilirken, iç talep sadece 30 milyon civarında. 2024 yılında Çin'de sadece 25 milyon otomobil satılırken, 6 milyonu ihraç edildi. Üretim kapasitesi ile fiili satışlar arasındaki bu fark, devasa stoklara yol açarak üreticiler üzerindeki mali yükü daha da artırdı.

Bu aşırı kapasitenin ortaya çıkışı, yıllarca süren devlet sübvansiyonları ve teşviklerinin bir sonucudur. Her il kendi elektrikli otomobil markasını kurmak istedi ve Xiaomi ve Huawei gibi büyük teknoloji şirketleri de pazara girdi. Hükümet, hibeler, vergi indirimleri ve hammaddeye ayrıcalıklı erişim yoluyla bu genişlemeyi destekledi. Ancak şimdi bu politikanın olumsuz sonuçları ortaya çıkıyor: çok fazla tedarikçi ve yeterli alıcı olmayan aşırı ısınmış bir pazar.

Bank of America analistleri bu yıl gerçek bir "kan banyosu" bekliyor. Çin Otomobil Üreticileri Birliği'ne (CAAM) göre, nihayetinde sadece beş ila yedi baskın marka hayatta kalacak. Uzun zamandır tahmin edilen bu kaçınılmaz konsolidasyon şimdi başladı ve Çin otomotiv pazarını temelden dönüştürecek.

Çin hükümetinin tepkisi

Durumun giderek kötüleşmesi üzerine Çin hükümeti kararlı bir şekilde müdahale etti. Sanayi ve Bilgi Teknolojileri Bakanlığı tarafından düzenlenen bir toplantıda, en büyük otomobil üreticilerinin yöneticileri Pekin'e çağrıldı. Mesaj netti: Yıkıcı fiyat savaşına son verilmelidir.

Hükümet, üreticileri maliyetin altında araç satmaktan ve aşırı fiyat indirimlerinden kaçınmaya çağırdı. Özellikle, çok az kilometre yapmış yeni araçların kullanılmış araç olarak beyan edilip aşırı düşük fiyatlarla satıldığı "sıfır kilometreli araçlar" uygulamasına eleştirel yaklaştı. Ayrıca hükümet, üreticilerin fiyat baskısından özellikle etkilenen tedarikçilere adil davranılması çağrısında bulundu.

Sektörün tepkisi hızlı oldu: BYD, Geely, Chery ve yeni kurulan Nio, Xpeng ve Li Auto dahil olmak üzere 17 Çinli otomobil üreticisi, tedarikçileri için ödeme sürelerini en fazla 60 günle sınırlama sözü verdi. Bu, tedarikçi sektörünün mali yükünü azaltmayı ve tüm değer zincirini istikrara kavuşturmayı amaçlıyor.

Aynı zamanda hükümet, Çin ürünlerinin uluslararası itibarı konusunda endişeli. Devlet medyası, aşırı ucuz otomobillerin "Çin Malı" imajına yurt dışında zarar verebileceği konusunda uyarıda bulundu. Bu durum, Çinli üreticilerin aşırı kapasitelerini azaltmak için giderek daha fazla uluslararası genişlemeye yönelmesi nedeniyle özellikle önem taşıyor.

Bu müdahalelere rağmen, önlemlerin ne kadar etkili olacağı belirsizliğini koruyor. Toplantı, indirimlerle ilgili bağlayıcı bir kılavuzla sonuçlanmadı ve üreticilerin sözlü uyarıları dikkate almamaları durumunda ne gibi sonuçlarla karşılaşacakları bilinmiyor. Hükümet başlangıçta sektör içinde "öz düzenleme" olmasını umuyor, ancak fiyat savaşının devam etmesi durumunda daha fazla müdahale etme hakkını saklı tutuyor.

Küresel pazara etkisi

Çin'deki fiyat savaşı, küresel otomotiv pazarı için geniş kapsamlı sonuçlar doğuruyor. Çin pazarının aşırı ısınması ve kar marjlarının daralmasıyla birlikte, üreticiler giderek daha fazla ihracat fırsatları arıyor. Zaten Çin'de üretilen tüm araçların yaklaşık yüzde 20'si ihraç ediliyor; bu da bir önceki yıla göre yüzde 11'lik bir artış anlamına geliyor.

Çeşitli pazarların Çinli üreticiler için giderek daha erişilmez hale gelmesiyle ihracat baskısı artmaya devam edecektir. ABD, yüksek gümrük vergileriyle pazarını fiilen kapatmış durumda ve Japonya ile Güney Kore de aynı yolu izleyebilir. Rusya pazarı da ihracat için giderek daha zor bir destinasyon haline geliyor. Bu nedenle Avrupa, birincil ihracat destinasyonu olarak ön plana çıkıyor.

Avrupa Birliği, Ekim 2024'te Çin elektrikli otomobillerine sübvansiyon karşıtı gümrük vergileri uyguladı ve şu anda minimum fiyatlar (yaklaşık 35.000 €) ve ithalat kotaları konusunda görüşmeler yürütüyor. Ancak bu gümruk vergilerine rağmen, Çin araçları cazip fiyatlara sahip olmaya devam ediyor. Örneğin, BYD Seal Çin'de yaklaşık 12.500 €'ya satılıyor. Yüzde 45'lik bir gümrük vergisiyle bile, Avrupa'da yaklaşık 18.125 €'ya sunulabilir; bu da yine de benzer bir Tesla Model 3'ün fiyatının yaklaşık yarısı kadar.

Bu durum Avrupa için rekabet baskısının artması anlamına geliyor. Çin'deki rekabet ne kadar kızışırsa, Çinli üreticiler de o kadar çok yeni pazara girmeye çalışacak ve Avrupa listenin başında yer alacak. Dolayısıyla fiyat savaşı Avrupa'ya da taşınacak, bu da daha düşük fiyatlara ve daha agresif bir rekabete yol açacak.

Özellikle Avrupalı ​​üreticiler için endişe verici olan, BYD gibi Çinli şirketlerin kendi batarya ve yarı iletken üretimleri sayesinde fiyat rekabetinde daha dirençli olmalarıdır. Yaklaşık yüzde 20'lik brüt kar marjı ve Tesla'nınkini bile aşan net karlarıyla, uzun vadede agresif fiyatlandırma stratejileri izleyebilecek finansal kaynaklara sahipler.

Avrupa otomobil üreticileri için fırsatlar

Paradoksal olarak, Çin'deki kriz Avrupa otomobil üreticileri için de fırsatlar sunuyor. Çin'deki hayatta kalma mücadelesi birçok şirketi zor durumda bırakıyor ve Avrupa şirketleri için stratejik yatırım fırsatları yaratıyor. Zor durumdaki Çinli üreticiler ortak veya yatırımcı arıyor ve Alman şirketleri, teknolojiye, üretim kapasitesine veya Çin pazarına erişim sağlamak için seçici olarak pazara girebilirler.

Çin'deki konsolidasyon, orta vadede Avrupa pazarındaki rekabet baskısını da azaltabilir. Mevcut 170'ten fazla Çinli otomobil markasından sadece beş veya yedi tanesi hayatta kalırsa, Avrupa'daki potansiyel rakip sayısı önemli ölçüde azalacaktır. Bu durum, Avrupalı ​​üreticilere kendi stratejilerini uyarlamak ve daha rekabetçi ürünler geliştirmek için zaman kazandırabilir.

Dahası, mevcut durum kendi güçlü yönlerini yeniden tanımlama fırsatı sunuyor. Saf fiyat rekabetinde, Alman ve Avrupalı ​​üreticilerin Çinli rakiplerine karşı hiçbir şansı yok. Bu nedenle, kalite, güvenlik, güvenilirlik ve güçlü bir marka mirası gibi diğer farklılaştırıcı faktörlere odaklanmaları gerekiyor. Bu değerler, Avrupa markalarının geleneksel olarak güçlü olduğu premium segmentlerde özellikle önem taşıyor.

Avrupalı ​​üreticiler, Çinli rakiplerinin deneyimlerinden de ders çıkarabilirler. Çin otomotiv endüstrisi, batarya teknolojisinde büyük başarı elde etti ve tüm değer zincirine erken yatırım yaptı. Avrupalı ​​şirketler, Çinli tedarikçilere olan bağımlılıklarını azaltmak ve kilit teknolojilerde kendi uzmanlıklarını geliştirmek için benzer stratejiler izlemelidir.

Son olarak, Çin'deki kriz, kendi pazar konumlandırmasını yeniden düşünmek için bir fırsat sunuyor. Çinli üreticiler öncelikle düşük fiyat segmentinde faaliyet gösterirken, Avrupalı ​​markalar stratejik ortaklıklar veya yeni iş modelleri aracılığıyla premium segmentteki konumlarını güçlendirebilir ve aynı zamanda diğer segmentlerde de rekabetçi kalabilirler.

BYD'nin pazar lideri olarak rolü

BYD (Build Your Dreams), Çin elektrikli araç pazarında baskın bir güç olarak kendini kanıtlamış ve mevcut pazar dinamiklerinde kilit bir rol oynamaktadır. Çin'deki elektrikli araç pazarında yaklaşık %30'luk bir paya sahip olan şirket, tartışmasız pazar lideridir ve tüm sektör için standartları belirlemektedir.

BYD'nin son dönemde 22 modelinde %34'e varan fiyat indirimleri yaparak zaten yoğun olan fiyat savaşını yeni bir seviyeye taşıdığı görülüyor. Bu agresif stratejinin bir nedeni de, yılın ilk dört ayında yaklaşık 150.000 adet artan BYD bayilerindeki stok seviyeleri. Deutsche Bank analistlerine göre, bayilerin stokları şu anda üç ila dört aylık seviyede bulunuyor; bu da muhtemelen sürdürebilecekleri maksimum seviye.

BYD, 2025 yılına kadar satışlarda yaklaşık %30'luk bir büyüme hedefleyerek 5,5 milyon araca ulaşmayı amaçlamıştı. Ancak yılın ilk dört ayında artış sadece %15 oldu ve beklentilerin oldukça altında kaldı. Şirket, "Tanrı'nın Gözü" olarak pazarlanan otonom sürüş özelliklerine büyük umutlar bağlamıştı, ancak bunlar satışlara yeterli bir ivme kazandırmadı.

Mevcut zorluklara rağmen, BYD güçlü konumunu koruyor. Şirket, kâr elde eden az sayıdaki Çinli üreticiden biri ve kendi batarya ve yarı iletken üretimiyle dikey olarak entegre bir değer zincirine sahip. Bu da BYD'yi fiyat rekabetinde rakiplerinin çoğundan daha dirençli kılıyor. Brüt kar marjı son zamanlarda yaklaşık %20 civarındaydı ve net karı Tesla'nınkini bile geride bıraktı.

BYD uluslararası alanda da başarılı bir şekilde genişliyor. Nisan 2025'te şirket, Avrupa'da ilk kez Tesla'yı geride bırakarak önemli bir kilometre taşına imza attı. Avrupa'da 7.231 yeni BYD aracı tescil edilirken, Tesla 7.165 yeni tescil kaydetti. Bu başarı, BYD'nin artan küresel önemini ve yerleşik Batılı üreticiler için oluşturduğu zorluğu vurguluyor.

BYD ayrıca yerel üretim yoluyla Avrupa'daki varlığını güçlendirmeyi planlıyor. Şirket şu anda Macaristan'ın Szeged kentinde yeni bir fabrika inşa ediyor ve bu fabrikanın 2025 yılının sonunda üretime başlaması planlanıyor. Bu strateji, BYD'nin AB gümrük vergilerinden kaçınmasına ve Avrupa'daki rekabetçi konumunu daha da iyileştirmesine olanak sağlayabilir.

Çin otomotiv endüstrisinin konsolidasyonu

Çin otomotiv endüstrisi büyük bir konsolidasyon süreciyle karşı karşıya. Yaklaşık 170 aktif otomobil markasından, sektör uzmanları yalnızca beş ila yedisinin hayatta kalacağını tahmin ediyor. Uzun zamandır öngörülen bu süreç, giderek artan bir fiyat savaşıyla başladı ve piyasayı temelden değiştirecek.

Birleşme ve konsolidasyon çeşitli faktörlerden kaynaklanıyor. Birincisi, üretimdeki aşırı kapasite artık sürdürülebilir değil. Yıllık yaklaşık 50 milyon araçlık toplam kapasite ve sadece yaklaşık 25 milyonluk iç satış rakamı ile muazzam bir ekonomik baskı oluşuyor. İkincisi, yoğun fiyat rekabeti, birçok küçük üreticinin uzun süre dayanamayacağı şekilde azalan kar marjlarına ve finansal kayıplara yol açıyor.

Çin hükümeti piyasa konsolidasyonuna duyulan ihtiyacı kabul etmiş ve bu süreci yönetmeye çalışmaktadır. Bunun bir örneği, devlet şirketleri Changan ve Dongfeng'in birleşerek Çin'in en büyük otomobil üreticisini oluşturma girişimiydi. Ancak bu plan, siyasi engeller, yerel çıkarlar ve karmaşık mülkiyet yapıları nedeniyle başarısız oldu; bu da Çin'in merkezi planlı ekonomisinde bile konsolidasyonun zorluklardan arınmış olmadığını gösteriyor.

Nio, Leapmotor, XPeng ve Li Auto gibi çok sayıda elektrikli araç girişimi özellikle baskı altında. Bu şirketler büyümeye ve kar elde etmeye devam etmekte giderek daha fazla zorlanıyor. Li Auto'nun kurucusu ve CEO'su Li Xiang, 2024'ün başlarında Çin'de sadece beş elektrikli araç üreticisinin hayatta kalabileceğini öngörmüştü. Ona göre, BYD, Huawei ve Tesla kalan markalar olarak şimdiden kesinleşmiş durumda.

Konsolidasyonun birkaç dalga halinde gerçekleşmesi bekleniyor. Başlangıçta, en küçük ve mali açıdan en zayıf şirketler piyasadan kaybolacak veya daha büyük rakipler tarafından satın alınacak. İkinci aşamada, orta ölçekli üreticiler de birleşebilir veya devlet işletmeleri tarafından satın alınabilir. Sonuç olarak, yalnızca yeterli mali rezervlere, teknolojik uzmanlığa ve uluslararası varlığa sahip en güçlü ve en yenilikçi şirketler hayatta kalacaktır.

Küresel otomotiv endüstrisi için bu konsolidasyon, Çin'den daha az sayıda ancak daha güçlü ve daha rekabetçi şirketlerin ortaya çıkacağı anlamına geliyor. Bu yoğunlaşmış güçler, uluslararası pazarlarda daha da etkili bir şekilde faaliyet gösterebilir ve yerleşik Batılı üreticiler için daha da büyük bir meydan okuma oluşturabilir.

İçin uygun:

Avrupalı ​​üreticilerin Çin ile rekabet stratejileri

Çin'den gelen artan rekabet karşısında, Avrupalı ​​otomobil üreticileri rekabetçi kalabilmek için stratejilerini uyarlamak zorundalar. Avrupa'nın en büyük otomobil üreticisi Volkswagen, elektrikli araç pazarındaki "yıkıcı" fiyat savaşına rağmen Çin'e olan bağlılığını yeniden teyit etti. VW marka yöneticisi Thomas Schäfer, VW Grubu'nun Çin'deki satışlarının yılın ilk dokuz ayında yüzde 12 düşmesine rağmen, şirketin ülkedeki en büyük uluslararası otomobil üreticisi olarak kalmayı hedeflediğini belirtti.

Avrupalı ​​üreticiler, Çin rekabetiyle başa çıkmak için farklı yaklaşımlar izliyor. Bazıları, fiyatın belirleyici faktör olmadığı, ileri teknolojiye sahip yüksek kaliteli araçlara odaklanan premium stratejiler izliyor. Diğerleri ise bataryalar, elektrik motorları ve otonom sürüş gibi kilit teknolojilerde arayı kapatmak için araştırma ve geliştirmeye yatırım yapıyor.

Bir diğer strateji ise Çinli şirketlerle stratejik ortaklıklar kurmaktır. Bu ortaklıklar, teknolojiye, üretim kapasitelerine ve Çin pazarına erişimi kolaylaştırırken aynı zamanda riski azaltabilir. Bu tür işbirlikleri ayrıca Çinli tedarikçilere olan bağımlılığı azaltmaya ve yerel uzmanlığı geliştirmeye yardımcı olabilir.

Avrupalı ​​üreticilerin de daha rekabetçi olabilmek için maliyet yapılarını yeniden gözden geçirmeleri gerekiyor. Bu, standartlaştırılmış donanım veya yazılım platformlarının daha fazla kullanılması, tedarik zincirlerinin optimize edilmesi ve üretim verimliliğinin artırılması gibi önlemleri içerebilir. Aynı zamanda, sektör temsilcileri, Çinli üreticilere kıyasla yapısal dezavantajları telafi etmek için rekabetçi enerji fiyatları ve daha düşük vergiler gibi daha iyi politika çerçeveleri talep ediyorlar.

Avrupa üreticileri için özellikle zorlayıcı olan bir durum da giriş seviyesi segmentidir. Küçük otomobil ve kompakt segmentlerden giderek çekilirken veya bu modelleri daha yüksek fiyat aralıklarına kaydırırken, Çinli üreticiler tam da bu boşluğu Avrupa pazarına girmek için kullanıyorlar. Fiyat konusunda hassas alıcılar için cazip olan ve markaya giriş noktası görevi görebilecek uygun fiyatlı elektrikli otomobiller piyasaya sürüyorlar.

Uzun vadede başarılı olmak için, Avrupalı ​​üreticilerin güçlü yönlerinden faydalanırken aynı zamanda Çinli rakiplerinin başarılarından da ders çıkarmaları gerekiyor. Bu, değişime açık olmayı, geleceğin teknolojilerine yatırım yapmayı ve küresel rekabette net bir konumlanmayı gerektirir.

Küresel otomotiv endüstrisinin geleceği

Küresel otomotiv endüstrisinin geleceği, Çin'deki gelişmelerden önemli ölçüde etkilenecektir. Mevcut fiyat savaşı ve konsolidasyonun başlangıcı, etkileri Çin pazarının çok ötesine uzanacak bir dönüm noktasıdır.

Bu durum Avrupa için hem zorluklar hem de fırsatlar sunmaktadır. Çin'den gelen artan ihracat baskısı, Avrupa pazarındaki rekabeti yoğunlaştıracak ve pazar paylarının yeniden düzenlenmesine yol açabilir. Aynı zamanda, Çin'deki konsolidasyon, Avrupalı ​​üreticilere teknoloji ve pazarlara erişim sağlayabilecek stratejik yatırımlar ve ortaklıklar için fırsatlar sunmaktadır.

Avrupa otomotiv endüstrisi, konumunu yeniden tanımlama zorluğuyla karşı karşıya. Avrupalı ​​üreticiler, Çinli rakipleriyle yalnızca fiyat üzerinden rekabet edemezler. Bu nedenle, kendilerini farklılaştırmak için kaliteye, inovasyona, güvenliğe ve marka imajına odaklanmaları gerekiyor. Aynı zamanda, rekabetçi kalabilmek için maliyet yapılarını optimize etmeli ve kilit teknolojilere yatırım yapmalıdırlar.

Siyaset de önemli bir rol oynuyor. AB, Çin elektrikli otomobillerine yönelik sübvansiyon karşıtı gümrük vergileriyle zaten karşılık verdi ve asgari fiyatlar ve ithalat kotaları gibi daha fazla önlem üzerinde görüşmeler yürütüyor. Bu koruyucu önlemler, Avrupa endüstrisine uyum sağlaması için zaman kazandırabilir, ancak yeniliği ve rekabeti boğan kalıcı bir korumacılığa yol açmamalıdır.

Sonuç olarak, Avrupa otomotiv endüstrisinin başarısı, değişen pazar koşullarına ne kadar iyi uyum sağlayabileceğine bağlı olacaktır. Bu, değişimi kucaklama isteğini, geleceğin teknolojilerine yatırımı ve küresel rekabet için net bir stratejiyi gerektirir. Çin'deki fiyat savaşı bir kriz olabilir, ancak aynı zamanda yeni bir başlangıç ​​ve Avrupa otomotiv endüstrisinin küresel değer zinciri içinde yeniden konumlandırılması için bir fırsat da sunmaktadır.

Önümüzdeki birkaç yıl çok önemli olacak. Uzmanlar, 2040 yılına kadar bir dönüm noktasına ulaşılabileceğini, bu noktada ya Çinli üreticilerin pazara hakim olacağını ya da Avrupalı ​​şirketlerin onlara başarılı bir şekilde karşı koyacağını öngörüyor. Hangi senaryonun gerçekleşeceği, bugün alınan stratejik kararlara bağlı. Çin'deki fiyat savaşı sadece bir meydan okuma değil, aynı zamanda Avrupa otomotiv endüstrisi için kendini yeniden yapılandırması ve geleceğe hazırlanması için bir uyarı niteliğinde.

İçin uygun:

 

Küresel pazarlama ve iş geliştirme ortağınız

☑️İş dilimiz İngilizce veya Almancadır

☑️ YENİ: Ulusal dilinizde yazışmalar!

 

Dijital Öncü - Konrad Wolfenstein

Konrad Wolfenstein

Size ve ekibime kişisel danışman olarak hizmet etmekten mutluluk duyarım.

iletişim formunu doldurarak benimle iletişime geçebilir +49 89 89 674 804 (Münih) numaralı telefondan beni arayabilirsiniz . E-posta adresim: wolfenstein xpert.digital

Ortak projemizi sabırsızlıkla bekliyorum.

 

 

☑️ Strateji, danışmanlık, planlama ve uygulama konularında KOBİ desteği

☑️ Dijital stratejinin ve dijitalleşmenin oluşturulması veya yeniden düzenlenmesi

☑️ Uluslararası satış süreçlerinin genişletilmesi ve optimizasyonu

☑️ Küresel ve Dijital B2B ticaret platformları

☑️ Öncü İş Geliştirme / Pazarlama / Halkla İlişkiler / Fuarlar


⭐️ Akıllı ve Zeki B2B / Endüstri 4.0 (mekanik mühendisliği, inşaat sektörü, lojistik, iç lojistik dahil) - Üretim ⭐️ Çin ⭐️ XPaper