Web sitesi simgesi Xpert.Dijital

ABD körü körüne ilerliyor: Denetimsiz veri koruma otoritesi – denetim yetkisi etkisiz hale geldi

ABD körü körüne ilerliyor: Denetimsiz veri koruma otoritesi - denetim yetkisi etkisiz hale geldi.

ABD körü körüne ilerliyor: Denetimsiz veri koruma otoritesi – etkisiz denetim otoritesi – Resim: Xpert.Digital

Veri gizliliği krizi: AB neden ABD'deki gelişmelere tepki göstermeli?

ABD: Denetimsiz veri koruma otoritesi – kontrolsüz veri koruma

Bir zamanlar ABD, veri koruma konusunda öncü olarak kabul ediliyordu, ancak bu imaj giderek sarsılıyor. Bir zamanlar doğal kabul edilen – bağımsız bir denetim organı tarafından kişisel verilerin korunması – artık uzak bir ihtimal gibi görünüyor. Milyonlarca insanın mahremiyetine karanlık bir gölge düşüren endişe verici bir gelişme var: Kurallara uyumu sağlaması gereken merkezi veri koruma otoritesi, etkili bir denetimden yoksun.

Bu durum sadece endişe verici değil, aynı zamanda somut riskler de taşıyor. Şirketlerin ve devlet kurumlarının verilerinizi sorumlu bir şekilde işleyip işlemediğini kim denetliyor? Veri koruma düzenlemeleri ihlal edildiğinde kim müdahale ediyor? Cevap endişe verici: Aslında kimse. Bu makalede, bu gelişmenin arka planını inceliyor, vatandaşlar ve işletmeler için potansiyel tehlikeleri analiz ediyor ve bu kontrol kaybının ABD'de veri korumasının geleceği için ne gibi sonuçlar doğurabileceğini gösteriyoruz. Bu sadece yasal maddelerle ilgili değil, gizliliğinizle ilgili.

İçin uygun:

AB-ABD veri koruma krizi: PCLOB'un dağıtılması transatlantik veri akışını tehlikeye atıyor

ABD hükümetinin Gizlilik ve Sivil Özgürlükler Gözetim Kurulu'nun (PCLOB) birkaç üyesini görevden alması, ABD istihbarat teşkilatlarındaki veri korumasına yönelik merkezi gözetim organını etkisiz hale getirdi ve bu durum, transatlantik veri transferleri için potansiyel olarak geniş kapsamlı sonuçlar doğurabilir. AB Komisyonu şimdiye kadar temkinli davransa da, Avrupalı ​​şirketler Amerikan bulut hizmetlerini kullanırken artan yasal belirsizlikle karşı karşıya kalıyor. Bu son gelişme, 2023 yılında yürürlüğe giren AB-ABD Veri Gizliliği Çerçevesi'ni (DPF) temelden tehlikeye atabilir ve şirketleri veri transfer stratejilerini acilen gözden geçirmeye zorlayabilir.

PCLOB, transatlantik veri korumasının önemli bir bileşenidir.

Gizlilik ve Sivil Özgürlükler Denetleme Kurulu, başlangıçta 11 Eylül Komisyonu'nun tavsiyelerine yanıt olarak kurulmuş ve daha sonra ABD yürütme organı içinde bağımsız bir kurum haline getirilmiştir. Birincil görevi, ABD hükümetinin terörizmle mücadele çabalarının gizlilik ve sivil özgürlüklerin korunmasıyla tutarlı olmasını sağlamaktır.

Temmuz 2023'ten beri yürürlükte olan AB-ABD Veri Gizliliği Çerçevesi kapsamında PCLOB (Post-Certified Information Office of Information and Observation of Information and Observation of Information and Observation of Information and Observation of the USA) çok önemli bir rol oynamaktadır. Bu kurum, ABD istihbarat teşkilatlarının 14086 sayılı Başkanlık Kararnamesi'nde belirtilen veri koruma gerekliliklerine uyup uymadığını izlemekle görevlidir. Bu izleme işlevi, Avrupa Komisyonu'nu ABD'nin yeterli düzeyde veri koruması sağladığına ikna etmede önemli bir faktör olmuştur.

Transatlantik veri korumasının tarihsel gelişimi

AB ve ABD arasındaki veri transferi anlaşmalarının tarihi, çeşitli aksiliklerle damgalanmıştır. Önceki anlaşmalar olan Safe Harbor ve Privacy Shield, Avrupa Adalet Divanı tarafından, esas olarak ABD istihbarat teşkilatlarının Avrupa vatandaşlarının verilerine aşırı erişimine karşı yetersiz yasal güvenceler nedeniyle geçersiz ilan edilmiştir.

Mevcut DPF, diğer hususların yanı sıra, PCLOB gibi bağımsız denetim organları kurarak ve AB vatandaşları için şikayet prosedürleri getirerek bu sorunları ele almayı amaçlıyordu. Avrupa Komisyonu, yeterlilik kararında bu denetim mekanizmalarının önemini açıkça vurgulamıştır.

Mevcut kriz: PCLOB üyelerinin görevden alınması

27 Ocak 2025'te Trump yönetimi, PCLOB'un üç Demokrat üyesinin istifasını talep etti ve nihayetinde onları görevden aldı. Bu eylem, beş üyeli kurulun toplantı yeter sayısının altına düşmesine neden oldu; yalnızca bir üye kaldığı için PCLOB artık işlevini yerine getiremiyor.

Bu gelişme özellikle endişe verici çünkü PCLOB, üyelerinin belirli süreler için atandığı, yasal olarak kurulmuş bağımsız bir kuruluştur. Üyelerinin görevden alınması, bu bağımsızlığa doğrudan bir ihlal teşkil eder ve kurumun çalışmalarının Beyaz Saray'ın doğrudan kontrolüne tabi olduğu ilk günlerine geri dönülmesine yol açabilir.

İçin uygun:

Kararın siyasi boyutu

PCLOB üyelerinin görevden alınması sadece idari bir işlem değil, aynı zamanda açık bir siyasi sinyal gönderiyor: Veri gizliliği endişeleri mevcut ABD yönetiminde yüksek öncelikli bir konu değil. Bu tutum, mevcut ABD hükümeti tarafından savunulan ve tüm yürütme organını doğrudan başkanlık kontrolüne almayı amaçlayan Üniter Yürütme Teorisi ile çelişmektedir.

Geçmiş deneyimlere dayanarak, PCLOB'un yeniden yapılandırılmasının önemli bir zaman alması beklenmektedir. Bu süre zarfında, kurum sivil özgürlükleri tehdit edebilecek istihbarat faaliyetlerine ilişkin soruşturma başlatamayacak veya rapor yayınlayamayacaktır.

AB Komisyonu'nun tepkisi ve DPF'nin geleceği

DPF'ye yönelik açık tehdide rağmen, Avrupa Komisyonu PCLOB üyelerinin görevden alınmasına şimdiye kadar ihtiyatlı bir şekilde tepki verdi. Komisyon, 14 Nisan 2025 tarihli bir parlamento sorusuna verdiği yanıtta, anlaşmanın istikrarına yönelik riskler konusunda net bir pozisyon almaktan kaçındı.

Komisyon, Veri Koruma Çerçevesi'nin temelini oluşturan 14086 sayılı Başkanlık Kararnamesi'nin yürürlükte kaldığını ve AB vatandaşlarının verileri için güvenceler içerdiğini savundu. Ayrıca, Veri Koruma İnceleme Mahkemesi tarafından oluşturulan yasal çözüm mekanizmasına da atıfta bulundu.

DPF için olası sonuçlar

Ancak, PCLOB'un arızalanması, DPF'nin geçerliliği açısından geniş kapsamlı sonuçlar doğurabilir. Komisyon, Ekim 2024 tarihli ilk inceleme raporunda, PCLOB'un önemli rolü göz önüne alındığında, "gelecekteki boş pozisyonların ve aday gösterme/atama işlemlerinin durumunu yakından izleyeceğini" belirtmiştir.

Avusturyalı veri koruma aktivisti Max Schrems, açtığı davalar sayesinde önceki anlaşmaların geçersiz kılınmasına yol açmıştı ve PCLOB üyelerinin görevden alınmasını "TADPF'de açılan ilk delik" olarak görüyor. Anlaşmanın Avrupa Adalet Divanı'nda tekrar sorgulanması ve muhtemelen geçersiz ilan edilmesi riski bulunuyor ki bu da önemli bir hukuki belirsizliğe yol açacaktır.

TADPF, Transatlantik Veri Gizliliği Çerçevesi anlamına gelir ve Avrupa Birliği ile ABD arasındaki mevcut veri koruma anlaşmasıdır. Avrupa Adalet Divanı tarafından daha önce geçersiz kılınan "Güvenli Liman" ve "Gizlilik Kalkanı" anlaşmalarının yerine geçmek üzere 10 Temmuz 2023'te AB Komisyonu tarafından kabul edilmiştir.

Amaç ve işlev

TADPF, AB'den ABD'ye aktarılan kişisel veriler için yeterli düzeyde koruma sağlamayı amaçlamaktadır. Bu bir yasa değil, GDPR'nin 45(1) maddesi uyarınca bir yeterlilik kararıdır. AB'den kişisel verileri işlemek isteyen ABD şirketleri, ABD Ticaret Bakanlığı ile gönüllü olarak bir öz-sertifikasyon sürecinden geçmeli ve belirli veri koruma standartlarına uymayı taahhüt etmelidir.

Pratik önemi

  • Yalnızca sertifikalı ABD şirketlerinin TADPF'yi kullanmasına ve AB'den veri almasına izin verilmektedir.
  • Sertifikası olmayan ABD şirketlerine veri aktarımı için ek güvenlik önlemleri hala gereklidir.
  • TADPF, AB ve ABD'deki şirketler için hukuki güvence sağlamayı ve transatlantik veri trafiğini kolaylaştırmayı amaçlamaktadır.

Eleştiriler ve belirsizlikler

TADPF, selefleri gibi, ABD yetkililerinin gözetimine karşı alınan önlemlerin gerçekten yeterli olup olmadığı konusundaki şüpheler nedeniyle eleştirilere maruz kalmaktadır. Bu anlaşmanın da gelecekte Avrupa Adalet Divanı tarafından geçersiz ilan edilme riski bulunmaktadır.

TADPF, transatlantik veri transferleri için mevcut çerçevedir ve kişisel verilerin Avrupa veri koruma standartlarına uygun olarak AB'den ABD'ye aktarılabilmesini sağlamak üzere tasarlanmıştır.

AB'deki şirketler üzerindeki etki

Mevcut durum, özellikle ABD bulut hizmetlerine büyük ölçüde bağımlı olan Avrupa şirketleri için önemli zorluklar yaratmaktadır. ABD bulut hizmetleri, çoğu Avrupa kuruluşunun omurgasını oluşturmaktadır ve DPF'nin olası kaybı bu iş ilişkilerini ciddi şekilde etkileyebilir.

ABD'ye veri aktarımıyla ilişkili riskler

DPF'nin geçersiz ilan edilmesi durumunda, kişisel verileri ABD'ye aktaran şirketlerin Standart Sözleşme Maddeleri (SCC'ler) gibi alternatif güvenceler uygulaması gerekecektir. Ancak bunlar daha az hukuki kesinlik sunar ve daha fazla idari çaba gerektirir.

Google, Microsoft ve Meta gibi DPF kapsamında sertifikalı büyük teknoloji şirketlerinin hizmetlerini kullanan şirketler özellikle etkilenecektir. DPF'nin kaldırılması, bu teknoloji devlerini Avrupa kullanıcılarının verilerini Avrupa bulutlarında işlemeye zorlayabilir ki bu da önemli maliyetler ve yeniden yapılanma gerektirir.

Şirketlere yönelik eylem önerileri

Mevcut hukuki belirsizlik göz önüne alındığında, AB'deki şirketler veri aktarım stratejilerini proaktif bir şekilde gözden geçirmeli ve gerekirse uyarlamalıdır.

Bulut bağımlılıklarının incelenmesi

Kendi bulut altyapınızın kapsamlı bir analizi ilk adımdır. Şirketler, sistemlerinin ve verilerinin hangilerinin ABD merkezli bulut sağlayıcılarına bağımlı olduğunu belirlemelidir.

Cloudaware'in Uygulama Keşfi ve Bağımlılık Haritalama araçları, bulut ve şirket içi olmak üzere tüm ortamı tarayarak kritik bağımlılıkları belirlemeye yardımcı olabilir. Bu, kuruluşların potansiyel risk alanlarını belirlemelerini ve alternatif stratejiler geliştirmelerini sağlar.

Acil durumlar için bir strateji geliştirme

Şirketler yalnızca mevcut bulut bağımlılıklarını anlamakla kalmamalı, aynı zamanda DPF'nin geçersiz ilan edilmesi durumunda bir acil durum planı da geliştirmelidir. Bu, SCC'ler gibi alternatif dağıtım mekanizmalarının uygulanmasını veya Avrupa bulut sağlayıcılarına geçişi içerebilir.

Bir diğer önemli adım, verilerin paylaşıldığı ABD'li sağlayıcıların DPF sertifikalı olup olmadığını doğrulamaktır. DPF sertifikalı şirketlerin resmi listesine https://www.dataprivacyframework.gov/s/participant-search adresinden ulaşılabilir.

Daha fazla bilgi burada:

Transatlantik veri korumasında artan belirsizlik

PCLOB üyelerinin görevden alınması, transatlantik veri koruma açısından kritik bir dönüm noktasıdır ve AB-ABD Veri Gizliliği Çerçevesi için ciddi bir sınav teşkil etmektedir. Avrupa Komisyonu şimdiye kadar anlaşmanın geçerliliğini onaylamış olsa da, geleceği hakkındaki belirsizlik artmaktadır.

AB'deki şirketler bu gelişmeleri yakından takip etmeli ve olası değişikliklere hazırlıklı olmalıdır. Bulut bağımlılıklarını gözden geçirmek ve gerekirse yeniden tasarlamak yalnızca yasal bir zorunluluk değil, aynı zamanda ticari çıkarlarını korumak için stratejik bir önlemdir.

Önümüzdeki aylarda, DPF'nin mevcut zorluklara dayanıp dayanamayacağı veya Avrupalı ​​şirketlerin transatlantik veri akışlarında temel bir yeniden yapılanmayla bir kez daha karşı karşıya kalıp kalmayacağı görülecektir.

İçin uygun:

 

Küresel pazarlama ve iş geliştirme ortağınız

☑️İş dilimiz İngilizce veya Almancadır

☑️ YENİ: Ulusal dilinizde yazışmalar!

 

Konrad Wolfenstein

Size ve ekibime kişisel danışman olarak hizmet etmekten mutluluk duyarım.

iletişim formunu doldurarak benimle iletişime geçebilir +49 89 89 674 804 (Münih) numaralı telefondan beni arayabilirsiniz . E-posta adresim: wolfenstein xpert.digital

Ortak projemizi sabırsızlıkla bekliyorum.

 

 

☑️ Strateji, danışmanlık, planlama ve uygulama konularında KOBİ desteği

☑️ Dijital stratejinin ve dijitalleşmenin oluşturulması veya yeniden düzenlenmesi

☑️ Uluslararası satış süreçlerinin genişletilmesi ve optimizasyonu

☑️ Küresel ve Dijital B2B ticaret platformları

☑️ Öncü İş Geliştirme / Pazarlama / Halkla İlişkiler / Fuarlar

Mobil versiyondan çık